• ana akımın dışında kalmaya mahkumdur. ana akıma karıştığı zaman suya atılmış kar gibi kaybolur zaten.

    ilginç bir dönemdeyiz. ister geek deyin, ister nerd deyin, bunlar çok uzak olmayan bir tarihe kadar toplumda karşılığı olmayan şeylerdi. şimdilerde olabildiğince çözmüş olsam da çocukluğumda insanlarla iletişim kurmakta çok zorlanırdım. o zamanın nerd kültürü benim için güzel bir kaçış olmuştu sorunlardan ve insanlardan. o zamanlar işte, şimdinin popüler unsurları küçümseyiciydi. mesela ilk kavgamı henüz filmleri olmayan, pek bilinmeyen harry potter kitabını elimden çekip alan memleketim bully'sini ensesinden tutup duvara yapıştırmamla yaşamıştım okulda. henüz marvel filmleri de piyasada olmadığı ve esip gürlemediği için yanımda gezdirdiğim çizgi romanlar da pek tutulmazdı. neyse sözün özü şimdi ölünüp bitilen şeyler o zamanlar dışlanan şeylerdi.

    tam bunun değişmeye başladığı zamanı da hatırlıyorum. sam raimi sağolsun, 2002'deki ilk spider-man filmi milat noktasıdır. o zaman "güzelmiş lan bu" demeye başladı insanlar. okulda daha önce fazla konuşmadığım kızlar gelip "sen biliyorsundur ne okumam lazım" demeye başladılar. spider-man'le beraber benim de popülaritem arttı. sonra örneğin the o.c. dizisi çıktı 2003'te. seth karakterinin sempatik nördlüğü biz dışlanmışlara yaradı. böyle böyle art arda popüler kültürde yanlarda kalanların ana akıma karışmaya başlamasıyla bunları seven insanlar da ön plana çıkmaya başladı. sevdiklerim diğer insanlar tarafından da sevilmeye başlanınca zorlandığım sosyal interaksiyonlar kolaylaştı benim için de. daha kolay iletişim kurabilmeye başladım o konular üzerinden. güzel zamanlardı.

    ama kıtır kıtır yediğimiz lahananın sapına geldik. çünkü sevdikleri ana akıma karışsa da nerd ana akımın dışında kalmaya mahkumdur. kesiştiğimiz güzel dönem çok uzun sürmedi. gatekeeping değil bu bahsettiğim fakat sevdiklerimiz, dünyasına kaçtıklarımız ana akım tarafından sahiplenince yavaş yavaş elimizden alınmaya başlandı. zamanında bunlardan hoşlanmayan insanların seveceği hale dönüştürülmeye çalışıldı. dönüşürken de özünü, ruhunu kaybetti çoğu.

    star trek, star wars, he-man, terminator, zamane çizgi romanları, bilgisayar oyunları vs gibi işlerin eski halleri kültken, ortaya çıkan yeni yapımlarının parlak ama ruhsuz olması tesadüf değil. eskiden bunları seven insanlar bunları seven insanlar için yapardı. şimdi bunlarla alakası olmayan insanlar bunları sevmesini istedikleri insanlar için yapıyorlar. olmuyor haliyle. doğal olarak biz de sevemiyoruz, şikayet ediyoruz. ne oluyor peki? ana akım tarafından sevdiğimiz şeylerin mahvedilmesinden şikayetçi olduğumuz için "toksik fanlar" olarak dışlanıyoruz. bunlar sizin için yapılmadı deniyor. e ama bizdik onları sevenler? eskiden sevdiklerimiz nedeniyle köşeye itilirken şimdi sevdiklerimiz kullanılarak köşeye itiliyoruz yani. muhteşem ironi. nörd denen insanlar iletişimde de çok iyi olmadığı için kendimizi onların bizi yerdiği başarıyla savunamıyoruz sanırım, köşede kalmaya devam ediyoruz.

    çok sevilen the big bang theory bunun mükemmel bir örneği mesela. tanıştığım insanların sevdiğim şeyleri öğrenince "aa ben de the big bang theory'yi çok severim" demesi kadar beni sinirlendiren çok az şey var. the big bang theory bizim kendimizi gördüğümüz bir dizi değil. bizi anlatmaz, o zamanında bizi dışlayan insanların bizi nasıl gördüğünü anlatır. oyuncaklarımızın elimizden alınıp bir de üzerine dalga geçilmesinin temsilidir. komik de değil zaten. ofansif buluyorum anlamında değil, ofansif kelimesini sözlüğümde taşımıyorum. sadece bir metafor olarak güzel temsil ediyor durumu.

    yani özetle diyorum ki hep söylendiği gibi "nerd kültürü" dünyayı ele geçirmedi, nerdlerin elinden alındı aslında. ama nerdleri nerd yapan da en başta o kültür değildi zaten, o kültüre sarılma ihtiyacıydı. bu çok sık yapılan bir hata. bilimkurgu külliyatı, fantastik eserler, bilgisayar oyunları falan değildir "nördlük" ya da (artık gördüğümde midemi bulandıran bir kelime olan) "geeklik"; bunların içine kaçmaya hava su kadar ihtiyaç duymaktır. umarım bir gün bunlar sahipleri tarafından geri alınır, dünya da bunları gerçek halleriyle sevmeyi başarır. başaramazsa da çok problem değil. dışlananlar, insanlara ulaşmakta zorlananlar, kaçış ihtiyacı duyanlar hep olacak. bu insanlar var olduğu sürece kültürleri de değişerek, dönüşerek varlığını koruyacaktır. içindekiler alındıysa yenilerini koyarlar yerine, cana geleceğine mala gelsin.
  • sosyal hayattan kopuk; bir kitap, oyun, film vb. hakkinda aradan yillar gecmesine ragmen saatlerce ayrintilar hakkinda konusup (tartisacak birini bulabilirse) tartisabilecek kimse.

    nerd: diamonds are forever'da lana wood'un ustundeki yesil elbiseyi hatirliyosun degil mi?
    dinlemek zorunda kalan zavalli: biyir, o ne?
    nerd: 1971'de cekilen james bond filmi var ya hani sean connery falan oynuyodu.
    dinlemek zorunda kalan zavalli: eee
    nerd: iste o filmde plenty diye bi hatun vardi, lana wood oynuyodu.
    dinlemek zorunda kalan zavalli: eeeeee
    nerd: heh hani 20. dakikada merdivenlerden inerken ustunde olan yesil bi giysi vardi
    dinlemek zorunda kalan zavalli: eeeeeeeee
    nerd: az once yanimizdan gecen kizin giysisi ona ne cok benziyodu degil mi?
    zavalli nerd: aaahhh ne vuruyosun ya!
  • insanların anlayış göstermediği ve toplumdan dışlanan, dışlandıkça da ilgi alanlarına daha çok yoğunlaşan insanlardır.

    bunun ciddi ciddi bir seçim olduğunu zanneden dangalaklar var. entelektüel alanlara ilgi duymak ve bundan hoşlanıyor olmak, beyinlerinde mutluluk hormonı salgılatabilir, tıpkı toplumun çoğunun televizyon izleyerek bunu salgıladığını düşünmesi gibi.

    burada atlanan nokta şu, insanların ortalama zeka seviyesi yükseldikçe ilgi alanları değişir ve bazı insanlar toplumun genelinin hoşlandığı şeylerden hoşlanmazlar. batı ülkelerinde bu durum bir nebze de olsa, insan hakları ve demokrasi bilincinin gelişmesiyle anlaşılabilir bir halde olsa da, ülkemizde her şey farklı olanı ortadan kaldırmak üzerine kurulu, bu da sadece bunlardan biri.

    her toplum farklı olanı, alışılmadık olanı genelde dışlama eğilimindedir, insanın doğası bu. ülkeden bağımsız olarak, nerdlerin çoğu çocukluğunda akran zorbalığına* maruz kalır. bu durum ileride de bütün hayatı etkiliyor maalesef. ama yine de ben iletişim sorununun, bu gibi nedenlerden çok ortak ilgi alanlarının olmamasından dolayı olduğunu düşünüyorum. bunun belki genetik nedenleri de vardır ama entelektüel derinliği olmayan sıradan konular hakkında konuşmak gerçekten çok sıkıcı, buna maruz kalmamak için insan ailesini bile terk edebiliyor.

    bu arada gerçek bir nerd sadece kendi çalıştığı alana değil, kendisini entelektüel açıdan tatmin etme potansiyeli olan her konuya meraklıdır ve araştırıp öğrenmek ister. bu amerikan anayasasından, hegel'in dialektik mantığına, akışkanlar mekaniğinden oryantalizm'e, maginot hattından ingrid bergman'a kadar birbiriyle alakasız binlerce farklı konudan herhangi biri olabilir.
  • bunun hoca versiyonu da hiç çekilmiyormuş cidden.

    tip 1 diyabet hastasısınızdır. sabahtan beri şu deneyi bitir, o hücreyi ek, bu datayı analiz et derken yemek yemeyi unutmuşsunuzdur. haliyle kan şekeriniz düşmüş, labın ortasında hoop diye yere yığılıvermişsinizdir. hoca sadece diyabetiniz olduğunu biliyordur ve siz hala etrafınızı zar zor algılar halde yerde yatarken omzunuzu dürtüp sorar:

    - tatlım şimdi senin insülin reseptörlerinde mi sorun vardı yoksa paketlenmesinde mi?
    - >!'^+%&/()=?_?=)(/&%+^'!
  • "i think a nerd is someone who uses a telephone, to talk about telephones"

    "sanırım nerd, telefonu telefonlar hakkında konuşmak için biridir"

    -- douglas adams
  • (bkz: #26887)
  • sosyal hayatla kopuk, hafif loserımsı, geek...
    (bkz: dışlak)
  • nurd : ing. inek
    amerikan ve ingiliz okullarinda bizim burada "inek" dedigimiz tiplemelerin adi. hani cali$kan, gozluklu, ogretmenlere yalaka falan...
  • hayret ki yazılmamış bugüne kadar.

    etimolojisi hakkındaki en yaygın teorilerden biri, "knurd" sözcüğünden gelmesi. 60'ların sonu 70'lerin başlarında (kimileri bunun 40'lar olduğunu da söylüyor) bir enstitüde sürekli içip parti yapan ("drunk") öğrenciler ile devamlı çalışan inek tipleri ifade etmek için uydurulmuş sözcük olduğu yönünde. ("knurd" "drunk"ın ters yazılışı) gel zaman git zaman "nurd" olmuş sonra da "nerd" olmuş, okunuşu hep şimdiki gibiymiş.
  • son zamanlarda, the it crowd, chuck ve hatta the big bang theory vesilesiyle resmen "in" olmuş, türkiyede bir trend olarak karşılanmaya başlanan şey aslında. modadan farkı yok bunun ve nerd olmayıp da, öyle davranmaya çalışan insanlar komik oluyor. kaldı ki türkiyede gerçek anlamıyla nerd dediğimiz oluşum pek bulunmamaktadır. misal dün nette gezerken bir hellboy nerd'ünün evinin içerisini görme şansım oldu, yer/gök hellboy desem durumu anlatabilirim sanırım. türkiyede nerd yerine, daha hafif versiyonu olan geek'lerden mevcut. benim çevremde de var üç, beş tane. uzun zamandır tanıdığım ve sevdiğim insanlar.

    şimdi bu insanlar, evlerinde bir çok figür, maketler, star wars ıvır zıvırları, çizgi romanlar vs. bi sürü ıvır zıvır biriktirmiş, duvarlarında çeşitli eski oyunlardan kalma ikonlar görebileceğimiz insanlar. ve ciddi anlamda söylüyorum, karşı cins ile aralarında öyle çok tutkulu şeyler geçemiyor. nedeni basit, şu güne kadar geek olmak veya nerd olmak "in" değildi. dahası insanlar bi nerd ile konuşurken, ne dediğini pek anlamaz ve ilgilenmez de. fakat bu durum, ufaktan çeşitli diziler sayesinde değişmeye başlamış görünüyor. üzüldüğüm kısmın, bunun bir "moda"dan başka bi şey olmayışı. ve taksimde gördüğümüz space invaders figürlü t shirt sahibi adamların, onların etrafında "aay çok şekeer" diye ayılıp bayılan kızların, bu konseptle uzaktan yakından alakaları olmaması. elbette alakaları olmak zorunda değil, ama üzerlerinde bu maske bariz bir şekilde sırıtıyor.

    bütün bölümlerini bir haftada bitirdiğiniz lost sizi geek yapmaz, yeni çıkan dizileri takip ediyor olmanız sizi nerd yapmaz, geek olmak, nerd olmak, ne yazık ki izlediğiniz popüler dizilerde görüldüğü gibi bi şey de değildir. popüler kültür, space invaders figürlerinin t shirtlere basılması vs. nedenleriyle nerd'lük, geek'lik konseptine kendinizi sıcak hissetmişseniz, bence ciddi anlamda popüler kültürün kuklası haline gelmişsiniz ve moda nedeniyle bu noktadasınız demektir. yarın dexter izleyip de, seri katillere kendinizi yakın hissetme ihtimaliniz de vardır. ve emin olun ki, geek veya nerd olmak, derinlerde hoş bi' şey değil. gerçekten nerd olan tanıdığınız varsa, kendisine sorabilirsiniz.

    buradan star wars premiere'ine darth vader kostümüyle bir gün önceden gidip, sinema kapısının önünde kamp yapan arkadaşa selam iletiyorum.
hesabın var mı? giriş yap