• aklıma komutanımızın "bir kişi de demiyor ki adam orrospu çocuğudur belki." lafını getiriyor.

    yukarıdaki sözü tabii ki de çocuk için kullanıyorum. olayın öncesini bilmiyoruz.

    * belki öğretmen on beş defa uyarmıştır çocuğu,
    * belki oraya gidince çocuk öğretmene onur kırıcı bir laf atmıştır.
    nasıl olsa ses yok sadece görüntü var. bir de kalkıp "öğretmenlerin psikolojik tedaviden geçmesi lazım." diyor lan.

    lan oğlum benim öğretmenlik yaptığım okulda sınıfça bonzai kullanıyorlar lan? evet hep birlikte okul çıkışı bonzai partisi yapıyorlar oğlum? sen bunlara ne anlatacaksın? servet-i fünun mu?

    edit: okulda eğitim yüzünden dayak kalmadı beyler. o eskide kaldı. eğer bu zamanda bir öğretmen öğrenciyi dövmüşse bilin ki öğretmenin sabrı taşmıştır. bilin ki “öğretmenlik kıymeti” yerle bir edilmiştir. bilin ki gururu incinmiştir fedakâr öğretmenin.

    ve şunu da unutmayın: aileler bir çocuklarıyla baş edemiyorlar, biz o öğenciden 40 kişiyle bir sınıfta muhatap olmak zorunda kalıyoruz. annesi değiliz, babası değiliz. adam öğretmeni, bilgiyi, toplumsal değerleri sikine takmıyor. çünkü ona bir şey olmayacağını biliyor.

    yazacak çok şey var aslında ama ne önemi var. nasıl olsa 3 ay tatil yapıyoruz.
  • her zaman iddia edildiğinin aksine, dövmesinin nedeni eğitim değildir, kendi öfkesini dindirmektir, yani öğretmen birşey öğretmek için değil, kendisi için öğrenciyi döver.
  • her ne sebeple olursa olsun, öğrencisinin dayak yedikten sonra darp raporu alarak yasal temsilcileri yoluyla kendisini mahkemeye vermesi durumunda ağzına sıçılacak öğretmen.

    "çocuk yaralamadan" memuriyetten atılmadan tut hapis cezası bile alabilir.

    öğretmenler "dövme" eyleminden önce birkaç kez daha düşünecek bundan sonra. dövmek diye bir şey yok bilişim çağında. önceki çağlardaydı o.

    artık hakarette dava açıyor insanlar birbirine. normal iletişim kurmayı herkes öğrenecek.

    bununla birlikte okullarda da disiplin uygulamaları artırılmalı. polise taş atan piçler de illa ki okul yüzü görebiliyor bazı yerlerde. terbiyesizlik yapan öğrenci varsa en ufak hareketlerde bile okuldan atılarak, hatta ailevi faktör varsa yeri gelince ailesinden de alınarak rehabilitasyon merkezlerinde gözlem altına alınmasının önü açılmalı. tabii böyle durumlarda rasyonel çözüm için aile de zorunlu eğitimlere ve kontrole tabi davranış terapilerine tabi tutulmalı. başka türlü ıslah edilemez bu uyduruk toplum. ondan sonra polisle jandarmayla bastırmaya çalışırsınız.

    hepsini geçtim,

    bilişim çağında evrimde geri kalarak şiddeti öven ******ları hakkında da "toplumda kin ve nefreti destekleyerek şiddeti özendirmek" fiilinden suç duyurusunda bulunularak yasal işlem yapılması gerekli. bu ülkeye kesinlikle daha fazla sayıda hapishane ve zorunlu psikiyatrik rehabilitasyon kurumları gerekiyor.
  • değişik bir patlama yaşamış olan şahıs. sebepleri gerçekten merak uyandırıcı

    (bkz: give that man a lahmacun)
  • geçen senelerde öğrencisinin dilini kesen bir öğretmen vardı o da mı doğruyu yapmıştı?

    ne olursa olsun gerekirse o sınıftan çıkartarak veya dersi sonlandırarak sinirine hakim olması gerekirdi.
    çocuğun nasıl olduğu önemli değil.
    sağlık meslek, ticaret meslek gibi değil. az çok giden çocukların durumları belli.

    tanım: öğretmenlikte işin en kolay kısmı ders anlatmaktır.
  • linkteki videonun sonunda evladımızın kamera gördüğündeki hal ve tavırları sınıf içinde nasıl bir davranış göstermiş "olabileceğini" belli etmekteyken bir de olayın kendisinden dinlenmesi gereken şahıs.

    bu olay babam önermesine rağmen öğretici meslek edinmekten uzak durmuş olmamın sebebidir. edebin, hayanın kalmadığı ülkenin ergenlerinin taşkınlıklarına sabretmek imkansızdır. adamı katil ederler.
  • cinnet geçiren meslektaşım.
    haberi okuduğumda hem öğrenci hem de öğretmen arkadaşım adına çok üzüldüm. her ne sebeple olursa olsun elbette öğrenciye vurmak doğru değil ama o öğretmeni de o noktaya getiren bir sebep vardır. geçen yıl bir öğrenciye tokat attı diye bir meslektaşımla çatır çatır kavga eden ben bu sene "falaka gelsin aq!" diyecek raddeye geldim.
    zil çaldığında kendini yere atıp yerde döne döne sınıf kapısını bulmaya calışıp dışarı çıkmaya çalışanından tutun, üçüncü kat pencersinden kendini beline kadar sarkıtıp alt sınıf penceresine basket atmaya çalışanlara kadar envai çeşit öğrenciyle uğraşıyoruz. daha bugün eğer görmeseydik iki öğrenci kafa üstü yere çakılıyordu. millet evinde bir çocukla uğraşamazken biz yüzlercesiyle uğraşıyoruz. ve inanın öyle sınıflar var ki misal yeni okulumda x sınıfına girerken kendimi resmen hayvanat bahçesine gidiyormuşum gibi hissediyorum. orangutanından domuzuna kadar her çeşit hayvan bulmak mümkün. bunların, alkolü, sigarası, bonzaisi, çakısı, her türlü kesici aleti kısmına girmiyorum bile.. bir de tehditleri vardır bunların aile boyu. ögrenci uygunsuz bir harekette bulunur tutanak tutarsın, "hadi versin bakalım disipline de görsün dünya kaç bucakmış" diye haber gönderirler. yapmadıkları şey değil öğretmen bıçaklamak. lütfen madalyonun diğer tarafı olduğunu da unutmayın.

    edit:imla
  • onun bunun çocuğu bir öğretmendir. burda yok öğrenci haketmiştir, yok küfretmiştir, yok onur kırıcı laf etmiştir, yok öğretmen önceden uyarmıştır, yok vırt cırt gibi laflarla öğretmeni savunanlar var. ne yaparsa yapsın o çocuk, dersten atarsın, ceza verirsin; yetmedi mi, sen öğretmensin, disipline verirsin okuldan attırırsın. ha yine mi tatmin olmadın, en fazla bir fiske vurursun. ne demek lan tekme tokat dalmak. sen kimsin ki, anne babasının vurmaya kıyamadığı çocuğa, vurmayı geç, tekme tokat dalıyorsun? bir değil iki değil bu çocuk döven öğretmenler. tekme tokat dalan mı dersin, çocuğa ders kitabı fırlatan mı dersin, yumruk atan mı dersin hepsi var bu öğretmenlerde...
  • her yurdum insanın öğretmen olabilecek vasfa sahip olmadığının kanıtı olan hadise. insana nasıl davranılacağını bilmeyenlerin öğretmen olabilmesi yolu nasıl ve ne zaman kapatılacak merak etmekteyim.
hesabın var mı? giriş yap