• çalışan öğrenci öğreniyor arkadaşlar, bütün suçu sisteme atmayı bırakın artık. sen okula askerlik gibi git gel, kalma yok bir şey yok, ödev yapma, ders çalışma, goy goy peşinde takıl, sonra mezun ol, sonra da gel buraya vay efendim şunu öğretemeyen sistem, öğretmenler şöyle böyle. öğrenen öğreniyor, bir sürü insan full çekiyor sınavlarda.

    mesajlar üzerine: "bütün suçu sisteme atmayı bırakın artık" demek sistemde de suç var ama bütünü sisteme ait değil demek.
  • öğrencisine 12 yılda ingilizce öğretemeyen sistemin bir tık ötesinde bence bu ayıp. çünkü ömrünün çoğunu bu dili kullanarak idame edeceksin.

    12 yıllık lise dönemi sonuna kadar olan kısımdaki eğitimden sonra bir de ortalama 4 yıl lisans eğitimi alan bir bireyin kendi ana dilini yazmak bir yana dursun konuşmada bile zorlandığını görüyor ve yaşıyoruz. ne yazık ki uyguluyoruz da. hala daha 'de', 'da', 'ki' nasıl yazılır - kullanılır bilemiyoruz. yeri geliyor yarışma programlarında kendini övmekle bitiremeyen genç dimağların 'da'nın hışmına uğramalarına tanıklık ettik. yeri geldi iş ilanlarında, satılık ev, araba, arsa ilanlarında gözlerimiz kanadı.

    sanırım ne yaparsak yapalım buna bir çözüm bulamayacağız. her sene ramazan ayında sakız ile ilgili sorulan o malum soru gibi tamamiyle öğrenip kurtulamayacağız bu cahilliğimizden.

    her bakanlık değişimiyle değişen sınav sistemiyle vakit kaybetmekten, en çok benim oğluşum/premsesim başarılı olsun diyerekten direkt onları; 'cevapları bilsin de aman hukuk okusun, aman diyeyim mimar olsun, ceo olsun, doktor olsun ki zaten yazdığını bi eczacılar anlıyor ne gerek var dil bilmeye - dil bilgisi bilmeye mantığıyla jokey gibi sınav sırtında koşturarak yeterince robotlaştırıyoruz. tıpkı ebeveynleri aynı çarkta döneminde erittikleri gibi.

    demem o ki bir dilekçe bile yazamayacak nice eğitimli, seri üretim google tarayıcıları yetiştiriyoruz.

    sonumuz hiç iyi değil vesselam.

    kendimi de kimseden ayrı tutmayarak bu eleştirilerime katıyorum.

    acilen sonuçlarla uğraşmayı bırakıp insanlarla uğraşmaya başlamalıyız.

    edit: link ekleme

    https://www.instagram.com/p/baewbcojsmo/

    edit 2; ikame-idame etmek. tşk @cimdigriz

    edit 3; tdk sitesindeki bilgiye göre dilbilgisi şeklinde yazılınca bir sonuç çıkmıyor. ayrı yazınca sonuç veriyor.

    http://www.tdk.gov.tr/….gts.59ecaea0a070d6.72315336

    edit 4: tdk'ya - tdk'ye. bilgi veren yazarlara teşekkürler.

    edit 1298 ; edit yapa yapa sözlük bana bu dil bilgisini öğretecek şükür ki.
  • 16 yıl boyunca öğrencilere her şeyi öğretmeye çalışırsan, öğrenciler de bu bilgi bombardımanında konuyu öğrenmek yerine durumu idare etmeyi öğrenir. ezberler, kopya çeker, öğrenci hiçbir şey yapmasa da meb tarafından zorunlu olarak sınıf atlatılır.
    işin acısı, eleştirdiğim bu duruma ben de dahilim...

    edit: "her şeyi" bitişik yazmışım. uyarılmasam farkına bile varmayacaktım. durum gerçekten içler acısı.
  • adam demiş ki diğer dillerde okuma ve yazma arasında fark yok. bilen de bilmeyen de konuşuyor ne güzel. adam "one" diye yazıyor "van" diye okuyor. bu mu farklı değil. "bordeaux" diye yazıyor "bordo" diye okuyor. bizim arkadaş da s mi z mi diye takılmış. türkçe'ye laf edenlerin yüzde 99'u arap sevdalısıdır. net.
  • bana 16 yılda ne öğrenebildiğimizi biri açıklasın lütfen.haksızlık ettiğimi düşünen arkadaşlar olduğunu biliyorum.kitaplardan öğrenilemeyecek ne öğrendik o sıralarda?birlikte yaşama kültürü,empati kurma,analitik düşünme,birey olma,öz saygı,muhalefet ve münazara kültürü,isteklerin,hayallerin farkında olma,yeniliğe açık olma,geçmişiyle yüzleşebilme,sorumluluk alma,eleştiriye açık olma,hesap sorma,hesap verme,muhakeme yeteneği...birileri say ulan diyebilir ama (sakın mesaj atmayın bak)belki 50 madde daha yazabilirim.okulsuz toplum falan demeyeceğim fakat bu sistem emin olun sistemsizlikten iyi değil.
  • öncelikle,

    dil bilgisi ayrı yazılan birleşik kelimedir, başlıktaki yazımı doğrudur. tam olarak bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler sınıfına girer. kardeşlerinden bazıları: dil bilimi, ses bilgisi, toplum bilimi, şekil bilgisi, gök bilimi, ruh bilimi...

    ikinci olarak,

    yazının ilk cümlesindeki "hayatı ikame etmek" kullanımı yanlıştır. hayat idame ettirilir. ikame etmek yerine koymak demektir, genelde iktisatta kullanılır. (bkz: ikame mal) nadiren ayakta tutmak/durdurmak anlamında kullanılır. başlıktaki ve yazıdaki diğer hatalara girmiyorum, örnek olması için bunu yazdım.

    son olarak,

    çok kitap okumakla dil bilgisine hakim olmak arasında bağlantı göremiyorum. haftada iki kitap okuyan, her edebiyat dergisini takip eden ama "sen de ki bu aşk" yazan insanlar tanıyorum. hatta bunlar genelde blog yazan, sosyal medya hesaplarında 'yazar, okur, gezer, tozar' diye mesleki bildirimde bulunan insanlar. elbette bu hayali yazarlık mesleği onların iğrenç yazılarını okunur kılmıyor ama ünlü olup para kazandıklarında kendinizi yerden yere vurmayın diye belirtmek istedim. ülkede kendini üst sınıf blogger ya da yazar olarak gören insanların hemen hepsi dil bilgisini tdk'ye özgü bir birim sanıyor.

    az önce yalan söyledim, en hakiki son olarak:

    eğitim sistemimizin hali ortada, sistemi boş verin, kendinizi kurtarın. (evet, boş ver ayrı yazılır, birleştir diye mesaj atanı döverim!) bir kaynak kitap alın ve birkaç gününüzü çalışmaya ayırın. böylece anlatım bozukluğu, edat, bağlaç, ayraç nedir öğrenirsiniz ve rahatlıkla grammar nazi olabilirsiniz. hata yapabilirsiniz, ben de yapıyorum. en azından hata oranınız az olur. dilinizi öğrenin, ifade yeteneğiniz gelişir.

    not: artık yabancı kelimelerden kaçış yok, baştan uyarayım da sonra kendinizi dev türkçe sözlükle dövmeyin.

    ek: "tdk'ya yazman lazım ama hem tdk'ye yazmışsın hem akıl veriyorsun" diye mesaj atanlar var. dilimizde "ka" diye okunan bir harf yoktur, k harfinin okunuşu "ke" şeklindedir. yani tedeka değil tedeke.
  • ana diline önem vermeyen bir milletten ne beklenir! millet olarak dilimize duyarlı değiliz.

    ayrıca ana diline kendisinden bağımsız ya da ayrı bir şeymiş, nesneymiş gibi bakıp, davranıp dil bilgisi kurallarının hayatının hangi noktasında var olduğunu, hangi yapının, hangi amaçla kullanıldığını bilmeyen bu millet ve öğretmenlerin zaten öğretmesi beklenemez.

    her dakika beraber olduğun, onunla düşündüğün bu dili gerçek yaşam durumlarından örneklerle, iletişimsel olarak öğretmeyip kuralları tahtaya yazarak, ezberleterek, iki üç cümle de örnek isteyerek öğretebileceğini sanan kafaların maalesef ki başarısız olması kaçınılmaz.

    ek: ana dili öğretiminde dil bilgisi öğretimi amaç değil; okuma, dinleme, konuşma ve yazma becerilerinin kazandırılmasında bir araçtır.
  • öğrencinin suçu yok mu peki? 16 yılda bırakın çalışmayı bir kere bile kitap karıştırmadan bir şeyler öğrenilebilir mi?
  • soru ekini bitişik yazan ve virgül kullanmayı bilmeyen sözelcileri ortaya çıkartır.
  • öğrenmek istemeyene hiçbir şey öğretemezsiniz.
hesabın var mı? giriş yap