• amerikali bir komedyen. sleep walk with me diye bir stand-up gosterisi var. arada this american life'da da cikiyor bazi parcalari. ozellikle cracker biti bayagi komik.
    http://www.youtube.com/watch?v=hyl9bsiv-p4
  • sleepwalk with me isimli filmi amerika'da vizyona girdi, cok tatli ve eglenceli bir film, izlenesi.
  • ilk defa kara mizah olmayan bir mizah türünü bu kadar çok sevdim. kesinlikle çok zeki bir adam. tonlamaları muhteşem. the new one'daki sahneye oyuncakların düştüğü an ise bir sahnede gördüğüm en harika geçiş ve şoke edici geçiş olabilir. her yanıyla parlayan bir herif. böyle bir arkadaşım olsun istiyorum.
  • buyudukten, daha dogrusu kirlendikten sonra, masum bir cocugun kahkahalarini duydugumuzda tekrar bu dunyaya olan inancimizi nasil hatirladigimizi anlatmis son gosterisinde (the new one).
    anne / baba olmadan anlayamazsin dedikleri seyi, kendi deneyimleri ile biraz olsun hissettirdi sanki. ya da ben yaslaniyorum ve hatirlamayacak kadar kirlenmekten korkuyorum.
    esinin yazdigi siir:
    ‘’a newborn rests her head on the earth of mother,
    everything else is outer space‘’
  • stand upları bir kenara, her iki filminde de dumura uğrayan beni bu denli nasıl etkilemiş olabileceğini düşünürken; kendisinden yola çıkarak oluşturduğu bu eserlerde, en çok ön plana çıkan şeyin sürekli bilincimizi açık tutarak kendisine karşı mesafeli olmamız ve yargılamamız gerektiğini, olaylara birden fazla yönden bakılması gerektiğini sürekli olarak hatırlatmasının büyük bir etken olduğunu fark ettim.

    böylesi dürüst davranabilmek için çok incelikli düşünülmüş bu yapıda büyük bir akıl göstergesinin örneğiyle baş başa olduğumuzu düşünüyorum. var ol.
  • adamı izlerken stand-up izlediğinizi unutuyorsunuz. hikayelerini öyle güzel anlatıyor ki... güldürüyor ama istediği zaman ağlatabilir de...seyirciyi avucunun içine alıp oynuyor ve sanki son anda dümeni güldürmeye doğru kırıyor...
  • biraz önce (bkz: my girlfriend's boyfriend) isimli stand-up gösterisini izlemeyi bitirdiğim, siması bana tom hanks'i, aksanı ve kimi mimik ve esprileri ise bo'cuğum burnham'ı anımsatan komedyen.

    netflix'teki diğer iki şovunu izlemeyi iple çekiyorum!

    (:
  • the old man & the pool gösterisini izledim çok çarpıcıydı. biraz sakin başladı sonra hayattaki tek gerçeği öyle bir vurmaya başladı ki defalarca. girişteki diyaloğu tersine çevirmesi ve bitiriş anı offf diyeyim muazzam anlatmış abi. böyle kaliteli storytellerlara ihtiyacımız var sanırım. ayakta alkışlıyorum.
  • the old man & the pool ile 3. stand up'ını da izlemiş bulunuyorum (netflix'ten yani lan). son 4-5 yıldır kendisiyle birlikte izlediğim çok daha efsane büyük isimler vardı, lakin bu isimlerin genelde en bilindik ve büyük stand uplarına karşın sonraki çalışmalarına 15 dakikadan daha fazla tahammül edemezken, birbiglia nerdeyse her yıl aynı başarıyı koruduğu stand upları ile artık resmen evimden biri, dostum gibi, iyiden iyiye kalıcılaşan birisi oldu. onu görünce, "a-ah! yine mi burdasın lan! aa hoş geldin tekrar!" sırıtışı içinde buluyorum kendimi. her ne kadar the new one ile çıtayı galaksilere taşımış olsa da en son stand up'ında yine kendisini "hah hah işte bizim şapşik anksiyetik birbiglia" dedirtmeyi başardı.

    umarım devamı gelir. herkesin cool, herkesin fucker, herkesin bad boy olmaya çalıştığı stand up dünyasında kendisi evinde mutfağında sizle konuşuyormuş gibi bir intibar uyandırabilmekte ve bu çok şukele.
  • yeni kesfettigim ve cok sevdigim komediyen, adeta npr'in insan suretine burunmus hali. her duyguyu, hic kufur etmeden veya insanlarin sinir uclarina dokunmadan yasatabilen, harika bir hikaye anlaticisi.
hesabın var mı? giriş yap