• dün akşam grand pera emek sahnesi‘nde dinleme fırsatı bulduğum şahane konser. solistler serkan bodur, can reha gün, mattinata besnik ademoğlu, ali murat erengül ve yoel keşap. bu beş adam piyano eşliğinde güle eğlene, arada yiyip içerek birbirleriyle şakalaşarak harika bir 50 dakika geçirmemizi sağladılar. ben gitmeden önce sıkılırım zannediyordum ama çok yanılmışım. denemek isteyip de “yaa ne işim var benim orada” diyen arkadaşlara tavsiye ederim.

    “ne söylediler” diye soran olursa da. bu parçalardan biri.

    konserden sonra birazcık şarabın da etkisiyle istiklal caddesi uzun bir süreden sonra sevimli geldi gözüme.
  • bu akşam kadıköy süreyya operası'nda izleyeceğim konser.

    bu güzel opera salonunda dün dinlediğim alman eserlerinden sonra bir de italyan ziyafeti iyi olacak sanırım. program şu şekilde.

    e. di capua: ı' te vurria vasà serkan bodur

    f.p.tostı: a vucchella can reha gün

    r.leoncavallo: mattinata besnik ademoğlu

    e. de curtıs: non ti scordar di me ali murat erengül

    g.cottrau: fenesta che lucive serkan bodur

    r.falvo: dicitencello vuie can reha gün

    e. de curtıs: torna a surriento besnik ademoğlu

    s.cardıllo: core 'ngrato ali murat erengül

    c.a.bıxıo: mamma yoel keşap

    l. denza: funiculì funiculà tüm solistler

    f.p.tostı: marechiare tüm solistler

    e. di capua: o sole mio tüm solistler
  • geçen hafta zorlu psm platinum sahnesinde izlediğim insanın içini ısıtan 60 dakikalık bir konser. solistler şu şekilde, serkan bodur, berk dalkılıç, can reha gün, yoel keşap, ufuk toker ve onur turandı. piyanado ise hüseyin kaya size eşlik ediyor.
  • dün akşam (bkz: süreyya operası) nda dinleme şansına sahip olduğum konserdir.
    biletler 20 tl
    konser süresi 50 dk
    söylenen şarkılar italyan halk şarkıları...

    italyancamız yok anamıza babamıza küfrederlerse diye telaşlanmayın, şarkıların türkçe tercümeleri başka bir ekrandan yansıtılıyor.
    velhasıl; bu paraya bu kalite, çok çok çok beğendim.

    italyan halk şarkıları harika. hepsi aşkla ilgili, melodiler zaten tanıdık. özellikle balıkların seviştiği şarkıyı buradan kendime armağan ediyorum :)
    hayır bir insan; italyan da olsa, niye balıkların sevişmesini düşünür? lol kere lol

    ps: gelecekte benimle bir gönül ilişkisi hayali olan bey; eğer bana italyan halk şarkılarıyla serenat yaparsan kesin düşerim haberin olsun.
  • adını şarkısı hiç bitmeyen şehir olan napoli’den alan bir demet italyanca şarkılar bütünü. napoliten şarkılar, her yıl olduğu gibi bu yılda devlet opera ve balesi tarafından ve oldukça yetenekli opera sanatçıları tarafından zorlu psm ve süreyya operasında tekrar hayat buluyor. sanırım bu yılın son konserini 4 martta süreyya operasında izleyeceğiz. bir piyanoya eşlik eden 6-7 kişilik bir ekip ve arka planda napoli’ den görüntüler…bu arada şarkılar, italyancanın napoli şivesiyle yazılmış ve öyle de seslendiriliyor.

    bence bu konseri değerli kılan napolinin kendisi ve geçmişi… skylife dergisinde sezgi olgaç şöyle tanımlamış napoli’ yi “her şeyden önce kendi müziği var; yokuşlardan inen motorların, kahve fincanlarına çarpan kaşıkların ve sokakları dolduran, yüksek perdeden napoliten sohbetlerin melodisi…”

    napoliten şarkılar, adını italya’ nın napoli şehrinden alıyor ve bu şehir ki en eski efsanesi bile bir şarkı üzerine kurulu. hiç görmediğim bu şehrin tarihini araştırınca, çok zengin bir müzikal mirasa sahip olduğu ve pino daniele, liberato, eduardo di capua gibi müzisyenler ve besteciler yetiştirdiğini öğrendim.

    mesela vezüv’e çıkan ilk füniküler için jingle olarak bestelenen “funiculì, funiculà”, bugün dünyanın en bilinen melodilerinden biri. birçok kişi tarafından söylenen “o sole mio”nun ünü, yuri gagarin’in şarkıyı mırıldanmasıyla uzaya dek ulaşmış. türkçesiyle “benim güneşim” adlı bu şarkı da, bizzat napolinin kendisi ve ona duyulan özlem için bestelenmiş. bu şarkıyı daha sonra elvis presley “its now or never” olarak aranje etti.

    bi düşünsenize napoli dediğiniz şehir, dünyada “konservatuvar” kelimesinin kullanıldığı ilk yer. çünkü 17. yüzyılda napoli’deki kiliseler ve okul törenleri için yetimhanelerdeki yetenekli çocuklara müzik eğitimi vermek üzere “conservatorio” adlı okullar kurulmuş. bu okullar napoliten şarkıları yaratan döneminin en iyi müzisyenlerini yetiştirmiş.

    bir de homeros’un odysseia destanındaki napoli’den bahsediyor sezgi olgaç: “gemisiyle truva savaşı’ndan dönen odysseus, güzel sesleriyle meşhur sirenlerin yaşadığı körfezin açıklarından geçmek üzere… o sırada bir tedbir alıyor; mürettebatının kulaklarını balmumuyla kapatıp kendini de gemi direğine bağlatıyor. çünkü o, sirenlerin denizcileri şarkılarıyla kendilerine âşık edip çektiğini ve sonra gemilerini kayalıklara sürükleyip parçalattığını biliyor. derken odysseus’un tedbiri işe yarıyor. gemiyi durduramayan deniz kızları, kederlenip kendilerini dalgalara bırakıyorlar. en güzelleri olan parthenope kıyıya vuruyor ve sonra orada yeni bir şehir kuruluyor; o zamanki ismiyle parthenope, yani bugünkü napoli. parthenope’nin sesinin büyüsü sürüyor olmalı ki bugün hâlâ sokaklarında müziği duyabileceğiniz bir şehir napoli. her şeyden önce kendi müziği var; yokuşlardan inen motorların, kahve fincanlarına çarpan kaşıkların ve sokakları dolduran, yüksek perdeden napoliten sohbetlerin melodisi... bu senfoniyi yönetmek için napoli’den daha iyi bir orkestra şefi düşünülemez. “
    (bkz: napoliten şarkılar)
    (bkz: italya)
    (bkz: napoli)
    (bkz: süreyya operası)
    (bkz: devlet opera ve balesi)
    (bkz: o sole mio)
  • 26 ekim’de kadıköy’de izleyeceğim opera.
  • bugün süreyya operasında izlediğim italyan şarkılarından oluşan konser.her solist başlı başına muazzamdı.gerek kalite bakımından gerekse performans açısından olmuş bir konserdi.şarkıların çevirilerinin de olması konsere ruh katmış.
    benim favorim o sole mioidi.aşina olduğumuz bu klasik italyan parçasını tüm solistler birlikte söylüyor.
    aslında daha çok pavarottiden dinlemeye alışkınız.
    o sole mio
    ikinci olarak sevdiğim arya non ti scordar di meidi.
    bir elveda öpücüğü bile vermeden bir hoşçakal bile demeden giden küçük bir kırlangıç ve unutma beni diye bağıran bir hikayeye sahipti. hüzünlendirdi.
    pavorattiden gene non ti scordar di me.
    kısaca beğendiğim tavsiye ettiğim bir daha imkanım olsa bir daha gideceğim konserdir.
hesabın var mı? giriş yap