• 1947'den beri almanca, fransizca, italyanca ve ispanyolca dil ogretme amacli kitaplar yazmi$, sonralari da kasetler ve cdler halinde bu i$ine devam etmi$ super saclara sahip adam.

    http://www.michelthomas.com/
  • gecen kis (2005) olmustur, faydasini gordugum cd'lerini saklarim hala.
  • "advanced german" audio booklari gecti elime bu adamin. bu kadar harika bir insan olur, hem grameri hem telaffuzuyla bir alem bir dunya. bir de ogrencilerin telaffuzunu "duzeltiyor", "dogru"sunu zorla soylettiriyor ki yuce rabbim dusmanimin basina vermesin.

    ayrica cok gerekmedikce konusmamasi lazimken adam paso ingilizce konusuyor. bu ne demek, su ne demek diye ogrencilere tercume ettiriyor. kendi sesi de iyice kart zaten, bir sure sonra 30hz'ten boynunuza agri giriyor. git emekli ol be adam. bak ingilizcesini de yazayim anla:

    (bkz: go retire yourself)
  • ikinci dünya savaşının acılarını fransa'daki toplama kamplarında iki yıl geçirerek yaşamıştır. sorbonne'da öğrenim görürken bir profesörün "insan beyninin öğrenme süreci hakkında kimse bir şey bilmiyor" demesi onu yaşamı boyunca öğrenme üzerine yoğunlaşmasını sağlamıştır.
  • megerse olmus bu adam, 8 ocak 2005'te. hakkaten de fantastik bir hayat hikayesi (1) ve ders verdigi holywood yildizlarininkine benzer (2) bir dunyasi varmis.

    1. http://en.wikipedia.org/wiki/michel_thomas
    2. http://en.wikipedia.org/wiki/talk:michel_thomas
  • diğer derslerini bilmem ama italyancası acayip sıkıcı ve ruhsuzdur.italyanca gibi neşeli bir dili bu hale getirebildikleri için tebrik edilmelidir bu amca.ayrıca kendisinin sesi boğuk çıkmakta,söylediklerinden hiçbirşey anlaşılmamaktadır.günün birinde italyanca birşeyler dinlemekten bu kadar kaçacağımı hiç tahmin etmemiştim.az kaldı dilden soğuyordum be.
  • italyanca dersleri pek de şahane olan bir amcadır. diğer dersler gibi kalıpları öğretmeye değil, cümle yapısını anlatmaya çalışır. zaten derslerinde de ''kelimeleri oturup ezberlemek kolaydır, önemli olan yapıyı öğrenip kendi cümlelerinizi kurabilecek seviyeye gelmenizdir'' demiş rahmetli.
  • fransızca cd'lerinin başında fransızcayı kağıt, kalem, kitap, ödev, tekrar vs. olmadan sadece dinleyerek öğrenmeyi vaat eder.

    sadece ilk cdyi bitirdiğinizde ki bu da yaklaşık bir saatlik bir cd'dir, görünüşte zor gibi duran şöyle bir cümleyi hiç düşünmeden fransızca söyleyebilirsiniz:
    "what impression do you have of the political and economical situation in france?"

    biri kadın biri erkek iki öğrenciyle ders yapıyormuş, siz de üçüncüymüşsünüz gibi ders anlatır. erkek olanın hem ses tonu hem de kavrayışı iyidir ama kadın olanı sanırım moral olsun diye konmuş, "siz süpersiniz bakın böylesi de var" gibisinden. *

    iki cdnin sonunda ( michel amca kelimelerin, yapıların hatırlanmaya çalışılmasına bile karşıyken kağıt kalemle çalışmış biri olarak ) hangi fiil hangi yardımcı fiili alır, düzenli midir düzensiz midir vs gibi gramere dair hemen hemen hiç bir şey bilmeden, istediğim bir çok cümleyi kurabilecek, biz türklerin deyimiyle "derdini anlatacak kadar" ve okuduğunu az buçuk anlayacak kadar fransızca öğrendim.

    kısa sürede ve farklı bir yöntemle öğretme amaçlı da olsa, bu tabi ki en fazla fransızca konuşulan bir ülkede asıl öğrenme sürecinin öncesinde o zamana kadar iş görme amaçlı bir başlangıç olabilir. ilerleyen cdlerde sanırım gramer konularına da değiniyor ama yazıp çizmeden olmaz bence.

    bir de şu açıdan bakmak lazım. toplamda yaklaşık iki saatlik bu ilk iki cdnin süresi aynı zamanda bir adet türk dizisi süresine tekabül eder.
  • ingilizceyle ilgili rahat (her şeyi anlayabilir ve akıcı konuşabilir düzeyde rahat) insanlar için müthiş işe yarar bir lisan öğrenme metodu geliştirmiş olan bir dede, bir amca, bir tonton. ezberlemiyorsunuz, yazmıyorsunuz, sadece dinleme üzerine kurulu bir sistem. bu da bir dilin telaffuzlarını kapma konusunda müthiş kolaylık sağlıyor. gramerle ilgili bilmediğiniz hiçbir şey kalmıyor bir dil setini bitirdiğinizde, geriye sadece oturup kelime haznenizi geliştirmek kalıyor.

    ispanyolca audio book'larındaki erkek öğrencinin embesilliği insanın yaşam sevincini alıp götürse de, 4. cd sonlarında cümle kurdurmaya başlamasıyla gönlümün fatihi olmuştur bu amcanın cd'leri. (o erkek öğrenci ki, amazon review'larında herkesin diline düşmeye yetecek bir moronluk sergilemekte 8 cd boyunca.)

    yürüyüş yaparken, istanbul trafiğinde oradan oraya giderken, bilmemnerede sıra beklerken harcanan zamana oldu olası feci acıyan biri olarak, zamanımı bir dil öğrenerek değerlendirmeme yardım ettiği için pek sevdim ben michel amcayı.

    ekle: ahaha çok şenlikli bi setmiş ispanyolca seti yahu! michel abi ilk 2-3 cd'de şu erkek öğrencinin hataları karşısında sabırlı sabırlı doğrusunu tekrar (tekrar, tekrar, ve tekrar) anlatıyordu. 4. cd'den itibaren her hata karşısında bi sessizliğe bürünmeye başladı yazık (lahavle çekiyor herhalde) şimdi 5. cd'nin 6. dersindeyim, gerzek hala ilk cd'de anlatılanlarda hata yapıyor, abinin büründüğü sessizlik gittikçe uzamaya başladı korkuyorum hahaha. 8. cd'de hala "pueda" filan derse korkarım öldürecek adamcağız bu salağı.

    ekle bi daha: gece gece ne eğlendim! amazon reviewlarından seçmeler;
    *"michel thomas is overly patient with the moronic male student.",
    *"the only downside i would mention is the male student who seems unnecessarily dim."
    *"male student droid is just so utterly hopeless."
    *"the male student is breathtakingly stupid and it makes listening to it fairly annoying as he bumbles along like a moron while the teacher yells and berates him." (yemin ederim buna kahkaha attım).
    *"ditch the guy who can't seem to get anything right, it's just irritating."
    *"the male student is an absolute blundering idiot."
    *"good god why was he allowed onto this recording?"
    *"the male student is an absolute tin eared, hesitant, stammering buffoon."
    *"a lot of time is wasted trying to get this twit to say things correctly."
    *"you have to feel sorry for the male student though. you cringe when you hear him do something wrong and there's a pained silence from mt!"
    *"can he really be that dim or is he a paid actor?"
    *"i want to throttle the english guy."
    *"the male student can't pronounce properly to save his life."
  • bu cennetlik amcanın fransızca cdsindeki gerzek kadın harbiden dayaklıktır.

    fransız kültür'deki kurslarda vardı böyle bi teyze, sesi de aynı bununki gibiydi, sanki hep o konuşuyormuş gibi hayal ediyorum, ömrümden ömür gidiyor billahi.

    şükür namazı kaç rekattı beyler?
hesabın var mı? giriş yap