• halihazirda dusunulen sebepleri/ komik diyaloglari okuyabileceginiz yer surasidir, hemen yonlendireyim; zira ben baska bir isle ugrasacagim, cevaplar yerine bunu soru olarak degerlendirip, felsefi yaklasim ayagi ile aslinda kendi istedigim seyleri anlatacagim:
    (bkz: allah in kadin peygamber gondermeme sebepleri)
    peygamber mesaj iletir. hem kutsal mesajdir, en guzel en dogrunun elcisidir, hem de insanlarin iyiligi icin calisir. baska bi ifade ile de insanlarin "sagligi icin dogru enerji" akiminin aktaricisidir. hemen baska bir yere ziplayip sonra ikisini toparlayacagim..

    belki "enerji uretimi" deyince, dinlerin asil amacindan cikmis oluyoruz gibi olucak. ters gelecek size. cunku peygamber, kesin "buyruklari" dile getirir. otoriter bir figurdur. belki yan islevi, guzel enerji uretmektir diyeceksiniz. katilmiyorum. bence bir peygamberin en onemli islevi, dagilmis olan toplulugu toparlamak (politik bir islev) ama onlari dogru enerji kaynagina, pinara yonlendirmektir. dinin etkisi altina alma konusuna hic girmiyorum bile. ben her turlu misyonerlik faaliyetine karsiyim. kimse beni dine davet etmemeli mesela. eskiden arabistan'da olsam, her halde musluman olmak istemezdim, sirf bu nedenden oturu. parti tutmak gibi birsey benim gozumde cunku.

    haaa geldik buradan, en moda son cikan seylere;
    enerji urettiren felsefeler diyelim, felsefik inanislar..
    nedir agirlikli olarak: reiki, meditasyon, yoga.

    reiki disindakiler, bu enerjiyi icerden urettiriyor cunku sizi bir sekilde kendi kendinizi sagaltmaya, bir ust enerjiye inanarak, kendinizi ondan dogru "sarj etmenizi" oneriyorlar. sakin kalarak, aslinda guzel olan (buna dogu felsefelerinde "altin cag" da deniyor) eski halinize buradan ulasiyor, ariniyorsunuz. vucudunuzda sizi her turlu hasta, kisilik acisindan problemli vs kilan (yani hem fiziksel hem ruhen) sorunlari yenmeniz ve "asil amac" icin yasayabilmeniz ongoruluyor. guzel. bir de insanlar, bu tip felsefelerden sonra, dunyanin gercekligini kaybediyorlar, yani isteyerek; aslinda herkesin bir senaryo oynadigi, herseyi cok ciddiye aldigimiz "su olumlu dunya" konusunun acilimlari. artik dunyanin yasanasi bir yer olmadigini, buyuk bir hasretle "olecekelri gunu beklediklerini" soyleyen teyzeler gormek, benim icin cok uzucu olmustu. hakikaten belli bir noktaya gelmis, insanlara faydali olmayi basarmis kisilerden bunlari duymak istemiyordum. beni uzaklastiran bu oldu acikcasi.

    fakat diger taraftan da bunu, 3 dinler ise cennet-cehennem, ceza mekanizmasi ile yapiyor (bu dunya anlamsiz, cennette rahat hurilerle yatmak, uzum yemek icin gunah isleme sevap isle) ki, bu dinlerin bizi bu dunyada kontrol etmek icin kullandigi bir manipulasyon haline gelmis zaman icinde. eminim daha ari, daha pur halleri mevcuttu ilk ciktiklarinda. ah o hukumdarlar, mahfetmisler dinleri kendi cikarlari icin diyoruz ve geciyoruz.

    dinlerin her biri, ya da "inanis"larin, benim nezdimde degisik bir eksikligi tamamliyor gibi. reikiyi bilemiyorum ama (cunku "cakra actirmak muhabbeti altinda senden para talep ediyorlar. bezirganlik
    olmus bu is biraz diyorum. biraz? epey..) biraz da biyoenerji konusu icin ortak dusuncem var. nedir? pek olumlu bakamiyorum onlara iste.. simdi guzel yonlerine de deginecegim.

    ben bir sure, meditasyona devam ettim ornegin. beni bir sure alt seviyede yetistirdiler, "ilkokul-ortaokul-lise" gibi bir "zorunlu egitim"den gecirdiler (1 ay mi ne suruyor, zaten sonra sen de onlar da karar veriyor devam konusunda). sonucta hic para vermedigim, benden acik sekilde cikar elde etmedigini bildigim, guvendigim bir yer oldugu icin ben bir sure daha devam ettim. sanirim beni, grubun icinde yer almaya layik bir insan olarak elemeden de gecirmislerdi, saf ve acik gonullu bir insan, yardima ihtiyac duyan biriydim onlarin gozunde. iq yuksekligi faktoru de vardi elbette.

    beni etkileyen yonlerinden belki en onemlisi buranin, enerjinin odaklarinin veya ileticilerinin, saygin kadinlar olmasi idi. dadi diyorlar bu kisilere, ve organizasyon icinde onemli rolleri var. ingiltere'nin dadisi gelmis konusacak, veya iste ekrandan cikacak diyorlar (ben hic seyretmedim). ayrica bir takim "teblig"ler var. bunlar din kulturu ve ahlak bilgisi'nin ahlak kismi gibi seyler. bir konu basligi altinda 2-5 sayfa arasinda toparlak yazilar. bu dusuncelerin, dadilere "vahiy" olarak geldigi soyleniyor. (zaten o noktada beni biraz kaybettiler-ne olur esinlendik deyin, birsey deyin, enerjimiz bunu bize yazdirdi, olumlu dusunce falan deyin). konular uzun uzun tartisilir, gayet guzel sonucalra varilirdi. ama uzerinde "vahyin geldigi tarih" olan bir takim kagitlardan, husu icinde okunmasini pek anlamis degilim. sindiremedim de..

    sunu hemen belirteyim ki, peygamber olgusu, ya da benim uzerimde bir insan gibi algilamam gereken insanlarin varligi bana kucuklugumden beri ters geldi. ben daha ziyade tasavvufa yakinim. sozcuklerle soylersek "tanri icimdedir". bunu bana yasatacak her turlu deneyime hazirim. (tabii "tanri icimdedir" yerine ufak bir cizgiyi asip, "tanri benim" derseniz o biraz megalomanlik oluyor kanimca. dikkat edilmesi gereken bir sinir. ama anlamini dusunerek soyluyorsaniz, tanri benim de dogru olabilir.. yeter ki bunu manipule etmeyin ettirmeyin)

    ama su da var ki, ben rahatsiz oluyorum diye, peygamber x diye soylemek bile istemiyorum (cocuklugumda inatla "hazreti" kelimesini eklemezdim mesela peygamberlerden bahsederken, sonra inadim kirildi) diye onlar saygin kisiler degiller diye dusunmemek olmaz. sadece onlara o sayginligi niye ek bir isim soyleyerek bahsetmek zorundayiz, onu anlamiyordum. ama
    sonucta simdi kendi uzerimde, cocuklugumdan bana dayatilan arastiramadigim seyler, sirf bana
    emrettigi icin ben o payeyi kimseye vermek istemem. niye siz aracisiniz kardesim.. niye bana direkt ulasmiyor.. benim de aklim var ruhum var?

    biraz da "iyi enerji" iletimi konusu var. son yillar farkina vardim ki, iyi enerjiyi iletmek icin, insanlari dogru analiz eden, onlara guc veren, faydali sekilde devam etmelerini saglayan seyler onemli. mesela,
    nasil ki elestirmek istediginiz bir kisiye ulasmak icin, en guzel yol once onu iyi yaptigi seylerden dolayi biraz ovup sonra elestiriyi yapistirmaktir (ogretmenlikte cook uyguladim).. bunun daha az politik bir versiyonu da, insani gercekten (yalandan degil) iyi olan ozelliklerinden dolayi ovmek ve onlara bu yolla katki saglamaktir. herkesin gorevidir gibi goruyorum bunu. bir dusunun, elestiri sozcukerinde hic de cimri degiliz. oooh agzimiza gelen elestiriyi yoneltmekte rahat hissederiz kendimizi. peki ayni sekilde, ovgulerimide neden cimriyiz? neden ovgu "bahsetmek" gibi geliyor insana.. ters isler.

    geldik "kadin" kismina.. semavi dinlerde pek de goremedigim bu kadina saygi konusunda, meditasyonda gordugum ilginc durum beni etkiledi. fakat bazi seyleri aciklarlarken bu tarz ogretiler, baska seyleri ihlal edebiliyorlar, o yuzden onlara da tam inanamiyorsun. tasavvuf, enerji falan baglaminda bir arayistayim ben hala acikcasi. (mesela vejeteryan olman icin cok tatli baski yapiyorlar, seni illa hindistan'a goturmek istiyorlar, ama sonra ben orda ne yiycem diyorsunuz, veya sizi kampa almak istiyorlar- keza orda da yemekler topluluk icinde pistigi icin, ben ne yiyecem, etsiz tatsiz tuzsuz yemeklere mahkum kalirim gibi). evet yemek onemli benim icin.

    dolayisi ile, bundan sonra ben kimsenin tarikatina katilmam. neden ben peygamber degilim ki? yani bana "icses"im yoluyla gelen dogru yonlendirmeler, birilerine ornek olmak, baska birilerine pozitif enerji vermeler, faydali olmalar, bunlar allah'tan iletilen sessiz mesajlardir bence. dolayisi ile "hepimizin icinde iyi olma kudreti oldugu gibi, ve hepimizin icinde allah'in enerjisinin oldugu gibi, hepimiz de peygamberlik potansiyeline sahibiz" diyorum.

    erkek enerjisi fazla agresif. kadin enerjisi ile dengelendigi zaman, dogru karisim oluyor bence. bu da erkeklerin fikir adami olup , ama ruh adami olan taraflari eksik kaldiginda neden islerini basaramadiklarini anlatiyor (is adamlarini demiyorum, baska basarilar.. teknik veya para kazanma konusunda erkekler daha iyi elbette).. ama yonlendirme konusunda, isin icine ruh girdi mi, kadinlar daha etkili. ayrica, kadin sadece regl kanamasi geciriyor diye, carpitilmis sekilde ona "pis" diyebilen bir din, kadini kapatan, koruma muhabbeti ile 4 kadinla evlendiren bir dinden tabii ki beklemem ama boyle bir duyarliligi ve kabulu, fakat kadinlarin cok ust fonksiyonlari var dunyada.

    haydi simdi bana saldirin (erkek olan saldirsin ehehe). ama kadinsaniz da iyi enerji gonderin.
  • aslında bu sorunun çok sığ bir cevabı var.kadın oldukları için.

    şimdi bu sığ cevabı biraz açmak derinleştirmek gerekirse;
    insanlığın ilk çağlarında tek tanrılı dönem öncesinde de bir tapılan hatta birçok tapılan vardı.buluntular ışığında tek tanrılı dönemden bir çok yönü ile farklı olan bu dönemde en önemli faklılık ise kadının dindeki yeri olmuş.ibadet şekilleri ,tanrıların sayısı,vaadedilenler dışında bence şu anda toplumumuzu ilgilendiren en önemli değişiklik de budur bence.

    ilk zamanlarda yaratanın dünyadaki eşdeğerini bulmak pek zor olmamış.görünen köy kılavuz istemez hesabı.dünyada da yaratan 'kadın' olduğu yaratanın kadın olduğu zaten kabul edilmiş.ve yaratıcı tanrıça olmuş.

    ekonomik ve sosyal gelişmeler-gelişememeler belki- sonucunda güç paylaşımı söz konusu olduğunda erkeğin bariz üstün olan fiziksel kuvveti ise olayı kendi leyhlerine çevirmekte yararlı ancak yetersiz kalmış.yaratıcı tanrıça değişerek allah babaya dönüşmüş.
    kadın'ın cinselliği eski zamanlarda yaratmanın bir parçası,doğanın bahşettiği bir ödül olarak algılanırken,her baharda yeşerme zamanlarında,tohumlama seramonileri ile şenliklerle çiftleşmiş kadınlar ve erkekler.

    tapınaklarda kendini tanrıçalara adayan kadınlar dini seramoniler olarak zevki,birleşmeyi,doğumu kutsamışlar.ilk önce yıkılanlar da bu tapınaklar olmuş.
    tek tanrılı dönemde ise kadın ikinci sınıf,zaafları olan birisi olarak nitelendirilmiş.adının başına hazreti konan kutsal kadınların ise özellikleri erkeklerin kadınlarda görmek istedikleri namus ve ahlak kavramları ile ilişkilendirilmiş ,örnek olarak yüceltilmiş.

    tabii kadınların ellerindeki bu gücü seve isteye vermediğini de yazar bu konudaki araştırmalar.cadı avları-ki genelinde pagan kültürünü yaşatan ritüelleri vardır bu kadınların- bu konuda özellikle ilgi çekici.
    islamiyetin kadına bakışı ise başka başlılarda tartışılabilir uzun uzun.

    tüm bu süreç komplo teorisi gibi gözükse de vardığı noktaya bakarak (bkz: kadın sacı buyu ve turban) yazılanlar ışığında peygamberlerin de çok güçlü dinsel rolleri nedeni ile özellikle kadını bu rolden çıkarmak için onca uğraşı vermiş ataerkil düzen için sorunun cevabı basit.

    kadın oldukları için kadın peygamber yok.
  • (bkz: wu chao)
  • (bkz: sane)
    (bkz: insane)
  • bu soru icine dert olup da cevabini yahoo alemlerinde arayan bir insana ahmad fuad harun isimli kullanicinin verdigi tokat gibi totolojik cevapla hicbir soruya yer birakmaksizin cozulen mesele:

    "dear,

    peace be upon you.

    in the name of allah, the most gracious, the most merciful.

    al-mighty god allah subhanahu wata'ala never send women as prophet. that's why.

    wabillahhitaufiq walhidayah wassalamu'alaikum warahmatullahi wabarakatuh."
    http://answers.yahoo.com/…qid=20091213233729aac1kxc

    bunlar bambaska kafalar. hele bir de bunu begenen bir kisi var ki, o kafayi anlayabilmek ve bu soruya cevab bulabilmek icin tamamen kapali bir bilinc onkosul.

    iste bu yuzden yok! sen sorgulamadigin icin yok. zaten sorgulasan "peygamber" diye bir sey olmadigi gercegiyle er ya da gec yuzleseceksin. ama, ohooooo, kime diyorum ki ben...
hesabın var mı? giriş yap