• valla kendisinin de evladının da hayati tehlikeyi atlatıp iyi olduğu haberine denk geldiğinde resmen gülümsedim ve inanılmaz mutlu oldum. 2 yaşındaki çocuğun 4. kattan beton zemine düşüp sağ kalması mucize evet ama özellikle annenin o yükseklikten düşüp bırakın sağ kalmayı tek kemiğinin bile kırılmaması kesinlikle akılalmaz.

    yaratıcı kesinlikle koruyor anne'leri. ve hep korusun onları ve evlatlarını.
  • o refleksi anlayabilmek için anne olmak gerekiyor galiba diye düşünüyorum.

    o yüzden arkasından yarrak kürek tahminlerde/yorumlarda bulunamıyorum.
  • camdan atlarken neler düşündüğünü tahmin ettiğim, bir annenin bir babanın evladına olan sevgisinin hayatıyla bile ölçülemeyeceğini gösteren olaydır.

    neler düşündüğünü tahmin edebiliyorum dedim, çünkü benzer durumu yıllar önce yaşamak üzereydim. beylikdüzünde 7. kattaki evimizde dışarı çıkmaya hazırlanıyorduk, kızım ( eylül ) daha 2 yaşında yürüyüp koltuklara çıkabilir durumda, evimizde bütün camlar her zaman kapalıdır, mutfak camının önünde bir koltuk vardır, camı actım asağı baktım arkadaşlar geldimi diye , sonra tam ben geri dönerken eylül , arka tarafımdan geçmiş farketmemişim, mutfağın kapısına kadar geri gittim, eşimde kapıda çocuğun eşyalarını hazırlıyor, mutfak kapısına kadar geri geldim, kızımı annesinin yanında göremeyince tekrar kafamı arkaya çevirdim , kızım koltuğa tırmanmış açık olan camdan beline kadar çıkmış duruyor.

    işte bu andan sonra benim kızımı yakalamam saniyeler içinde oldu, fakat o 2 - 3 saniyede bir insan beyninin ne kadar seri düşündüğünü anladım. eylül'ü camda gördüğüm an , hiç ses çıkartmadım, çünkü eylül diye bağırsam korkup düşebileceğini düşündüm, hemen ona doğru fırladım , koşarken eğer camdan düşerse, arkasından atlarım 7. kattayım düşüne kadar havada yakalarım, ilk yere çarpan ben olursam o kurtulabilir diye düşündüm , evet bütün bunları 2 saniye içinde kızıma doğru koşarken düşündüm. neyseki kızımı camda yakaladım, eşim onu yakalayışımı gördüğünde nerdeyse bayılıyordu.

    şimdi kızım 8 yaşında , o günden beri evimizde camın önünde koltuk olmaz, ve camlar hep kapalıdır.
  • anne denilen canlı, çocuğunun ölümündense kendisi ölmeyi tercih edendir. çocuğunu kaybetme korkusu yaşayan bir anne ne yapsa şaşırmam. ama keşke yapmasaymış böyle. belki atlayınca ondan önce düşebileceği, çocuğunun da onun üzerine düşüp kurtulabileceğini düşünmüş olabilir, saçma ya da değil, anne o. anne'nin o sırada aşağı inip çocuğunun durumuna bakmak dışında hiç bir seçeneği yok. belki de çocuğunu kesin olarak kaybettiğini düşünüp kendisi de ölmek istemiştir. anne dediğin, evladı ölünce ölür aslında, o yüzden yaptığı ne kadar saçma olursa olsun, durumuna onun gözünden bakamayız asla.
  • o panikle yapilabilecek tek seyi yapmis annedir.

    2 aylik oglum uyurken gazinin yuzunden kivrana kivrana yatagimdan dustu. oysaki cok kisa bir sure once kontrol etmis, guvende oldugundan emin olmustum. basa bir sey gelecekse her olasilik bir anlik.

    metrelerce yuksekten dusmemisti oglum. ama o kadar panik olmustum ki oglumun yanina kosmaktansa yatagin etrafinda dolandim bir sure deli gibi.
    yerde agliyordu. o agladi ben agladim.

    mantik mi aranir boyle bir korkuda? kimsenin haddi degil anneden akilla dusunmesini beklemek!
  • gorki bu anneyi görseydi kitabını yırtardı. saf, açıklanamaz ve eşi bulunamaz bir sevginin kaynağı bu kadın. her annenin yüreğinde filizlenen duygudan bu kadın da fazlasıyla nasiplenmiş.
  • (bkz: oğlunun peşinden camdan atlayan baba)

    bak ebeveynin oglunun pesinden camdan atlami$i ve onu havada yakalami$i var. kadin da belki panik yapmis, belki hesap yapmis atlamis. hala bikbikbik..
  • hırsızlık yapan oğlunu yargıya teslim etmeyen onursuz babanın onur öğreneceği anadır.
  • annem bunu bana hamileyken yapmış.

    abim 3 yaşında iken 1. kattan düşmüş annem de yakalamak için arkasından atlamış. sonuç olarak bende bir sorun olmamış çok şükür abim de ise ön dişler kırılmış sadece. haberi okurken bizden mi bahsediyor lan acaba diye düşünmedim değil.
  • bundan kaac yil oncesi, ben henuz uc bucuk dort yaslarindayim, kardesimse 1 bucuk 2. cok katli bir apartmanin 8.katinda oturuyoruz, mutfagimizin da sirin bir balkonu var. annem de kardesimle bana gunes banyosu yaptirmak icin yazin bizi balkonda oynatiyor yarim saatligine filan. beni iceri goturmesi gerekiyor kisa bir sure icin. her neyse, balkonda bir tabure var, bir de kova. ikisinin de ustune ciksa kardesimin balkonun demirlerine ulasma ihtimali yok, boyu ona mumkun degil yetmiyor. annem de beni aliyor, iceriye gidiyor 5 dakikaligina. geldiginde ise karsilastigi manzara su: kardesim o 1,5 2 yasindaki akliyla kovayi sandalyenin ustune koyup, ikisinin ustune tirmanip balkonun demir korkulugnun ustunde hic bir koruma, hic bir sey olmadan atcilik oynuyor. 8. kat. annemin gordugu manzara o bes dakika icinde. bak uzerinden kac sene gecmis, annem hala dehset icinde kalir anlatirken, tansiyonu filan yukseliyor. o an dusunmus, simdi cocuga seslensem, beni duysa ya korkacak ya bana yonelecek ellerini birakacak, dengesini kaybedecek. isik hiziyla yerde surunerek kardesime fark ettirmeden kapmis onu balkonun korkuluklarindan, butun gun de hungur hungur aglamis.
    anne, ya dusseydi napardin diye sordugumda da hic tereddüt etmeden ayni cevabi verir:
    arkasindan atardim asagiya kendimi.

    anne olmak boyle bir seydir, yok akilsiz davranmis, yok avrupali anne yapmazmis, ona yap denileni yapmis filan, bilmediginiz seyler hakkinda atip tutmayin, ahkam kesmeyin.. annem, lisede fen matematik okumus, itu mezunu bir yüksek mimar, iki cocugunu da avrupali anne disipliniyle buyuttu. tereddüt etmeden atlardim diyor.
hesabın var mı? giriş yap