• ahmet hamdi tanpınar çevirisiyle muhsin ertuğrul sahnesinde izlenebilecek bir oyun şu günlerde medea. fakat orjinal versiyonu okunup gidildiğinde en sevilen replikleri boş yere bekliyorsunuz, oyunculuk başarılı olmasına rağmen text'in bu kadar hunharca kırpılmış olması beklentilerinizin karşılığını alamadığınız hissini doğuruyor ne yazık ki. ayrıca yunan trajedisinde "benim annem canım annem beni al kollarına" isimli şarkının söylenmesi de oyuna orjinalinde pek bulunmayan komedi unsurunu katmış.
  • uzun bir metne sahip böyle bir oyunun süresini 1 saat 10 dakikaya indirgeyince her yerinden kırpılmış eciş bücüş bir hikaye ortaya çıkmış. caanım söz sanatlarının yerlerinde yeller esiyor maalesef. kabartmalı minik sütunlar güzel bir detay olmuş, dekor sade ama çok güzel. ara sıra çalınan japon müzikleri (ki yunan trajedisinde ne işi var bilemiyorum) ve trt ankara çocuk korosu klasikleri* haricinde oyunun müzikleri de oldukça güzel. medea'nın sihir yaptığı sahnelerde ortaya çıkan kocaman bebek kafalı kadınlar felaket olmuş, fikri ortaya atan koca kafalıya seyircileri güldürdüğü için buradan teşekkürlerimi gönderiyorum. şebnem köstem medea'nın sürekli değişen ruh halini çok iyi yansıtıyor, ama yanımda oturan çok daha başarılı medea'nın eline su dökemedi tabi ki.
  • aslında "death is the only water to wash away this dirt" de demiş bir kadındır medea. muhsin ertuğrul'da söylememiş olması sadece şebnem köstem'in kaybıdır.
  • izleyen erkekleri kadınlara karşı daha dikkatli davranmaya iten kadınlara ise acayip gaz veren tragedya.
  • kocası kendisini aldattı diye kocasından intikam almak ugruna iki cocugunu öldürmeyi kafasına koyan hain ve bir o kadar da haklı kadın (?) şehir tiyatrolarında medea isimli oyunda sebnem köstem canlandırmıştır kendisini.
  • sabanci universitesi tiyatro kulubu tarafindan bilgi universitesinin duzenledigi sahnesiz amator tiyatro gunleri kapsaminda 2 haziranda roxy'de sergilenecek olan oyun.
  • patrizia filia'nın, meşhur öyküyü medea'nın ağzından aktardığı oyundur. filia, euripides'ten farklı olarak, medea'yı yalnızca güneş'in barbar kızı olarak değil; ay'ın iç çalkantıları ile boğuşan kızı olarak da tasvir etmiştir. kadının kafayı yeme serüveninde yaşadığı gelgitler, çocukluk masallarını sorgulayışı, aşktan körleşme süreci, sevgilisinin peşinden gittiği ülkedeki yabanlığı... okuyanı çarpar. dilimize özgür uçkan tarafından, şiirselliği bozmamaya azami dikkat gösterilerek kazandırılmıştır.

    filia'nın medea'sı, 1997 senesinde twenty'de sahnelenmiştir.
    ( http://www.milliyet.com.tr/…/02/26/sanat/medea.html )
  • güneş tanrısı aietes in büyücü, güzel ve acımasız kızı.
  • şehir tiyatrolarında da gösterilen bir trajedi.

    euripides in medea sını izlemek için tiyatro salonuna girdiğimde, derslerde karşıma çıkan asi, farklı ve hiddetli şairin kendi ülkemde nasıl oynanacagını merak ediyordum. çünkü konu çok değişikti, işlenişi ve çevirisi aslına uygun olabilecek miydi?

    aldatılmanın kişi üzerindeki etkisi, sebebi ne olursa olsun, bir yıkımdır. işte bu noktada söylenmeli ki; öyle yaşanmışlıklar ve duygular vardır ki, uygar sanılan bir insanı bile gözden düşürebilecek, barbar kabul edilen birini de haklı bir şiddet uygulamaya itebilecektir. kişinin başına gelen yıkım acaba her zaman o'nun haketmesi midir? yoksa mantığın başladığı noktada, her hakediş ve her kabulleniş (tabii ki) mazur mu görülmelidir? medea' nın uygar kocasi tarafından ugradığı ihanet, kocasının kendince haklı sebebler ortaya koymasıyla, bizim üzerimizde belli bir destek görtebilir. öyle ki "ben, bizim çocuklarımızın, kralın kızıyla evlenmem sonucu, kral soyundan yapacagım başka çocuklarla kardeş olacaklarını düşündüm." mazeretini bugünün yaşamına bile çok uzak bir düşünce saymayabiliriz. ki o zamanın şartlarını düşünürsek, ezilmiş kadının ezilmiş gururunun intikam yolu olarak çocuklarını öldürüp kocasına acı çektirmeyi düşünmesi de haklı bir tepki olabilir. fakat kabul edilemez bir şey var ki; bütün bu yaşananlar masum iki çocugun ölümüne sebeb oluyor hem de annelerinin elinden..

    günümüz kadını da acaba medea gibi böyle bir ihanetle karşılaşsa, aynı tepkiyi verebilecek kadar nefret duygusu barındırabilir mi içinde? işte bu soruya verecegimiz cevap çok önemlidir, insanlığın duygularını zaptetme, birbirleri arasındaki ilişkileri en üst seviyede anlayışa, yani üstün insanın düşüncesine taşıma (nietzsche nin deyimiyle..) hususlarında millenyum deyip durdugumuz bu çağda aynı olaylara aynı tepkileri verdiğimizi insan hayatının aynası olan tiyatro aracılığıyla öğrenmiş olmak, insanlık olarak kaç adım yol adığımızı bize dost acı söyler misali göstermekte..

    şebnem köstem in oyunculuğu, medea 'yı olabildiğince içinde yaşayan karakteri, oyun bittiğinde çok ta sevimli karşılanmıyor, çünkü değer yargılarımıza göre o bir evlat katili.. murat daltaban ın canlandırdığı iason karakteriyle kendini yerlere atarken, oğullarının cesetlerini görmek için medea ya yalvarırken, kendi ektigini biçen bir adamın portresini çiziyor..

    sinemadaki deneysel ve bağımsız çalışmaların bir tiyatro eserinde de var olması benim çok hoşuma gitti, medea da ki kostümlerin alternatif olması, kralın kadife ceket ve kurk giymesi, cocukların üzerinde onların muzipliklerini simgeleyen denizci kıyafetleri, veya egeus un üzerinde ki takım elbise kıyafeti ve elindeki şarap şişesi.. bütün bunlar simgesel anlatımı güçlendirirken, bizim olay örgüsüne dikkat etmemizi sağlamış ve oyunun içine biraz daha girmemizi de kolaylaştırmış diyebiliriz..

    değişen koro kıyafetleri, oyunun müziği, sahne dekoru, sütnine karakteri gibi olgular da medea yı kanımca çok çeşitli yönlerden övülesi bir yapıt haline getiriyor..

    sonuc olarak asla havaya gitmeyen bir oyun olmakla birlikte, medea bir oyundan beklenenlerin cok üstünde mesaj ve gerceklik sunarak, hic bir seyircinin reddedemeyecegi bir ayna görevi görüyor. insanlığın attığı adımları böyle canlı bir şekilde görmek kaç kişiyi mutlu ederse tabii..
  • 1987-lars von trier :gözyaşından yoksun ağlamaları fetişleştirirken.. bitirme tezidir ..trier'in ,euripides mısralarını modernize etmemesi güzel !senaryo lars von trier'nin telepatik iletişim kurduğu ustası carl th. dreyer'den..
hesabın var mı? giriş yap