mushishi

• bu güzide animenin 10. bölümünü çevirdim. umuyorum ki devamı gelecektir.
  
  ekleme: 11'i de çevirmiş ve sonra vakit bulamadığım için bırakmıştım. hepsi bir yere toplanmış: [link ölü]
  
  ekleme 2: siteler açılıyor, siteler kapanıyor. altyazılar için güncel link: https://www.planetdp.org/…btitle/mushishi-sub104529
• mouse sanitary pad yardimi ile tanistigim, bambaska bir anime. muzikler ona keza. 26 bolumcuk zaten. tadi damakta kaliyor.
• çerez niyetine güzel giden bir anime. ilk 3 bölüm the x-files izliyormuşum hissine kapılmıştım. sonradan arkadaşımın^* serzenişi üzerine vazgeçtim bu histen ama ne bileyim...
  
  (bkz: fantastik şeylerin birbirine benzemesi)
• doğu' nun fantastik alt yapısına batının kendini tekrarlayan klişelerinin yetişemediğini, batı sinemasının da asya anlatısına eğilip onu araklayarak değil direk kaynağına inerek değerlendirmesi gerektiği kanısına ulaştıran film.
• bırakın animeleri, hiç bir filmde görmediğim huzur veren havası var bu dizinin. o kadar ağır ve dingin ki, ayakta izlerken uyuyabilirsiniz. müzikleri ise efsanedir. çok severim.
  
  mushishi 'nin her bölümde işlenen ilginç hikayeleri zaman zaman izleyenlerde gerilim yaratsa da, insana yaşattığı baskın duygu hep "tuhaf bir huzur" oluyor. üst üste bir kaç bölüm izlenmesi insanın psikolojisini etkileyebilir, pek tavsiye etmiyorum. renkler ve çizimler ise mükemmel. görüntüyü dondurup wallpaper yapabilirsiniz, o derece. ayrıca benim gibi doğa tutkunu iseniz daha çok seversiniz çünkü dizi sadece orman veya köylerde geçiyor. ağaçlar, kuşlar, nehirler istemediğiniz kadar. hoş bir müzik eşliğinde bir ağaç dalına ya da göle odaklanıyor. cidden müzikleri apayrı bir yazının konusu zaten. makura kouji ile ana tema müziği başta olmak üzere soundtracki önerilir.
• (bkz: the sore feet song)
• bu serinin hikayesini ve size yaşattığı o atmosferi, bu atmosferin zihninizde ve bedeninizde bıraktığı o rahatlama ve mutluluk duygusunu beğendiyseniz bir izleyici olarak o zaman natsume yuujinchou'nun da hikaye ve atmosferini bir o kadar seviceksiniz. mushishi'nin özellikle sevdiğim en güzel yanı, her bölümde anlatılan o eşsiz hikayeler ve bu hikayelere eşlik eden arkaplan müzikleri... tamamen birinci sınıf bir anime yapımı. ama anime yapımı diyip geçmemek lazım. çünkü benim için her zaman önemli olan şey izlediğim şeyin, izleyiciye nasıl bir sunum yaptığı ve bu seri de size sunduğu harika sunum ile ruhunuzu ve bedeninizi bambaşka diyarlara götürüyor. kısacası eğer bu seriyi izleyip sevdiyseniz, bu seriye alternatif olarak natsume yuujinchouyu da izlemenizi tavsiye ederim ki zaten bu yaz anime sezonun da üçüncü sezonu yayınlanıyor.
• kimi zaman tek bölümlük x-files hikayelerini andıran, çoğu zaman türk kültürü ile japon kültürünün ne kadar birbirine benzediğini görebileceğimiz anime.
  "mahalle baskısı" diye birşey var mı? evet, var. "öteki" var mı? evet, var. daha ne olsun.
  
  yönetmen: hiroshi nagahama
  senaryo: kenichi imaizumi
  animasyon: noboru sugimitsu, kenichi imaizumi
  müzik: toshio masuda
  dizayn: yoshihiko umakoshi
  orjinal eser: yuki urushibara
• anime okyanusunun en dingin, suskun kıyısı. sadeliğin görkemine yaraşır biçimiyle doğaya ve diri olana övgü niteliğinde bir düşüncenin ürünüdür. mushi-shi'lik kadim bir bilgeliğin ebediyete kadar muhafaza edilmesi, canlı olanların faydasına kullanılmasını mirasında taşıyan, saklı olmasa da halk arasında gizem uyandıran bir gönüllülük, bir adanmışlık işidir. ancak "mushi" ismi verilen yaşam formlarının her taşın altından çıkıyor oluşu animenin biraz da bahanesi, tatlandırılmaya muhtaç hamurudur. bu animeyi değerli kılan esas anlatı unsurları mushi'ler araç edilerek değinilen insana ait öyküler ve esinlenimin hassas karnını okşayan, düşsel betim ve yaratının hazzını deneyimleten fantastik ögeleri ve kurgusudur.
  
  ginko'nun gezgin kayıtsızlığı, buna karşın kaybetmediği canlı olana saygıda anlamlanan içsel denetimi, her gittiği yerde daha uzağına devam edebilirliği ve seyahatin sonu fikrine yabancılığı adeta bir roman karakteri gibi sizi samimiyetle sarmalar. her gönüllü yalnız gibi dokunulmazlığa mahkum kılınmış bir geçmişe sahiptir. öğretisi çerçevesinde şeklini bulan tez canlı ve saplantılı olana karşı kurduğu aşırı yalıtılmışlığı ve japon kültürüyle bağdaşan maksat aşmazlığını biraz göz ardı ettiğimde bana hermann hesse'in kurgusal gezgini knulp karakterini çağrıştırmıştır hep. doğrusundan emin, sabit olandan kopuk, aidiyet hissinden kaçmış, kusurundan çekinmeyen, bazen bencil ama açık yürekli bir köy gezici, doğa bilici, doğa parçası. ilk başta o güzelliğiyle insan aklında estetik fikirler filizlendiren hikayelerin ortasında, durumların bütününe olan aşırı hakimiyeti ve her probleme karşı kurduğu eğreti üstünlüğü gözü rahatsız etse de zamanla alışılıyor ve hikayenin sonlarına doğru ginko'nun zaaflarının ve pes edişlerinin çizgilerine kavuşmasıyla esas huzura yaraşır dinginlik yayan biçimini alıyor.
  
  en kendine has soundtrack sahibi yapımlardan biri olduğunun altına çizerim ayrıca. zaman zaman diziden ayrı olarak da dinlenebilirliği olan, her biri özgün, mistik ve yatıştırıcı eserlerdir. ally kerr'in sore feet song'u dışındaki tüm şarkılar enstrümantal olarak icra edilmiş olup soundtrack'e esas kendine haslık gücünü veren ve diziye kusursuz yakışanlar da bunlardır. toshiro masuda'nın müziksel dehasının ürünü olan bu eserler yorulmuş zihni süt beyaz sulara yatırıp yumuşatma etkisi yaşatabilir.
  
  mushi temasını kenara itip arka plandaki metinlere odaklandığımızda animenin masalsı dünyasından bedenlenmiş bazı göze çarpan fikirler şunlardır:
  
  --- spoiler ---
  
  -göz kapaklarının işlevini yitirmesiyle daimi görüşe mahkum olmuş, gözlerini kapayabilme yoksunu, zaman ve mekanı aşan görüşe sahip bir kız.
  
  -kışın kendilerine yanabilecekleri ateşler arayan sahte ateşler.
  
  -dağın mevcut hissiyatına göre renk değiştiren bir sis.
  
  -sesiyle insan bedeninin pas tutmasına sebep olan ve bedelini yıllarca susarak ödeyen bir kız.
  
  -ölüme yaklaşanları embriyo halinde kadınların rahimlerine yerleştiren ve aynı bedende hayata yeniden başlatan deniz ortasında bir kayalık ve kendi annesine gebe olup onu büyütmenin acısına düşen bir kadın.
  
  -bir sıvı olarak dünyaya gelip döşemenin altında yeniden ve yeniden biçimlenerek doğuma eren bebekler.
  
  -bedenin bir parçasının dönüştüğü hastalıklı olan varlığını bir yandan severken bir yandan da kaleminden dökülen mürekkeple vücudundan atarak temizlenmeye çalışan bir kız.(bu kızla ginko'nun arasındaki ilişki çok hoştu)
  
  -vücudunun ağırlığını kaybeden ve insan gözüne görünmez olan karısını aylarca aynı evde yaşamalarına karşın kaybettiğini zanneden ve daha sonra bununla birlikte yaşamayı öğrenen bir adam.
  
  -kapıyı açmak ya da kapamak gibi ortamın dışarısı ile bağlantısını kesmek ya da sağlamak eylemlerinin yapılmaması gereken bir evde kardeşinin üstüne düşen çarşafı kaldırmasıyla onu karanlığa hapseden küçük bir kız.
  
  -yaman bir kışın hüküm sürdüğü dağlarda saklı baharın topraklarını bulan bir oğlan.
  
  -diğer insanlar için sınırları belli bir ormana hapsolan ve çıkışı asla bulamayan, yanlarında başka insanlar olduğunda onları da kendi hapsolmuşluklarına ortak eden, sonlu ormanın sonsuzluğuna sıkışıp kalmış bir aile.
  
  -belli dönemlerde ortaya çıkan ve tereddüt edip geri dönülmesi durumunda kişiyi taşımayan bir köprü.
  
  -göz alıcılığına uzun süre kapılındığı vakit insanı gün ışığından mahrum bırakan bir ışık.
  
  -insan ağzında bir diş olarak çıkıp ölümünün ardından toprağa karıştırıldığında bereket veren bir tohum.
  
  -bir gök kuşağına aşık olup dizginlenemez bir bağlılıkla onu özleyen bir adam.
  
  -felaketten kurtulmak uğruna köyünün insanları tarafından suyun karısı olacağı inancıyla kurban edilerek suya atılmış, sürekli denize ulaşmak adına yer değiştiren bir bataklıkta yaşamak zorunda bir kız.
  
  --- spoiler ---
• doğayı,yaşamı, var olabilmenin muazzamlığını anlatan muhteşem bir eserdir.görsellik ve içerdiği dramın insanı etkilememesi mümkün değil.her bölüm ayrı hikayeler incelenir,hepsi uzakdoğu kültür ve efsanelerinden alınmıştır.ginkonun sorunun kaynağına inişine ve çözüm arayışına sizde katılacaksınız insanı gerçekten içine çekiyor.kişisel zevkleri bir yana bırakırsak olumsuz tek yanı yan karakterlerin dizayn ve çizimlerinin birbirine çok benzemesidir.