• şurada bununla ilgili anlatımı güzel bir video var.
    https://www.youtube.com/watch?v=tx3fkiz5rca

    liderler ve şirketler ve yöneticileri tarafından kullanılan ve insanları bazen tepki vermeye bazen tepkisizliğe iten yönlendirme biçimi.

    steve jobs'un insanların teknoloji tutkusunu manipüle ederek kullandığı bir yöntem olduğu söylenir. mesela "bu fakir" söylemi de kendini aciz göstererek manipüle etme biçimidir. ben acizim benden zarar gelmez. bu şekilde yaptıklarınızdan ya da yapacaklarınızda insanlarda bundan zarar gelmez algısı oluşturulur.

    hitler'in kısa boylu ve komik bir tiplemesi olması da manipülasyon örneği. kim bekler ki böyle bir tipin onca şey yapmasını.
  • manipülatör kimdir peki?
    asla normal bir psikolojiye sahip değildir bu kişiler. sosyopati, narsiszm olasılığı yüksektir. çok yüzlü kişilerdir.
    duygularınızla oynayan, onları hiçe sayan, küçümseyen bir insan yeterlidir. manipülasyon tekniklerini üzerinizde test eden dengesiz bir insan aynı zamanda. işine gelen her şeyi aklına kazır, işine gelmeyeni unutur, unutmus gibi yapar.
    basit bir aşk acısından veya sevgililik durumundan söz etmiyorum burada. bu durumlar tekrarladıkça ruh halinizi allak bullak eder. bir süre sonra onun dayattığı fikirler kendi fikirlerinizmis gibi hissetmeye başlarsınız.
    kendisinden başka hiçbir insanı önemsemeyen, duygularından arınmış bir sekilde yaşayan, veya en azından duygularını bastıran, insanların sevgisinden, hoşgörüsünden beslenip bundan sonsuz bir haz alan bireylerden söz ediyorum.
    çok da ilgilenmediginiz normal bir insanken sanki hayatının merkezinde siz varmışsınız gibi size sevgi, aşk, ilgi gösterilerinde bulunarak aklınızı karıştırır. zamanla kendinizi ona bağımlı hâle gelmis olarak bulursunuz. canı sıkılınca iter, çeker, git-geller yaşar, oyuncak eder, aklınızı okur, zaaflarınızı bildiği için istediği gibi yönetir. ha sen aptal mısın bunlari bile bile göre göre devam ediyorsun bunlara tahammül ediyorsun derseniz? bilmem, belki de aptalım.
  • yengeç burçları online
  • manipülasyonu sonradan öğrenmenizin mümkün olabileceğini düşünmüyorum. öğrenilecek birşey değil bu. böyle doğmuş olmanız veya çok küçük yaşlarda bu sapkınlığın karakterinize işlemiş olması gerekmekte.
  • şeytanın en büyük hilesi, var olmadığına tüm dünyayı inandırmaktır.

    birilerinin seni yönlendirdiğini düşünüyorsan
    onları uzakta ve öfke duyduğun yerde arama
    onları yakında ve sevdiğin yerlerde ara.

    olaylara hep tek yönden bakmaya alışmış
    renksiz siyah beyaz bir dünyada yaşadığını sanan
    sürü psikolojisine sahip insanlar

    ne kadar akıllı olduklarını zannederlerse zannetsinler
    en büyük kazıkları yerler.

    mesela şimdi.
    "her söylediğim yalandır"
    desem
    bu söylediğim yalan mıdır yoksa
    doğru mudur ?

    eğer doğru dersen "her söylediğim yalandır sözüm" gerçek değildir.

    eğer yalan dersen "her söylediğim yalandır" sözüm gerçek değildir.

    dünya bu tür karmaşık paradokslarla doludur.

    o sebeple olaylara ve söylenenlere bakarken
    kafanın içindeki beyni azıcık da olsa kullanabilmen de
    büyük faydalar vardır.

    beynini kullanmakta olaylara ve sözlere
    her açıdan bakabilmekle olur.

    orta çağda "dünya dönüyor" desen
    delisin derlerdi.
    hani dönen bir şey yok.

    bugün "dünya dönmüyor" dersen
    sana deli derler.

    dünyanın işleri de kendisi gibi döner durur.

    bugün öfkeyle savunduğun doğru
    yarının yanlışı olabilir.

    bugün dipte gördüğün
    yarın yüksekte olabilir.

    dikkat et.
  • bunda biraz ustalaştım sanırım. hatta örnek olsun, neredeyse abd’li siyahi aktivistten kgb muhbiri çıkartacak kadar. the americans izleyenler hatırladı. kaç kişiyi sol’a devşirdim hatırlamıyorum. bir anda olmuyor tabi. önce güven kazanmak gerek. uzun uzun işlemek gerek.
  • kısaca ve basitçe anlatıldığı bir video

    burada
  • karşı tarafın özgürlüğüne göstere göstere darbe vurmadan yönlendirme sanatı. kadınlar sezgisel olarak bu konuda daha başarılı gibi duruyor. çoğu zaman erkek, durumun farkında bile olmuyor. makbul olanı, mevzunun karşı tarafın fikriymiş gibi ortaya çıktığını zannetmesini sağlayarak yapılıyor. genellikle erkek tarafı, saf saf kendi aklına gelmiş gibi sunuyor.

    örneğin, akşama buluşulacak ve her iki tarafın da aynı saatlerde acıkmış olması amaçlanıyor. beceriksiz kadın arar ve "sevgilim saat 13 gibi ye de akşama aynı zamanlarda acıkmış olalım. biliyorsun benim için 13 daha uygun," der geçer. ama akıllı kadın aslında 13'ün daha uygun olduğu bilgisi var olmasına rağmen "canım sen spor sonrası yemeğini kaçta yiyeceksin? ben de yemeğimi o saatte yiyeyim," diye girer mevzuya. sen de zaten evde olduğunu yemek saati konusunda esnek olduğunu söylersin. ve aklına süper bir fikir gelir, ben neden 13'te yemiyorum, dersin. ve güya senin olan bu fikri karşı taraf sevinçle karşılar. aslında en başından beri kadının gelinmesini istediği yere gelmişsindir ama kendin yaptığını sanırsın.

    başka bir örnek... ortalama yılda bir iki kere buluştuğumuz, evli bir arkadaşım, çocuk yapmaya nasıl karar verdiğini anlatmaya başladı. hemen sözünü kesip "abi, senin fikrin, kendi kararın zannediyorsun hala!" diye şaşkınlığımı ifade ettim. durdu, adama kal geldi. acı acı gülmeye başladı.

    kadınların pek çoğunun gayet başarıyla uygulayabildikleri, güçlü bir silahtır efendim. güzel emeller için kullanılırsa ne ala.
  • borsada cok rastlanan durum. buyuk vurgunlar oluyor. manipülasyonlara dikkat etmek lazim..

    https://kiranjournal.com/…orsa-manipulasyonu-nedir/
hesabın var mı? giriş yap