neşet ertaş

• bir öncekine bir sonrakine ayar vermeli, sözlüğü foruma döndüren ıvırlardan hoşlanmasam da hakkında birkaç kelam etmek istediğim adam. çünkü seversin-sevmezsin, tarzındır-değildir edebiyatından çıkılması gereken bir adam <b>bana göre<b> neşet ertaş. sıkıcı mı, sıkıcıyı nasıl tanımladığınla ilgili. dünyanın en iyisi mi, sen öyle görüyorsan neden olmasın. aslında aşık veysel'in dediği gibi güzelliğin on par etmez, bu bendeki aşk olmasa.
  
  kör ölür badem gözlü olur gibi öldükten sonra değeri bilinen adamlardan neşet ertaş da. hayatında bir kez oğuz atay okumamış adamın albayım aşağı albayım yukarı konuşması gibi hayatında bir kere neşet ertaş dinlememiş adamın "neşet ertaş dinlemeyen nesle aşina değiliz" ayağı yapması gibi. herkes çok seviyor, herkes herkesten çok seviyor, en çok herkes biliyor, en çok onlar üzülüyor varlığında kıymeti bilinmediği için. sevmeyene tahammülü yok. ama neden sevdiğini de anlatamıyor. çünkü herkes sevdiği için seviyor o da. topluluğa uymak için. o topluluk bugün birini seviyor, yarın düşman belliyor. işte o eleştirdiğiniz "türk kültürü" tarafı da bu oluyor. göstermelik zevkler, göstermelik heyecanlar, her an değişebilecek tutkular. dün beyaz olanın bugün kararması olmalı beğenmediğimiz "sıkıcı kültür" (istersen ı harfine nokta da koyabilirsin).
  
  "türk kültürü ya işte tü kaka. hepsi gibi neşet de tü kaka" demeden önce de gittikçe leşleşen o kültürde neşet ertaş'ın <b>bana göre <b> parlayan taraflarını görememek de ne bileyim biraz haksızlık gibi. ömrünün gülü solmadan varıp bir canana gönül verip vermediğini soran, vermediysen yapmanı salık veren adam yani. ille bulursun sevecek bir şey. bir insanı sevmekle başlayacak her şey.