• anladığım kadarıyla, kendisi sanat tarihinin ilk troll'ü.
  • adam bariz ve net troll.

    sanat akimina yon veren adam demisler.

    ulan var ya butun dunya bi algi yonlendirme oyunu ha. biseyi fransada belli bi komunity icinde yaparsan sanat derler.

    atiyorum istanbulda kafede yap, incici derler. biz mona lisaya biyik cizdik ergen dediler, bu 100 yil once bunu yapmis sanat akimi olmus. biz yapinca ortaokullu.

    bu adam net trollugun renkli , farkli ve siradisi bulunmasindan faydalanms. o akimi baslatmis.

    ama deha demisler adina:)
  • hazır nesneleriyle sanatın her yerde olduğunu gösterdi. o da warhol gibi süpermarketlerin bir modern sanat müzesi olduğunu düşünüyordu. günlük hayatın alışıldık eşyalarını alışmadığımız mekanlara yerleştirerek sanatta yaratıcı düşüncenin en şaşırtıcı örneklerini verdi.
  • süpermarketlerin aslında yaşayan bir müze olduğunu herkesten önce anlayan sanat erbabı.
  • hayatının en büyük eseri olan büyük cam taşınırken kırıldığında tepkisi "işte şimdi gerçekten sanat eseri oldu" tadında bir şey olmuş..
  • ünlü pisuvar şiirinin müellifi, contemporary art director.

    "moderndeki hali sakın unutma
    postmoderne dil uzatma sebepsiz,
    sen pisuvar olurdun yine amma
    galeri nedir bilmezdin şerefsiz"
  • gayet varlıklı bir aileye sahip olmasından ötürü ekonomik kaygı duymaksızın sanatını (veya anti sanatını) icra edebilmiş,ki belki bu kadar özgür olmasının bir nedeni de budur,ve eserlerini gayet cüz'i meblağlarla eşe dosta dağıtmış insan.
  • sanata bağlamı katmış kişidir.

    pisuvarı o derece bir iştir ki, sisifos'un kayayı dağa taşımasına benzeyen sanatın tamamen yok olmasına neden olmuştur. sisifos aslında sanatın bir işlevsizlik olduğunu çünkü özünde işlevin bir anlamı olmadığını bize gösterir. hayat dediğimiz şey de budur zaten. yaşamak özünde işlevsel değildir. kim bu dünyada yaşamak istiyor ki? sence bu faydacı mı? sanmıyorum. hayat, evrensel boyutta bir kanserli hücredir. duygusal, fikirsel veya fiziksel, rastlantıların denk geldiği bir diziliş, bir urdur. sanat, baştan olmamış duamız olan yaşantımıza amin demektir. sisifos'un bu cezası aslında avuntusudur da. en azından anlamsız da olsa bir amacı vardır.

    duchamp bizi bu uğraştan mahrum bıraktı. çünkü o dağı dinamitle patlattı. artık tepeye çıkaracağımız kayamız olsa da, tepe olmadığından, cezamızın gerekliliğini yerine getiremiyoruz. ağıdımızı yakamıyoruz.

    duchamp hayatımı kararttı, zihnimi aydınlattı.
  • ayrica
    "(sanatsal açıdan çok kültürlü olmak için) çalışmak isterdim, fakat aslında ben korkunç tembelim. çalışmaktan çok yaşamayı ve nefes almayı severim. yaptığım işlerin gelecekte hiçbir sosyal önemi olabileceğine inanmıyorum. işte bu yüzden, sanatım, yaşama sanatı olacaktı. her saniye, her nefes, hiçbir yere kaydolmayan bir iştir, ne görsel ne de düşünseldir. sürekli bir öfori halinden ibarettir..."
    diyerek de kedine hayran eden gayet dikkat edilmesi gereken sahsiyet...

    (bkz: pierre cabanne ile sohbetler, 1967)
  • 20.yy. sanat akımlarının külliyen ebesini dürtmüş; ayrıca iki tane de deneysel film attırmış (anaemic cinema ve abstract) mutena art-çıl adam..
hesabın var mı? giriş yap