• woody allennin ne hakkinda oldugu bilinmeyen su anda cekimleri devam eden yeni filmi.
    http://imdb.com/title/tt0378947/
  • woody allen'ın son filmi.
    film, bir içki masasında gerçekleşen tartışmadan yola çıkıyor. masadaki komedi yazarıyla trajedi yazarı, benzer olayları nasıl kendilerine göre yorumladıklarını gösteriyorlar. ortaya iki farklı hikaye çıkıyor. tabii ikisinde de birçok ortak nokta ve detay mevcut. daha doğrusu, woody allen elindeki malzemeden nasıl iki ayrı hikaye çıkarabileceğini gösteriyor.
    iddialı bir film değil, çok başarılı olduğu da söylenemez. insan daha iyilerini bekliyor woody bey'den.
  • yirmidorduncu uluslararasi istanbul film festivali bünyesinde galalar bölümünde gösterilecek olan woody allen filmi.
  • broadway üzerinde kuşunlar dan bu yana yönetmenin en iyi filmi olduğu iddia ediliyor bakıcaz görücez festivalde...
  • bu aralik ayinda 70 yasina basacak, nevrotik karakterlerin akli buyuk, boyu kucuk yaraticisi woody allen'in anything else kadar olmasa da, sevenlerini uzen, vasat filmi.
    seyirciye film boyunca birebir anlatilmayan bir anekdottan dogan, trajik ve komik olarak iki ayri versiyonda betimlenen filmin basrolunde radha mitchell oynuyor. bu filmde tipik woody allen karakterini canlandiran will ferrell basarili tespitlerle bezeli repliklerinin haricinde yine alisilagelmis slapstick bir role sahip. buyuk cussesi yuzunden midir bilinmez; bucur, ezilen ve nevrotik pseudo-woody allen karakterinden cok old schooldaki ferrell i hatirlatiyor seyirciye.
    radha mitchell in iki farkli melinda roluyle parladigi film neticede, tatmin edici olmadigi gibi zaman zaman "gulmem lazim ama daha akillica yazilmis bir senaryo olsaydi keske. nerde annie hall, nerde bananas?" demenize sebep oluyor.
  • ayni oykuye birden cok senaryo filmlerinden bir digeri. belki bir sinemacinin bakis acisindan bu sefer ve bu bakis acisi oyuncular sanki rol yapiyormus gibi rol yaptiklari icin cok basarili. bu tipki i want to want to live demek gibi birsey. ne diyoruz: (bkz: woody allen) (bkz: ne dedim ben simdi)
  • (bkz: ah belinda)
  • trajedi ve komedi olarak iki ayri kurguya ancak benzer olay orgulerine sahip, insanda zorlama olmayan birkac kahkahanin yani sira gercekten de zorlama esprilere de sahip bir film olarak o anlarda insanda sinirlenme yerine kahkaha olmasa da bir tebessum saglayan bir film olarak gormekteyim melinda and melindayi.. bu duruma da sasirdigimi belirtmeden gecemeyecegim..film bu yonden degisik bir ifade kazandi zira kanimca olaylar, espriler yerli yerinde ve senaryonun cok fazla zorlamayacak ancak bunun yaninda acik da vermeyecek sekilde hazirlanmis.. bu sayede filmin akisina kendinizi kaptirirken butun filmi hafif tebessum, bazen kahkaha icerisinde seyrediyorsunuz.. bu da filmin cok ust duzey olmayisinin acik oldugu ortamda yine de insanin kendini iyi hissetmesini saglamada onemli bir rol oynuyor..

    trajedi ve komedi diye bolunen kurgular icinde trajikomik olarak birlesmis sahneler de degisik duygulara itiyor insani.. ancak oyle bu celiskiye cok kafa yorulacak bir film oldugunu da dusunmuyorum ki ben cok kafa yormadim.. tam olarak durum komedisi olmasa da filmin bazi kisimlarinda bu turun icine iyice sokuldugu gozukuyor, bunun iyi ayarlanmis olmasi da film hakkinda cikista kesin bir yargi koymak acisindan ve de durum komedisi ile ilgili yorumlardan uzakta kalabilmesini sagliyor..

    face of melinda dinleyerek, aklimda bu sarkinin ve bu sarki ile ilgili anilarin ve olaylarin etkilerini dusunerek, biraz gecmisi sorgulayip biraz gelecegin karanlik durumundan endiselenerek gittigim filmin bu sekilde bir tarza sahip olmasi aslinda beni oldukca sevindirdi.. simdi dusununce ve bundan sonra dusundugumde film hakkinda ne mukemmel ne de kotu dusuncelere sahip olacagim.. melinda kelimesinin anlamina herhangi bir etki yapip beni rahatsiz etmemesine saygi duyup kotu psikolojimden siyrilip eglenmeme olanak tanidigi icin tesekkur ettim ve edecegim..

    bir de alkislama olayi da enterasandi.. ladies in lavenderda oldugu gibi yonetmenin katilimi olmayan bir filmde filmi alkislamak niyeydi, bunu anlayamadim.
  • neden her güzel sey çöplükte biter diye soran film. basit ve bilindik hikayeye göre iyi islendigi söylenebilir. bazi noktalarda kafa çorba olmuyor degil ama. 48 kilo olan melinda'nin sismanim ben demesi yakismamistir kendisine. yalniz ev ve dekarasyon seçimleri olmustur. 2 kurguda da konu ayni olup, farkli bakis açilariyla irdelenmektedir. yatakta sevgilisiyle kocasi tarafindan basilan hatunun özetle '' biliyorsun kocacim, issizsin, para gerek, bak onun yardimina ihtiyacimiz var'' demesine karsilik, ayni halti yemek için firsat kollayan koca tarafindan ''aa tabiki, anliyorum'' seklide mükafatlandirilmistir.diger yandan kadininlar yine birbirinin 'erkegine' dalmakta, bunu mesru göstermeye çalismakla vakit geçirmektedirler. eger sana ne katti bu film diyecek olursaniz ben, hiç birsey katmadi ama hos birkaç hatun gördük demekten öteye gidemem. unutmadan, cuma gecemizden 2 saat verdik üstüne.
hesabın var mı? giriş yap