mario luzi
-
2005 yılında, 90 yaşında hayata veda eden büyük italyan şairi.
“zaman ki aynı kılar her şeyi” demiş ve hayata anlam verdiğini düşündüğümüz detayları, kutsadığımız, büyüttüğümüz ve tapındığımız bütün değerleri yer ile yeksan etmiştir. -
son yarım yüzyıl italyan ve dünya şiirinin en büyüklerinden hermetik kuşağa mensup şair.
luzi ş iirinde bir diyalog tutkusu vardır. dünyanın sağırlığı, şairi yalıtılmış bir figüre dönüştürme riski karşısında luzi sonuna dek sürekliliğini ve bütünlüğünü korumayı başarmıştır. luzi şiirinde şeyler göründükleri gibidir, söylemindeki sırdaşlık ve itiraf tınısı ülküsel bir dünyayı çağırmaz. şair ilk kitabından bugüne aralıksız bie akış içinde, ortak bir serüveni: kutsalı ve insanın yaratılışının cazibesini anlatır. nitekim luzi şiirinde ne ungaretti'nin cinleri, ne de montale'nin fantazmaları vardır. onların aksine, 'yok' figürlerden söz etmez, onun figürleri 'var'dır, şair ve yazı yol aldıkça belirirler. şair yol boyunca öğrenir, kendi serüveniyle esrimiştir. bu bağlamda luzi, çağdaşlığın öncülerinden olmasının yanısıra, çağımızın en önemli klasikleri arasındadır.
toccata
işte nisan, suya
ve toza doygun göklerin sıkıntısı,
hasırın suskusu
camda, rüzgarın
dokunuşu, bir yara;
uzamında kapıların
solgun kül ırmaklarda
hayatın bu yabancı varlığı
kemerlerde yankılanan adımında. -
nezdimde bir toccata'sı ile anımsanacak, melali* iyi işleyen italyan şair.
~~~ toccata ~~~
ecco aprile, la noia
dei cieli d’acqua di polvere,
la quiete della stuoia
alla finestra, un tocco
di vento, una ferita;
questa aliena presenza della vita
nel vano delle porte
nei fiumi tenui di cenere
nel tuo passo echeggiato dalle volte.
--- türkçe çevirme deneyişim (toccata'yı bıraktım) ---
~~~ toccata ~~~
işte nisan, kasvetidir
göğün, suyla ve tozla yüklü,
sessizliği kepenklerin
pencerelerde
hafif bir dokunuşu yelin, bir yara;
yaşamın bu yabancı varlığı
kapı aralıklarında
kül sellerinde yumuşacık
avare dolaşmalarda
yankılanan adımlarında.
---
ek:
(bkz: melal/@sanbo) -
büyük italyan şairi.
"ve devam etti
devam etti ölüm ile yaşam kaynamaya
merhametli ve düşmanca,
açık ve bilinemez olarak.
bu kadardır gözün görebildiği
bu gözetleme kulesinden." -
"hangi dinlenme? hangi taş
başımı dayayacak? hiçbiri yok,
o taş yok, bir yer yok
kalabileceğin. varolmak
zorundasın. hep varolmak
yalnız bunun için de olsa
tin ve beden, bâki, yanmalısın –
diyorlar ona, yıkılırken
sığınak bildiği
uykunun mağaraları,
yalıma dönüşüyorlar onda.
ve o, bütünleşmiyor henüz
istediği gibi, henüz değil,
“daha ne kadar sürecek, baba,
söyle”- zavallı lehçem mi yoksa yalnız
ve o, balkıyor mu
savrulmuş dağılmış dünyanın kalabalığınatuz
gibi? -tuz gibi ve kan gibi."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap