• türkiye cumhuriyeti tarihinin açık ara en karışık dönemi olan 1970'li yıllarda 1972'deki thko davası sonucunda verilen üç idamın* ardından idam cezasının uygulanmaması. thko idamlarının ardından yapılan ilk infaz 1980 yılında idam edilen necdet adalı'dır. 80 darbesinin ardından 25 kişi siyasi suçlu olarak idam edilmiş olarak kayıtlara geçse de bu kişilerin tamamının cinayet suçunu işledikleri sabit görülmüştür. sağ ve sol örgütlerin lider kadroları da dahil olmak üzere bizzat cinayet suçuna karışmamış hiç kimse idamla yargılanmamıştır.
  • ışık, suyu buharlaştırabilir.

    kaynak
  • ufkunuz katlanır mı bilmiyorum ama yazyım;

    mercedes arabalarda tek çizgi led olursa c kasa, 2 çizgi led olursa e kasa, 3 çizgi led olursa s kasadır :)
  • özellikle benim gibi uzay temalı belgeselleri izlemeyi sevenlerdenseniz youtube bir müdeet sonra bu güzelim zevkinizi fark edip olayı başka boyuta çekecek videolar önereye başlıyor.

    işte uzayda meydana gelen ve bazıları ilgili ulusların tarihinde derin yaralar açan kazalar/felaketler.

    1) uui 36. seferi: astronotun elbisesinde su sızıntısı;

    16 temmuz 2013 tarihinde, avrupa uzay ajansı'ndan italyan astronot luca parmitano, uluslararası uzay istasyonu'nda (iss) görev yaparken bir uzay yürüyüşü sırasında beklenmedik bir durumla karşılaştı.

    su sızıntısı ve panik:

    seferdeki bu uzay yürüyüşü sırasında parmitano'nun kaskı aniden suyla dolmaya başladı. sıvı, uzayda serbestçe yüzerek astronotun görüşünü ve iletişim yeteneğini engelledi. parmitano'nun diğer astronotlarla iletişim kurması ve sorunu çözmesi imkansız hale geldi.
    sorunun kaynağı:

    söz konusu suyun kaynağı ilk başta bir içme torbası olarak düşünüldü. fakat daha sonra, suyun sıvı soğutma sistemindeki bir sızıntıdan kaynaklandığı anlaşıldı. bu da suyun içilmesinin tehlikeli olabileceği anlamına geliyordu. ayrıca, havada serbestçe yüzen sudan içmek oldukça zor bir işlemdi.

    uzay yürüyüşünün sonlandırılması:

    sızıntının neden olduğu panik ve zorluklar nedeniyle uzay yürüyüşü bir saatten fazla süremedi. parmitano, uui'ye geri dönerek dalgıç kıyafetini çıkardı. elbisesi tamamen zarar görmemiş olsa da, yeni bir havluya ihtiyacı vardı. bu kaza ve sonrasında iptal edilen uzay yürüyüşü, istasyon tarihindeki en kısa ikinci uzay yürüyüşü olarak kayda geçti.

    sonuç:

    luca parmitano'nun yaşadığı olay, uzaydaki zorlukların ve beklenmedik durumların ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteren bir örnektir. bu olay, uzay görevlerinde güvenlik ve acil durum planlarının önemini de vurgulamaktadır.

    2) sts-51-l: uzay mekiği challenger faciası;

    28 ocak 1986'da yaşanan uzay mekiği challenger faciası, uzay araştırmaları tarihindeki en trajik ve yıkıcı olaylardan biridir. bu kaza, uzay mekiği challenger'ın fırlatılışından sadece 73 saniye sonra meydana gelen bir patlama sonucu gerçekleşti ve yedi astronotun hayatını kaybetmesine neden oldu.

    kazanın nedeni:

    kazanın temel sebebi, uzay mekiğinin katı yakıt roketlerini ana gövdeye bağlayan o-ring adı verilen kauçuk contalarda meydana gelen bir arızadır. fırlatılış sırasında, düşük hava sıcaklıkları o-ringlerin sertleşmesine ve işlevlerini yerine getirememesine neden olmuştur. bu durum, roketlerin sızdırmazlığının bozulmasına ve patlamaya yol açmıştır.

    kazanın sonuçları:

    challenger faciası, uzay mekiği programı için yıkıcı sonuçlar doğurdu. kazada yedi astronot hayatını kaybetti:

    dick scobee (komutan)
    michael smith (pilot)
    judith resnik
    ellison onizuka
    ron mcnair
    christa mcauliffe
    gregory jarvis
    kazanın ardından uzay mekiği programı geçici olarak askıya alındı ve felaketin nedenini ve sorumlularını araştırmak için rogers komisyonu kuruldu. komisyonun raporu, nasa'nın güvenlik kültüründeki kusurları ve fırlatmadan önce ortaya çıkan riskleri görmezden geldiğini ortaya koydu.

    felaketin etkileri:

    challenger faciası, uzay araştırmaları ve genel olarak insanlığın uzaydaki ilerlemesi üzerinde derin bir etkiye sahipti. kazanın ardından uzay mekiği programı önemli değişikliklere uğradı ve güvenlik prosedürleri sıkılaştırıldı. facia, uzay araştırmalarının riskleri ve bu riskleri yönetmenin önemi konusundaki farkındalığı da artırdı.

    unutulmaması gerekenler:

    challenger faciası, uzay araştırmaları tarihinde unutulmaması gereken trajik bir olaydır. bu kaza, uzay yolculuğunun tehlikelerini ve her zaman güvenliğin ön planda olması gerektiğini hatırlatmaktadır.

    ek bilgiler:

    challenger faciası, uzay mekiği programındaki ilk ve tek ölümcül kazadır.
    kazadan sonra uzay mekiği programı 2 yıl boyunca askıya alındı.
    rogers komisyonu'nun raporu, nasa'nın güvenlik kültüründe ve karar verme sürecinde birçok eksiklik olduğunu ortaya koydu.
    challenger faciası, uzay araştırmaları için yeni güvenlik standartlarının geliştirilmesine yol açtı.

    3) apollo 12: yıldırım çarpması ve kafa darbesi;

    apollo 12, "neil armstrong için küçük bir adım, ama... benim için uzun bir adım" diyen charles conrad'ın ay'a ayak basan ikinci insan olduğu ikinci insanlı ay seferiydi. ne yazık ki bu görev de bazı aksiliklerle karşı karşıya kaldı.

    yıldırım çarpması:

    apollo 12, 14 kasım 1969'da fırlatılmaya başlarken, uzay aracının üst kısmına iki farklı yıldırım düştü. bu olay, izleyenler tarafından bile görülebildi ve görevin güvenliği konusunda endişelere yol açtı. mühendisler, uzay aracının tüm sistemlerini hızlı bir şekilde kontrol ettiler ve herhangi bir hasarın olmadığını tespit ettiler. bu sayede görev planlanıldığı gibi devam etti.

    kafa darbesi:

    dünya'ya dönüş sırasında ise yeni bir sorun ortaya çıktı. uzay aracı dünya'ya iniş yaparken okyanusa "sıçradı" ve güçlü bir dalga aracın gövdesine çarptı. bu çarpma, 16 mm'lik bir film kamerasının astronot alan bean'in kafasına doğru devrilmesine neden oldu. kamera, bean'in kafasında 1 inçlik (2,5 cm) bir kesiğe yol açtı. conrad, hızlı bir şekilde sağlık görevlisi olarak yarayı sardı ve bean'in hayati tehlikesi olmadı.

    sonuç:

    apollo 12, bazı aksiliklerle karşı karşıya kalsa da, başarılı bir şekilde tamamlandı. bu görev, astronotların ay'daki jeolojik oluşumları incelemesine ve dünya'ya yeni kaya örnekleri getirmesine olanak sağladı. aynı zamanda uzay araştırmalarında karşılaşabileceğimiz zorlukların ve bunların nasıl üstesinden gelinebileceğinin de bir göstergesi oldu.

    ek bilgiler:

    apollo 12, ay'a ayak basan üçüncü ve dördüncü astronotlar olan charles "pete" conrad ve alan l. bean'i taşıdı.
    görev sırasında astronotlar, ay'ın yüzeyinde bir dizi deney gerçekleştirdi ve 34 kilogram kaya örneği topladı.
    apollo 12'nin komuta modülü, dünya'ya dönüş sırasında bir elektrik kesintisi yaşadı. bu durum, astronotların uzay aracını manuel olarak kontrol etmesini gerektirdi.
    apollo 12, ay'a ilk kez bir renkli televizyon kamerası gönderen ilk görevdi.

    4) soyuz 1: paraşüt arızası ve vladimir komarov'un trajik sonu

    vladimir komarov, sovyet rusya'nın uzay programına öncülük eden ilk kozmonotlardan biriydi. uzaya iki kez çıkan ilk kişi olma unvanına sahip olan komarov'un ikinci uzay uçuşu, ne yazık ki son yolculuğu olacaktı.

    soyuz 1 görevi ve sorunlar:

    komarov, sovyetlerin ay'a ilk kez insanlı bir görev göndermeyi amaçladığı soyuz 1 görevinde yer aldı. görev planı oldukça karmaşıktı: soyuz 1 dünya yörüngesine girecek, ardından soyuz 2 ile buluşacaktı. bu buluşma, uzayda iki uzay aracını kenetlemeyi mümkün kılacak bir manevrayı test etmeyi amaçlıyordu.

    ancak komarov dünya yörüngesine girdikten ve soyuz 2'nin fırlatılıp onunla buluşma zamanı geldikten sonra, uzay aracında önceden göz ardı edilmiş sorunlar ortaya çıktı. soyuz 2 görevi iptal edildi ve komarov'un dünya'ya dönüşü planlandı.

    görev kontrolü, soyuz 1'deki güneş panellerinden birinin açılmadığını ve uzay aracına giden gücü önemli ölçüde sınırladığını tespit etti. bu güneş panellerinden gelen enerjiye bağlı olan ekipmanlar arızalanmaya başladı ve uzay aracının kontrolünde zorluklar yaşandı. görev iptal edildi ve komarov dünya'ya dönüş için hazırlıklara başladı.

    paraşüt arızası ve kazanın sonucu:

    atmosfere dönüş sırasında soyuz 1'in paraşütleri açıldı. ancak paraşütlerin doğru şekilde açılmaması, uzay aracının yavaşlamasını imkansız hale getirdi. 24 nisan 1967'de soyuz 1, dünya'ya çarptı ve komarov trajik bir şekilde hayatını kaybetti.

    komarov'un anısına:

    vladimir komarov, uzay uçuşlarında hayatını kaybeden ilk kişiydi. cesurluğu ve becerisi nedeniyle, kazanın meydana geldiği yerin yakınında ve rusya'nın çeşitli yerlerinde anıtlar ve anıtlar ile onurlandırılmaktadır. komarov'un ölümü, uzay araştırmalarının ne kadar riskli olabileceğini ve her zaman güvenliğin ön planda olması gerektiğini hatırlatmaktadır.

    5) mir-18: göz yaralanması ve uzayda tıbbi yardım
    uzun süreli uzay uçuşları, astronotların fiziksel sağlıklarını korumak için özel egzersizler yapmasını gerektirir. bu amaçla uzay istasyonlarında koşu bantları, direnç egzersiz ekipmanları ve diğer egzersiz aletleri bulunur.

    mir-18 görevi sırasında astronot norman thagard, 1995 yılında mir uzay istasyonunda derin diz bükme hareketleri için tasarlanmış bir egzersiz ekipmanı kullanıyordu. bu ekipman, direnç oluşturmak için ayağa sabitlenen elastik bir kayış kullanıyordu. thagard egzersiz yaparken, kayışlardan biri koparak ayağından fırladı ve gözüne isabet etti.

    bu ani ve beklenmedik kaza, thagard'da şiddetli acı ve ışıkta görme zorluğu yarattı. uzayda ışık kirliliğinin az olması nedeniyle bu durum daha da zorlayıcı hale geldi. neyse ki, mir uzay istasyonunda acil durumlar için hazır bulundurulan steroid göz damlaları thagard'a uygulandı ve gözü iyileşmeye başladı.

    bu olay, uzayda tıbbi yardımın ne kadar önemli ve zorlayıcı olabileceğini gösteriyor. uzay istasyonları her ne kadar tıbbi ekipman ve ilaçlarla donatılmış olsa da, acil durumlarda tıbbi müdahalede bulunmak ve hastaları dünya'ya geri göndermek karmaşık bir süreçtir.

    sonuç:

    norman thagard'ın mir-18 görevi sırasında yaşadığı göz yaralanması, uzay uçuşlarının her zaman risklerle dolu olduğunu ve astronotların bu risklere karşı her zaman hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha gösteriyor. uzay istasyonlarında tıbbi yardımın önemi ve zorlukları da bu olayla açıkça ortaya konmuştur.

    6) sts-107: columbia uzay mekiği faciası
    uzay mekiği columbia'nın 1 şubat 2003'te atmosfere yeniden giriş sırasında parçalanması, uzay araştırmaları tarihindeki en trajik kazalardan biridir. bu kaza, nasa'nın uzay mekiği programında challenger faciasından sonra meydana gelen ikinci ölümcül olaydı ve uzay programlarına olan güveni sarsan bir trajedi yarattı.

    kazanın nedeni:

    kaza, kalkış sırasında mekiğin yakıt tankını ısıdan korumak ve buz oluşumunu engellemek için kullanılan bir köpük parçasının kopması sonucu meydana geldi. bu büyük köpük parçası, mekiğin sol kanadına çarparak bir delik açtı. nasa yetkilileri bu hasardan haberdar olmasına rağmen, fırlatılışı izlemek için kullanılan düşük kaliteli kameralar nedeniyle hasarın boyutu tam olarak anlaşılamamıştı. ayrıca, köpük parçalarının daha önceki uzay mekiği görevlerinde de düştüğü ve kritik bir hasara yol açmadığı bilinmekteydi. bu nedenle nasa yetkilileri, bu parçanın da endişe verici bir durum oluşturmadığına inanıyordu.

    ancak columbia görevi tamamlandıktan sonra dünya'ya dönüşe geçerken, bu delikten içeri giren gazlar ve duman, sol kanadın aşırı ısınmasına ve kopmasına neden oldu. bu durum, mekiğin geri kalanının da parçalanmasına ve yedi dakika kala atmosfere girişte yok olmasına yol açtı.

    kazanın sonuçları:

    bu trajik kazada, altı amerikalı astronottan oluşan mürettebatın tamamı ve uzaydaki ilk israilli astronot hayatını kaybetti. columbia faciası, nasa'nın uzay mekiği programının geçici olarak askıya alınmasına ve bu programın geleceği hakkında geniş çaplı bir sorgulama yapılmasına neden oldu.

    kazadan geriye kalanlar:

    bu trajediye rağmen, sts-107 görevi sırasında yapılan ve ağırlıksızlığın solucanların fizyolojisi üzerindeki etkilerini inceleyen bir deneyin enkazdan sağlam bir şekilde çıkarılması dikkat çekicidir. bir petri kabında bulunan solucanlar hala canlıydı ve bu durum, columbia mürettebatının özverili çalışmalarının ve uzay araştırmalarına olan bağlılıklarının bir sembolü olarak kabul edildi.

    columbia faciası, uzay araştırmalarının ne kadar riskli olabileceğini ve her zaman en yüksek güvenlik standartlarına uyulması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. bu trajik olay, uzay yolculuğu tarihinde unutulmaması gereken bir dönüm noktası olarak yer almaktadır.

    ek bilgiler:

    sts-107 görevinin komutanı kalpana chawla'ydı. chawla, uzaya çıkan ilk hintli kadın ve ilk amerikalı kadın uzay mekiği komutanıydı.
    kazadan sonra columbia araştırma örneği (caıb) kuruldu ve kaza nedenlerini araştırmak için kapsamlı bir soruşturma yürütüldü. caıb raporu, nasa'nın güvenlik kültüründeki eksiklikleri ve kazayı önlemek için gerekli adımları atmadaki başarısızlığı ortaya koydu.
    columbia faciası, uzay mekiği programında önemli değişikliklere yol açtı. bu değişiklikler arasında, fırlatma öncesi güvenlik prosedürlerinin geliştirilmesi ve uzay mekiği üzerinde daha kapsamlı incelemelerin yapılması yer alıyor.

    7) apollo-soyuz test projesi: zehirli gaz sızıntısı ve uluslararası işbirliğinin önemi;

    temmuz 1975'te gerçekleşen apollo-soyuz test projesi, uzay araştırmaları ve uluslararası ilişkiler tarihi açısından bir dönüm noktasıydı. bu proje, abd ve sovyetler birliği'nin ilk ortak uzay uçuşunu temsil ederek soğuk savaş dönemindeki uzay yarışının sona ermesine işaret ediyordu.

    projenin başarısı ve gerilim:

    iki süper güç arasındaki gerilime rağmen, apollo-soyuz test projesi büyük ölçüde başarılı bir şekilde tamamlandı. görev sırasında, amerikalı üç astronot ve sovyet iki kozmonot dünya'nın yörüngesinde buluştular ve uzay araçlarını birbirlerine kenetleyerek uzay kaşiflerinin araçlar arasında geçiş yapmalarını sağladılar. bu tarihi buluşma sırasında astronotlar ve kozmonotlar hoşluk alışverişi, hediye değişimi ve ortak deneyler gerçekleştirdiler. iletişimi kolaylaştırmak ve iki ülke arasındaki engelleri yıkmak için her iki grup da diğerinin ana dilini öğrenmeye çalıştı.

    44 saatlik ortak görev tamamlandıktan sonra uzay araçları ayrıldı ve birkaç gün sonra dünya'ya dönüşe geçtiler.

    zehirli gaz sızıntısı ve tehlikeli sonuçlar:

    ancak dönüş sırasında beklenmedik bir olay gerçekleşti. apollo uzay aracının reaksiyon kontrol sistemi (rcs) olarak adlandırılan ve irtifayı kontrol etmeye yarayan sistemde bir arıza meydana geldi. bu arıza sonucunda zehirli nitrojen tetroksit gazı, amerikalı astronotların bulunduğu kabine sızmaya başladı. bu durum, uzay aracı yere inmeden önce kabinin havalandırılmasını ve astronotların acil müdahale almasını gerektirdi.

    neyse ki astronotlar hayatta kalmayı başardı. fakat hastanede yapılan tetkiklerde, astronotların kimyasal bir tür zatürreye yakalandığı tespit edildi. tüm astronotlar birkaç hafta içinde iyileşmeleri başardı.

    sonuç:

    apollo-soyuz test projesi, uzay araştırmalarının uluslararası işbirliğiyle ne kadar büyük başarılar elde edebileceğini gösteren bir örnektir. her ne kadar zehirli gaz sızıntısı gibi tehlikeli bir durum yaşanmış olsa da, bu proje uzaydaki farklı uluslardan insanların birlikte çalışarak ortak hedeflere ulaşabileceklerinin bir göstergesi olmuştur. bu proje, soğuk savaş'ın gerilimli ortamında bile uzay araştırmalarının barış ve işbirliği için bir araç olabileceğini kanıtlamıştır.

    ek bilgiler:

    apollo-soyuz test projesi, apollo programının son ve soyuz programının ilk uluslararası göreviydi.
    bu proje, uzayda iki farklı uzay aracının ilk kez kenetlenmesini sağladı.
    astronotlar ve kozmonotlar, uzayda bilimsel deneyler ve tıbbi araştırmalar gerçekleştirdiler.
    apollo-soyuz test projesi, uzay araştırmalarında uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayan bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
  • astronomi ve uzayla ilgili yakın zamanda okuduğum bir kaç ilginç bilgiyi yazmak istiyorum.
    cimriliği pek sevmem.hepsini tek seferde verelim gitsin.
    "azdan az çoktan çok gider." anasını satayım.

    -mikro-meteoritler, sadece mikroskopla görülebilen ve uzaydan gelen küçük parçacıklar olup sürekli yeryüzüne yağmaktadır.dışarı çıktığımızda hepimizin üzerine düşen bu parçacıkları gelişmiş laboratuvar ekipmanlarıyla analiz yöntemlerini kullanmadan tespit etmek mümkün değildir.
    doğadaki polenlerde,dumanda,tozda ve hatta saçımızdaki kepeklerin içinde bile bulunurlar.

    -bizim bildiğimiz ve genelde ait olduğu canlının arkasında bulunmasına alışık olduğumuz kuyruk mantığının aksine
    bir kuyrukluyıldızın kuyruğu her zaman güneş'ten öteye doğrudur.kuyrukluyıldız güneş'e yaklaştığı zaman,kuyruğu veya kuyrukları arkasında uzanır.kuyrukluyıldız güneş sistemine doğru yola koyulduğunda kuyruğu bu sefer öne geçerek yolu gösterir.

    -yer'in ay'a bakan yüzündeki okyanuslarda oluşan gelgitler,aynı anda yer'in öbür yüzündeki gelgitlerden daha yüksek değildir.bu durum he ne kadar mantıksız gelse de yapılan fizik ve matematik analizlerine göre doğrudur.

    -venüs gezegeninde sürekli yağmur yağar ancak asla yere düşmez.saf asitten ibaret olan bu yağmur, yere ulaşmadan buharlaşarak virga adını alır.

    -evrendeki maddelerin büyük çoğunluğu karanlık madde denen görünmez bir şeyden oluşur.en sıradan ve görünür maddeler ise plazma ve dejenere madde şeklindedir.
    plazma ve dejenere madde tanımlarını açacak olursak;
    plazma: sıcak ve elektrik yüklü gaz.
    dejenere madde: atomların ve hatta atomların çekirdeklerinin hayal edemeyeceğimiz kadar büyük bir yoğunluğa sıkıştığı madde türüdür.
    örneğin; beyaz cüce ve nötron yıldızları.

    yeryüzünde dejenere madde,plazma veya karanlık maddeden pek bulamazsınız.bu da demek oluyor ki;
    evrenin büyüklüğüyle kıyaslandığı zaman asıl uzaylılar bizleriz.
    "yer küre neyden yapılmıştır?" diye soracak olursak; "nadir ve olağandışı madde." cevabını verebiliriz.

    bu da bonus olsun;

    -uzay yolculuğu temalı filmlerin neredeyse tamamında uzay gemisinin sağından solundan geçen onlarca asteroid görürüz.
    bu saçmalık evrenin büyüklüğünü idrak edememenin en güzel örneğidir.
    ana asteroid kuşağı üzerinde bulunan bir asteroidin üzerinde duruyor olsanız bile,çıplak gözle bir tane asteroid görmeniz mucize olur.
    bazen de evrenin büyüklüğünü tahayyül etmemize yardımcı olması adına "güneş ortalama büyüklükte bir yıldızdır.evrende daha ne yıldızlar var,güneş ne ki!" şeklinde tabir duyarız.
    bu da yanlıştır.gerçekte yıldızların büyük çoğunluğu güneşten daha küçük,daha sönük,daha soğuk ve az kütlelidir.
    yani güneşimiz;bütün çocukların ortalamanın üzerinde olduğu efsanevi wobegon gölü'nden bir çocuk gibidir.(bkz: garrison keillor)
  • hacı bektaşi veli, yunus emre, mevlana celaleddin rumi, tapduk emre, ömer hayyam, nizamülmülk, nasreddin hoca hatta ve hatta alamut fedailerinin reisi hassan sabbah'ın aynı dönemde yaşayıp birebir iletişim halinde olmaları. nasıl bir patlama dönemiyse insan şaşırmıyor değil. ayrıca o dönemlerde moğollar da var. tam bir kargaşa içinde müthiş işler dönmüş o zamanda, gerçekten muhteşem ve ilginç bir dönem.

    tabi moğollar anadolu’da durduruldu, karamanoğlu mehmet ve memlükler moğollara kafa tutabilen bölgedeki tek ordulardı. dolayısıyla asyadan kaçan alimler de anadolu ya özellikle konya bölgesine yığıldı. bence sebebi bu. moğol istilası ne kadar acı verici olsa da anadolu’ya çok büyük değerler kattı. birinci dünya savaşı ve ikinci dünya savaşıyla teknolojinin sıçrama yapması gibi bir olay yani. ha bir de selçuklu devletinin moğollarla işbirliği yapıp bölgedeki müslümanları katlettiğini de unutmayalım.
  • bilim dünyasından gelen eğlenceli bir gerçek: muzların radyoaktif olduğunu bilmek. evet, evet, yanlış duymadınız. muzlar az da olsa radyasyon içeriyor. bu bilgiyle muz yemeye devam edip etmeme konusunda ikilemde kalmış olanlar, size sesleniyorum; spider-man gibi süper güçlere kavuşma ihtimaliniz yok, ama biraz bilimsel şov yapma şansınız var. belki bir gün muz yiyerek radyoaktif olabiliriz, kim bilir? bu tür bilgilerle beslenme alışkanlıklarımızı sorgulamak kaçınılmaz.
hesabın var mı? giriş yap