• bir de law ve low var ki onlar love’dan daha çok love’a benziyor. tam bir muamma amk.
  • (bkz: dove)
  • o da "ove" ile bitiyo bu da. ne diyo götünüzden telaffuz uyduruyonuz. sonra millet niye ingilizce öğrenemiyo? bu yüzden amk.
  • ütü gibi bir kelime uyduramayıp, direkt yapıldığı madenin adını veren (bkz: iron) anglosakson uygarlığının sorgulanması gerekir.

    edit : pirinç anlamına gelen (bkz: rice) kelimesini pilav olarak kullanmaları da, gevşekliğin bir göstergesi değil midir ? (kalıcıetki nickli suser paylaştı bunu sağolsun)

    edit 2: @coffeeholic nickli yazarın uyarısı üzerine, “direk” kelimesi “ direkt ” olarak düzeltildi.
  • to move fiili ingilizeceye latinceden geçerken, to love fiili anglosakson dillerinden geçmiştir.

    italyanca, ki latinceye şu an en yakın dildir denebilir, muovere fiili hareket etmek anlamına gelir.

    muhtemelen ingilizceye geçerken u harfi kaybolmuş ama fonetik olarak kalmıştır.

    to love ise almancadaki lieben fiiline benzemektedir. rhein nehrinin doğusu ile batısı arasında birtakım dil ve kelime farklılıkları olduğu doğrudur.

    ingilizce ise hem latin hem de anglosakson dillerine maruz kalan bir dil olduğundan dolayı, evet ingilizcenin özellikle eski ingilizcenin gramer yapısı günümüz almancasıyla sağlam benzerlikler taşır ama kelime olarak ingilizce latin dillerinden almancaya nazaran daha çok kelime almıştır, kelime telaffuzlarının latin ekolünden gelen italyanca fransızca ispanyolca ya da anglosakson ekolünden gelen dutch, almanca, isveççe gibi net kuralları bu yüzden yoktur.

    bu dillere çok değil benim gibi a2-b1 arası bir seviyede hakimseniz, kelimeye bakarak hangi orijinden geldiğini az çok çıkarabilirsiniz. bu da size telaffuzu hakkında az çok fikir verecektir.

    mesela sevmek fiili amare, aimer olarak latin dillerinde yer etmişken, to love, lieben olarak anglosakson dillerinde yer etmiştir. kelimenin kökenine bakarak ingilizcedeki telaffuzu ve bu farklılık hakkında az çok fikir sahibi olunabilir.
  • derdi s*kmelik bir durum yok. ingilizce'nin en temel sorunu gerçekten de bu örnekte yatıyor: telaffuz-yazım uyumsuzluğu.

    özellikle 15. ve 16. yüzyılda birleşik krallık içinde herhangi bir yazım birliği yoktu. özellikle fransızca, latince ve grekçe orijinli kelimeleri yazarken kimi basımcılar orijinale sadık kalırken kimileri kafasına göre harf kırpıyordu. krallık ve kurumları tarafından da bu duruma bir düzenleme getirilmediği için ortaya standardize edilmemiş bir yazı dili çıktı.

    bu yazı dili kemikleşti ama ingiltere artık bir imparatorluktu ve karayipler'den tutun da hindistan'a kadar hüküm sürdüğü her yerden yeni kelimeler günlük konuşmaya ekleniyordu. kemikleşmiş yazı dili konuşulan dilin gerisinde kaldı ve bir yazı-telaffuz garabeti çıktı.

    bu uyumsuzluğu biraz olsun gidermek için bazı girişimler olsa da beklenen radikal değişiklik gelenek nedeniyle başarılı olamadı. abd, colour->color tarzı sadeleştirmelere gitti örneğin ama bunun da çok etkili olduğu söylenemez.

    sonuç? anadili ingilizce olan çocuklar okuma yazmayı daha fonetik alfabeli dillere göre daha zor öğreniyorlar.(örneğin fince oldukça fonetik bir alfabeye sahip.) yabancılar da bu uyumsuzluğa hayret edip böyle başlıklar açıyorlar.

    ekleme: bir yazar bunun etimolojik kökenle alakalı olduğunu söyleyip latince-italyanca bir örnek vermiş. maalesef bu bilgi hatalı. bahsettiğimiz sorun tamamen alfabe kullanımı ile alakalı bir sorun. üstelik dediği olsaydı bile etimolojik çıkarım yapılabilecek bir düzen yok ingilizce'de. keltçe, norsça, arapça, grekçe,... dillerinden gelen birçok kelime var ingilizce'de. bu kelimeler, geldikleri dillerindeki okunuşlarından çok farklı bir şekil alabiliyor. örneğin meşhur fransız takısı -tion fransızca'da -syon olarak telaffuz edilirken ingilizce'de -şın olarak telaffuz edilir. hiçbir ingilizce bilginiz yoksa action kelimesini bir metinde görüp telaffuz edemezsiniz mesela.
  • ingilizcede o harfi m’den sonra u, l’den sonra ise a diye okunur. şu anda götümden uydurdum. gerçekten.
  • bir finite, infinite arasındaki telaffuz farkı değildir.
  • (bkz: fantastik dertler nelerdir nasıl sikilirler)

    or

    (bkz: fantastic troubles and how to fuck them)

    ingiliççesi eyi olan bir yazar arkadaş ingiliççe bkz. hakkında geri dönüş yaparsa sevinirim. yanlış yazmış olmayalım :p

    edit: 5-6 tane mesaj aldım. teşekkür ederim atanlara. hepsi farklı şeyler söyledi. ben yine böyle olduğu gibi kalsın istiyorum. google translate terk :p
  • bir ough telaffuzu kadar çetrefilli değildir.
    cough, trough ----> kaf, traf
    plough, drought ----> plau, draut
    though ----> dou
    through ----> truu (baştaki th sesi peltek s gibi)
    thorough ----> tara (baştaki th sesi yine peltek s gibi)
    hiccough ----> hikap
    hough ----> hok
hesabın var mı? giriş yap