multinet

• o kadar çok sövmüşüm ki az daha götüme giriyormuş! (bkz: götümüze girebilir)
  
  kısaca depozito için 300 - 500 dolar civarı para verirsiniz ama bu firmanın çapı size cihaz veremeyecek kadar dardır. hayır adamlara yüzde 7-10 arası komisyon + bilmem kaç lira sigorata + bilmem kaç lira pos bedeli felan ödüyorsunuz aylık olarak, sanki bana babasının hayrına yapıyor.
  
  sövmemin nedenine gelince, bu ülkede ister hoşunuza gitsin ister gitmesin, gıda sektörü en büyük istihdam alanlarından bir tanesidir. bir cafe, restaurant, ya da lokanta her neyse sabahtan akşama kadar 50 bin farklı zımbırtı ve akbabayla uğraşır bir de üstüne çapsız çapsız firmalara komisyon öder. ha istemeyen almaz muhabbeti artık bitmiştir bu sektörde (virus gibi yayılmıştır bütün sektöre ve temizlenmesi imkansızdır bu virusun). müşteriye önem veren işletmeler bu tarz komisyonculara (böyle diyince kızıyorlar yani kestikleri faturada bile komisyon lafı geçiyor ne bu şiddet) mecburen boyun eğer, bugün bir burger king, mc donalds bile bu firmalara komisyon ödüyorsa artık bağımlılığı siz düşünün.
  
  bu tarz sistemler büyük firmalar ve devlet tarafından kollanıp, destekleniyor. büyük firmalar bu sistemler sayesinde elemanın boğaz derdinden kurtulur, vadeli ödeme planlarıda cabası. devlet destekler çünkü bu sistemde para multinetten size gelir ve hizmet faturası kesmek mecbursunuz ( daha doğrusu önce fatura keser işletme, ondan sonra multinet bi ara yatırır kaç günlük vade istediyseniz artık ). kaçakları bir güzel kapatır.
  
  e yani devlet kendi işini yaptıracak adamını bulmuş. bankaları hop hop hoplatırken bu vatandaşlar yüzde 7-10 komisyonlarını paşa paşa alır. ha bu komisyonun hepsini işletmenin ödediğini sananlar tabikide yanılıyor. bu komisyonu dolaylı yoldan dışarda yemek yiyen herkes ödemektedir. ha yüzde kaçı ne kadar yansır hesaplaması imkansızda olsa. %8 kdv + % 8-10 komisyon + 20 tl cihaz sigortası + 9 tl işyeri sigortası + ıvır zıvır. bunların hepsini işletmelerin yüklenmesi mümkün değil. dolaylı olarak 5 liraya yiyeceğiniz yemeği 7 liraya yiyorsunuz.
  
  sonrada bu tarz sistemler baş tacı ediliyor. hayır kredi kartınada paşalar gibi fişinizi kesiyorsunuz ve %1-2 arası en fazla komisyon ödüyorsunuz -ki blokelilerde komisyon bile ödemiyorsunuz- bu bankalar bu işi bu oranlarda götürebiliyorken ve sistemleri tıkır tıkır işliyorken bu tarz firmalara ihtiyaç nerden doğuyor anlamak mümkün değil. aynı sistem bankalar bünyesinde çokda kolay çözülebilir. sonuç olarak multinette bir kart bankanın verdiğide bir kart. ver adama limitli kredi kartını olsun bitsin. illa yemekte kullansın diyorsanda yap arkadaşım bir sistem. çok mu zor! bu komisyonun üstü limitini belirleyen yasa koyucuyada burdan selamlarımı iletiyorum. allahtan aklınıza gelmiş üst limit koymak !
  
  aklın yolu bir editi : http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=46155
• kart kullanıcılarının yaptığı tüm harcamaları, tarih-saat, harcama tutarı ve harcama yapılan restaurant/market adı olarak açık ve detaylı bir şekilde yöneticiye raporlamaktadır.
  
  türk ceza kanunu madde 135'e göre kişisel verileri kaydedip üçüncü şahış (işveren) ile paylaştığından şuç işlemektedirler.
  
  umarım birileri bunun farkına varıp gerekli düzenlemeyi yapmalarını sağlar.
• multinet eşittir abur cuburdur benim için. patronumun iş verimi ile doğru orantılı olarak günlük gıdamı sağlaması için verdiği bu güzide yeşil dikdörtgeni ben, eline sihirli güçler verilmiş fani edası ile marketlerde har vurup harman savururum. hayır sanki içinde benim alın terimi akıtıp günde bilmem kaç saat çalışarak elde ettiğim maaşım yokmuşta, piyangodan çıkmış gibi ya da 'al evladım bu kartı sana veriyoruz..bedava ye, iç istediğini yap' şeklinde algılamadan kullanabilsem herşey çok güzel olacak. market alışverişlerinde kullanıldığında belirli bir yüzde kesilir, valla o bile umrumda olmuyor. 'amaaan diyorum sanki ben ödüyorum'. evet zaten yolda buldum kendisini.
• hayyam garipoğlu'nun 35647 adet şirketinden biri olan ve geçtiğimiz günlerde ufak bir operasyonla tmsf eline geçen faideli icat.
  
  artık devlet babadan yiyoruz yani; haberiniz olsun. alkol malkol almayın bununla!
• - iyi gunler bi tane ayvalik tostu..
  - evet..
  (son anda menude meshur ayvalik tostu yazildigi fark edilir ve iizinin performansini gosterme zamanidir)
  - ama meshurundan!
  - ehe peki meshurundan olsun.
  - bi de portakal suyu..
  - evet..
  - ama tazesinden. yani sikilmisindan.
  - ehe ehe peki ablacim yeni siktiricam. adres?
  - bikbikbikbik
  - multimet mi?
  - ....hayir!?!? fabrica design!? (sirketimizin adi)
  - ahahaha ahhh guzel ablacim.... hemen gonderiyorum.
• keyfe göre işten çıkarmaların olduğu, sadece günü kurtarmak amaçlı çalışan ve günümüz pazarlamasından bihaber olan yöneticilerini hiçbir zaman memnun edemeyeceğiniz hem de bunların üstüne köle gibi çalıştırılacağınız pazarlama departmanından kesinlikle uzak durulması gereken firmadır.
• bir garabet; kendi uygulamasında kullanılabilir görülen yerlere gidersiniz bi bakarsınız yok öyle bir şey; geçen yerlerde sık sık makina arızası olur kullanamazsınız. olm yok mu sizin adamınız gidip bi dolaşsın lan bu nasıl savsaklık.
• paraya çevirmenin yasal olmadığı kart.
• ticket restaurant, sodexho gibi prepaid yemek yedirme firması...bir sürü kağıt parçası yerine size bonus card'a benzer bir kart veriyorlar ve o chip'e her ay başı kredi yükleniyor. siz de kapısında kocaman yeşil bir "m"^* harfi gördüğünüz her yerde yemek yiyebiliyorsunuz...
  bir de kartların üzerinde firmanızın logosu ve isminiz bulunuyor, o da ayrıca düşünülmüş bir incelik...
• ne idüğü belirsiz yeni bir kart çıkarmış bu şirket. bugün beni aradılar, bu kartla kapıda kalırsam çilingir çağırabiliyormuşum, gece başım ağrırsa doktorlarını arayabiliyormuşum, doktor bana telefonda terapi yapıyormuş, bir de pazar kahvaltısında sonra avukatlarını arayabiliyormuşum. hayır, niye pazar kahvaltısı yani? "merhaba avukat bey, ben pazar sapığınız yalnux" falan.
  anlamadığım nokta ise benim bu adamların hedef müşteri listesine nasıl girdiğim. ya garanti bankasının ya da ttnet'in nanesi, ama du bakalım.