• marmara üniversitesi hukuk fakultesi türk hukuk tarihi ana bilim dalı ögretim üyesidir. kendisi doçent dr.'dir. fakulte bunyesinde dekan yardımcılıgı görevini sürdürmektedir.
    ögrencilere karşı ılımlı, anlayışlı ve sevilen bir hocadır. buraya kadar egitim kolu anlamında bir sorun yoktur.
    ancak şentop hocamız, hem baglı oldugu ana bilim dalının tarzına uygun politik duruşu ile, hem de son dönem de akp'ye karşı açılan kapatma davası ile gündemde çokça yer almaktadır.

    genelde hukukçu kimliginin, bağlı bulundugu ana bilim dalının uzmanlıgına göre bir önemi vardır. ancak sanırım nerden bulursak "ögretim görevlisi" payesi yeterlidir görüşü ile kişiler uzman kimligi ile çagrılıyor. bu açıdan ben ticaret hukuk alanında yüksek lisans yapsam bile görüşüme göre bir programa çagrılabilirim.

    burdan bakınca artık kim neye, ne kadar uzman bunu sorgulamak gerekiyor.
    türk hukuk tarihi uzmanılıgı (-ki bu uzmanlık islamiyet öncesi, islamiyet dönemi ve osmanlı dönemi hukukunu esas alır), anayasal bri dava surecinde nasıl bir önem arz eder bunu izledigim tüm programlarda sorgulamaktayım.

    yanlış anlaşılmasın kişilik ile alakalı bir problem yok. problem sahip oldugu iddia edilen uzmanlık alanı ile ilişkin.
  • asıl çalışma alanı hukuk tarihidir. fakat gerek islam etkisindeki, gerek batılaşma sonrası türk hukuk tarihinini çalışmak, aynı zamanda bugünkü sorunlarla haşır neşir olmaktır bir ölçüde. mustafa şentop bu çizgide ilerleyen genç bir akademisyen. takip edebildiğim kadarıyla, yakın dönem türk siyasetini de iyi çözümlüyor. mugalata ve pazarlama işlerine uzak durması ise, günümüzün piyasa anlayışı benimseniyorsa, bir handikap sayılabilir.
  • kendisini anayasa hukukçusu zanneden hukuk tarihi hocası olup.akp'nin yaptığı ve hukuka uygun olmadığı iddia edilen durumlarda akp'nin bir numaralı savunucusu olarak ortaya çıkar.
  • anayasa hukukuyla alakası olmayan fakat akpcilik oynamak için tv programlarında anayasa hakkında konuşan,türk hukuk tarihi alanında uzman olan profesördür.
  • uyanık akp'li. hatip dicle kararı için şöyle bir formül önermiş ; “hakkari’deki milletvekillerinin tamamı istifa ederlerse, meclis’te bu istifayı kabul ettiği takdirde bir ilin milletvekillerinin tamamı düşerse o zaman o ilde 90 gün içinde seçim yapılır. o seçimde tekrar adaylık söz konusu olabilir”
    nasıl zekice bir çözüm önerisi değil mi. hatip dicle'nin vekilliğinin düşmesi ile fazladan bir vekil sahibi olacaksın. sonra "hakkari'dekiler istifa etsin onlardan birinin yerine hatip dicle geçsin" diye dahiyane bir fikir önereceksin.
    neyseki kendisinden ders almamışım okul döneminde.utanırdım öğrencisi olduğum için
  • utanılması gereken kusurları;

    zekası; hakkari formülü; hatip dicle diyarbakır milletvekilidir dolayısıyla diyarbakır formülü varken neden hakkari? haketmeden kazanılan vekillik akp'nindir. partisi güveniyorsa kendisine ve hakkaniyete inanıyorsa kendi 5+1 vekilini istifa ettirir hak yerini bulur bdp'lilerde istifa eder diyarbakır formülü hayata geçer.

    hukuk bilgisi: hatip dicle mazbatasını almış olan diyarbakır milletvekilidir. hal böyleyken düzenlemeyi yapar kendi aceleci vekilini bekletir yiğidin hakkını yiğide verirdiniz olur biterdi.

    kendince uyanıklığı: diyarbakır yerine hakkariyi önermesi ve bu yolla haketmeden kazandığı bir milletvekili kamufle etmesi. 35 ile 36 arasında ya da 326 ile 327 arasındaki farkı kimsenin çakmadığını düşünmesi.
  • türkiye büyük millet meclisi 24. dönem milletvekili. akp'li ve 4 çocuk sahibi.
  • "eşcinsellerle ilgili ifadeyi anayasa'nın hiçbir yerinde görmek istemiyorum" diyen akp milletvekili, anayasa uzlaşma komisyonu üyesi. tipik bir homofobik. bir de böylelerini hukuk profesörü yapıyorlar. yazık!

    http://www.kaosgl.com/sayfa.php?id=12281

    ben onun yerinde olsam soyadımı değiştiririm.
  • akp'nin izmir fobisi olan, seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı ve aynı zamanda istanbul milletvekili (kimler milletvekili oluyor şaşıyorum...yazık bu milletin parasına)
    kendisi, dünyada en yaşanabilir kentler listesinde 6. sırayı alan izmir'i kasaba olarak tanımlamakla "izmir düşmanlığı"nı açıkça beyan etmiştir. aslında bu düşmanlık, sadece kendisinin değil, pek çok parti ileri geleninin de paylaştığı ve her fırsatta dile getirdiği bir hissiyattır. bunlar, siyaseti sadece düşmanlık üzerinden yürüterek bu toplumu koyun gibi gütme heveslisi olan siyasi çevrelerdir ve elbet bir gün karşılarında bilinçli bir toplumsal mücadele bulacaklardır...
hesabın var mı? giriş yap