• need for speed'in evrimsel sürecini anlatan ateyiz ve darwinci bir video izlerken 2000 yılında çıktığını görüp bir an herhalde başka bir porsche unleashed daha vardı diye düşünmeme yol açan çağın ötesinde oyun. sonra oyunu ilk oynadığımda orta okulda olduğumu hatırlayıp, yıllar içinde defalarca tekrar oynadığımı düşününce 2000 yılında çıktığına ikna oldum. "ulan bu adamlar bu oyunu o zaman nasıl yapmış" diye kafayı yiyorum.

    sonraki yıllar araba oyunlarından acayip sıkıldım. çünkü yarış oyunları git gide müşteriyi daha fazla ekranda tutabilmek için gerçeklikten uzak basit kontrollere, arabayı isteseniz de parkur dışına çıkaramayacağınız gerzek bir sürüş mekaniğine evrilmeye başladı. grafikler muhteşem bir keskinliğe ulaşsa da şehirler git gide neonlaşıp, yok nitro yok sikko ile bastıkça etrafın puslaştığı, saçma sapan yerlerden saçma salak fışırtıların cızırtıların ışık harelereninin çıktığı manasız bir hızlı, öfkeli, biraz kızıl biraz mavi, yalnızlığın asil rengine dönüştü. şehir içinde sana 450-500 bastıran, bununla "ne bastım aminiko" diye beni tatmin etmeye çalışan bir ucube janr oldu.

    ama bu oyun öyle değildi. hakikaten çağın ötesindeydi.

    sürüş motoru o kadar gerçekçiydi ki, bunu defalarca oynayıp ileri derece sürüş eğitimine giriş yapmış sayabilirsiniz kendinizi. arabadan arabaya, aynı modelin yılından yılına göre bile değişiyordu sürüş dinamikleri. örneğin 2000 boxster ile viraj içinde fren yaparak dönebilirken, aynısını moby dick ile ya da 74 model 911 ile yaparsan bir anda kontrolü kaybedebiliyordun. klasik arabalarda en fazla 120-140 km/s hız yapabiliyordun ve bunlarda da viraja biraz keskin girsen araç kontrolden çıkabiliyordu.

    factory driver bu janrdaki en güzel hikayeli oyundu belki de. bir jr. test driver olarak girdiğin porsche fabrikasında görevler alıyor ve git gide yükseliyordun. bir görev vardı; endüstriyel bir şehir vardı ismini unuttuğum, orada müşteriye aracını yetiştirmen gerekiyordu. hem zamana karşı yarışıyordun hem de araç müşterinin olduğu için çizik bile almaması gerekiyordu. yolda bir de üstelik polisler vardı. nasıl saç baş yolduğumu o bölümde halen tüylerim diken diken olarak hatırlıyorum. https://www.youtube.com/watch?v=_hvd4oj7acg ahanda bu görevdi.

    gerçekçilik ve atmosferi çağının ötesindeydi. belki şu an indirip oynasam yine aynı keyfi alırım.
  • her gördüğü spor arabanın üstüne kıran kamyon şöförlerine sahip oyun.
  • o kadar nfs serisi oynadım ama bunun gibi keyif hiç birinden alamadım. neydi o günler be, en azından bizlere değer verilirdi. vay be derdik, adamlar yapmış derdik anlata anlata biteremezdik. özellikle porsche arabalarının en baştan başlayıp sürmek, para biriktirip daha iyisini almak,... aşk buydu resmen, en yalın ve en güzel tarafı buydu. ama şimdilerde yok carbon yok şu diye diye içine ettiler serinin.
  • nfs serisinin geldigi top noktaydi. surus dinamiginde arcade/simulasyon oranini cok iyi tuturmustu. bi yaris oyununun kariyer modu bagimlilik yapabilir mi? yapilmis en bagliyici kariyer modu vardi. underground serisiyle kabuk degistiren, cocuksulasan nfs’nin, orjinal felsefesinin son urunuydu.
  • gece saat 2. hava kara bulutlu. altımda 944 cabriolet. zone industrielle’de kaynak kıvılcımları arasında cazır cazır yardırış.. oyunların kralıydı.
  • gelmiş geçmiş en iyi yarış oyunlarından biridir.

    çıkışından 21 yıl sonra dahi hala keyifle oynanabilir bir oyun olması bir yana, gerçekçilik faktörü bu oyunu diğerlerinden ayıran en önemli unsurdur.

    bu oyunda kullandığınız araç pek çok oyundaki gibi fizik kurallarına karşı gelen bir kutudan ibaret değildir. bu oyunda süspansiyonlar hareket eder, virajları dönerken ağırlık transferi oluşur.

    virajdan önce fren yapmayıp hızınızı ayarlamadan, günümüz oyunları gibi viraj içinde frene basıp sorunsuz dönmek istiyorsanız çok beklersiniz. muhtemelen aracın arka tarafı kaymaya başlar ve viraj giriş hızınıza göre tamamen spin atmanız olasıdır.

    bu oyunda örneğin aracınızın setup'ını iyi yapmanız gerekir. süspansiyon hareket mesafesi, toe-in, lastik basınçları ve yere basma gücü ayarlarını deneyerek optimum noktayı bulmaya çalışırsınız.

    üstelik bu araç ayarları gerçekten de sürüşü değiştirir. mesela çok fazla yere basma gücü kullanmanız durumunda, düzlüklerde dezavantajlı olursunuz. bu durumu viraj performansı ile kapatmayı tercih edebilirsiniz, veya birkaç klik downforce düşürüp vites kutusunu yüksek hıza ayarlayarak telafi edebilirsiniz.

    her araç o kadar güzel ve detaylı çalışılmıştır ki her birinin virajlarda davranışı farklıdır. klasik otomobillerin süspansiyonlarında daha fazla hareket varken örneğin, modern porsche'ler yere daha sağlam basmaktadır.

    manuel vites kullanırken, viraj dönme esnasında vitesi fazla küçültmeniz arka tekerleklerin kilitlenmesine ve spin atmanıza yol açabilir.

    yarış versiyonu bulunan araçların vites aralıklarının bile ayarlanabildiği bir oyundur nfs v. (bkz: porsche 911 gt1)

    çocukluğumda en sevdiğim oyunlardan biriydi. bu yaşımda tekrar oynayınca oyunun başarısına ve detaylarına bir kez daha hayran kaldım.

    windows 10 üzerinde birkaç değişiklik ve ayarla hala oynanabiliyor

    edit: w11 de çalıştırıyor.
  • corsica, alpler ve pirenelere hatta sanayi bölgesine hayranlık duyduğum oyun.

    swarzwald mı neydi, orada iki ev arasında belli belirsiz gözüken birbirine el sallayan sevgiliyi, sanayi sitesinde yüksekte kaynak yapan kaynakçıyı özledim.
  • beni porsche manyağı yapan sürecin tetikleyicisi, kült oyun. kampanya başlatmak lazım aynı ekip bunun yenisini çıkarsın diye.
  • 20 senedir şu oyundaki sakin ve doğayla iç içe atmosferi başka hiçbir yarış oyununda bulamadım; bulabilen varsa bana da bildirsin isterim.
  • menülerde seçim yaparkenki klik sesi efsaneydi ve çağının çok ötesindeydi.
hesabın var mı? giriş yap