• terminatör tohum denen şeyin varlığı ve insanın böyle bir şeyi yapacak kadar kendini kaybetmesi.
    bilimimize, teknolojimize, çirkin aklımıza sıçayım!
  • korku akıl katilidir. bu konudaki asıl sorun ise insanların çoğunun bunu kendi başına anlayamaması. yani korku; vesvese, gam, stres ve anksiyete bozukluğuna dönüştüğünde bunu kolay kolay fark edemiyoruz hatta fark etsek bile çözümünü bulamıyoruz. o yüzden eğer hayatınızı etkileyecek şekilde stres veya kaygı bozukluğunuz varsa mutlaka bir psikolog veya psikiyatr dan yardım alın.
  • “bir kadınla uyum içinde olmaya çalışmak boşuna bir çabadır” üstad soren (kierkegaard)
  • cin çarpmışa dönmekteki cin, 3 harfli olan değil alkol olan cindir
  • hastanelerde kullanılan gazlı bezin aslında gazlı değildir .

    ingilizce'de gauze pet olarak geçer lakin dilimize gazlı bez olarak geçmiştir.

    gauze pet tanımındaki gauze ise ismini dokumacılıkta iyi olan gazze den alır.
  • görsel

    japonya- okinawa sahillerindeki kum gördüğünüz gibi 1 milimetre boyutunda binlerce küçük ''yıldız'' içermekte. bu kum taneleri aslında 550 milyon yıl önce okyanus tabanında yaşamış deniz protozoasının dış iskeletlerinden; çoğunlukla da deniz tuzunda mevcut minerallerle beslenen ve tek hücreli organizma olan foraminifera'dan oluşuyor. elinizde binlerce yıldız tuttuğunuzu görmek için bütün yapacağınız sadece bir avuç kum alıp büyüteçle bakmak...

    aynı şey bermuda için de geçerli, yosun nedeniyle pembe renkte görülmekteler.. bu küçük yıldızlar, ne bir hayvan, ne de bir bitki, üstelik 500 milyon yıldır yeryüzünde mevcut. kelimenin tam anlamıyla deniz yıldızı değiller, ancak bir yıldız görünümü de dahil olmak üzere, türe bağlı olarak birçok şekli alabilen ve boyutları genellikle 38 mm ile 1 mm arasında değişen mineral kabuğu protozoalar...hoş.

    kaynak

    teşekkür edit'i: vegan yamyam nickli ekşi sözlük yazarının, konuyla ilgili olarak nick altımda çeviri kaynaklı bir takım sıkıntılar olduğunu belirten açıklamasını gördüm. kendisine teşekkür ediyorum değerli katkıları için.

    (bkz: #128343336)
  • bir gün mümkün olması durumunda dahi beyin nakli diye bir cerrahi işlemin asla gerçekleşemeyecek olması. aslolan beyne vücut nakledilmesi olacaktır. düşününce kulaga çok enteresan geliyor. başkasının vücuduna geçiş yapmak.
  • recm cezasının tevrat ve incil'in hükmü olması

    --- spoiler ---

    şaşırdınız değil mi? eğer yazıyı okumaya devam ederseniz çok daha fazla şaşıracağınız şey olacak, bundan emin olabilirsiniz. ama bu konuyu ve yazılanları iyi anlamak için, tasdik, nesh, tahrif gibi kavramları doğru bilmek gerekir. ondan dolayı yazı uzun olacak “hehe kitaplar değişmedimi heheh diye” mesaj atanlar ve entry girenlerin yazıyı okumadıklarına da emin olabilirsiniz. ilahiyat camiasının neredeyse hiç bilmediği veya önemsemediği bir kavram vardır. “tasdik” kavramı; (al-i imran 3/3-4: “gerçekleri içeren ve kendinden önce indirilmiş kitapları tasdik eden bu kitabı sana, o indirmiştir. tevrat’ı ve incil’i de o indirmiştir. daha önce insanlığın rehberi bunlardı. bütün furkanları /doğruyu yanlıştan ayıran kitapları o indirmiştir..” tasdik, doğruluğunu onaylamaktır. kur’ân, bütün nebilere verilmiş kitapları hem tasdik eder hem de korur. onlara yapılan ekleme ve çıkarmalar, ancak kur’an ile tespit edilebilir; (maide 5/48): “ey muhammed!) gerçekleri içeren bu kitabı sana, kendinden önceki kitapları tasdik edici ve koruyucu özellikte indirdik. o halde aralarında allah’ın indirdiği ile hüküm ver. sana gelen gerçekleri bırakıp onların arzularına uyma. her biriniz için bir özel hüküm ve geniş yol oluşturduk. allah gerek görseydi sizi tek bir ümmet yapardı. böyle olması, verdiği şeylerle sizi yıpratıcı bir imtihandan geçirmek içindir. siz iyi işlerde yarışın. hep birlikte allah’ın huzuruna götürüleceksiniz. anlaşmazlığa düştüğünüz konuları allah size bildirecektir.” açık yol diye meallendirilen şey “minhac” kelimesidir. allah’ın sünnet veya sünnetullah diye nitelediği ve gidilmesini emrettiği yoldur ama saptırılan “sünnet ve sünnetullah” kavramlarına da girersek bitirme tezinden uzun olur o konuyu sonraya bırakıyorum. “özel hüküm” anlamı verilen kelime ise (şir’a)’dır. şir’a, şeriat ile aynı kökten türemiş, çeşit bildiren mastardır. şeriat gidilen yolun içindeki değişmez kanunları gösterirken aynı zamanda dinin hep aynı din olduğunun başka bir ispatıdır; (şura 42/13): ““allah nuh’a ne emretmişse onu, sizin için bu dinin kuralı (şeriat) yapmıştır. sana vahyettiğimiz, ibrahim’e, musa’ya ve isa’ya emrettiğimiz şudur: “bu dini ayakta tutun ve birbirinizden ayrı düşmeyin.” senin çağırdığın şey müşriklere ağır gelir. allah, bu dini tercih edeni kendi tarafına (yoluna) seçer ve o’na yöneleni doğruya yönlendirir.” şir’a, ilahi kitaplardan her birine konan özel hükümleri ifade eder. her bir ümmete özel olan bu hükümler, nesih kavramını doğru anlamamızı sağlar. kitâbü'l-ayn: “nesh, bir kitaptaki yazıyı diğer kitaba aktarmaktır.” (maide 5/15): ey ehlikitap /kitaplarında uzman olanlar! size, kitabınızdan gizlemekte olduğunuz şeylerin çoğunu ortaya çıkaran, birçoğuna da dokunmayan elçimiz /kitabımız geldi. size allah’tan bir ışık ve açık bir kitap geldi.” (yahudilerin bir çok ayeti gizlediğini enam6/91’de görebilirsiniz) “gizlediklerini ortaya çıkarak ve bir çoğunu dokunmayan” kur’an’ın önceki kitapları nasıl nesh ettiği anlatılmaktadır. aynı konuları anlatan iki kitabın yazarı aynı şahıs ise yazıların büyük bir kısmını olduğu gibi bir kısmını da daha iyi şekilde aktarır. onun için nesih ya dengiyle ya da daha iyisiyle olur; (bakara 2/106): “bir ayeti nesheder veya unutturursak, yerine daha hayırlısını ya da dengini getiririz. allah’ın her şeye bir ölçü koyduğunu bilmez misin!” unutturulan ayetler, maide 15. ayette bahsedilen önceki kitaplarda olduğu halde gizlenen ve kur’an’da kendilerinden söz edilmeyen ayetlerdir. gelelim başlığa konu olan incil ve tevrat ayetlerinin ilgili kısımlarına ve kur’anın bu recm uygulamasını nasıl adım adım kaldırdığına; (levililer 20/10-11): “biri başka birinin karısıyla, yani komşusunun karısıyla zina ederse, hem kendisi, hem de zina ettiği kadın kesinlikle öldürülecektir. babasının karısıyla yatan, babasının namusuna leke sürmüş olur. ikisi de kesinlikle öldürülecektir. ölümü hak etmişlerdir.” (aslında 10-21 arası ama çok uzun olduğu için bu kısmı aldım) (tesniye 22/22-26): “eğer bir adam başka birinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam, hem kadın, ikisi de öldürülecek. israilden kötülüğü atacaksınız eğer bir adam kentte başka biriyle nişanlı erden bir kızla karşılaşır ve onunla yatarsa ikisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz. çünkü kız kentte olduğu halde yardım istemek için bağırmadı; adam da komşusunun karısıyla ilişki kurdu. aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız. eğer bir adam kırda nişanlı bir kızla karşılaşır, onu yakalayıp tecavüz ederse, yalnız tecavüz eden adam öldürülecek. kıza hiçbir şey yapmayacaksınız. çünkü kızın ölümü hak edecek bir günahı yoktur. bu, komşusuna saldırıp onu öldüren adamın davasına benzer.” kur’anın daha önceki kitapları nesh etmesi ve daha iyisi ile değiştirmesi ise şöyle oluyor. allah, kur’an’da, önceki kitaplarda olan recm cezasını, ilk aşamada kadın için ev hapsi ve sözle incitme, erkek için sadece sözle incitme cezasına çevirerek hafifletmiş (nisa 4/15-16): “kadınlarınızdan zina yapanlara karşı sizden dört şahit getirin, onlar şahitlik ederlerse, ölünceye veya allah onların lehine bir yol açıncaya kadar o kadınları evlerinde tutun. sizden zina yapan o iki kişiyi (kadını ve erkeği) sözle incitin. eğer tövbe eder /günahlarından dönüş yapar ve kendilerini düzeltirlerse artık onlara ilişmeyin. allah tövbeleri kabul eder ve ikramda bulunur.” allah teala dört şahit getirme şartını, namuslu kadının zina ettiği iddiasını ispat için şart koşmuş, dört şahit getiremeyeni iftiracı saymış ve ona seksen kırbaç vurulmasını emretmiştir. ayrıca tevbe edip kendini düzeltinceye kadar şahitliğinin kabul edilmemesini de hükme bağlayarak kadını koruma altına almıştır ama sapık zihniyetin kadınlara yaptıkları ortadadır. bu âyetler recm cezasını ilk aşamada kadın için ev hapsi ve sözle incitme, erkek için sadece sözle incitme cezasına çevirmiştir. tövbe edip ıslah oldukları ortaya çıkınca sözle incitme cezası, her ikisi için de ortadan kalkardı. daha sonra bu ceza hafifletilerek 100 celdeye çevrilmiştir; (nur 24/2): “zina eden kadınla zina eden erkekten her birinin cildine yüz kere vurun! allah’ın verdiği cezayı yerine getirirken onlara karşı yumuşamayın! allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız böyle yapın! müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezayı gözleriyle görsün! bu cezada kadın-erkek ve evli-bekar ayrımı yoktur; (ahzap 30/33): “ey nebi’nin hanımları! sizden kim ispatlanabilir bir fuhuşla gelirse o suçun cezası iki kat olur. bu allah'a kolaydır.” durum böyleyken ilgili ayetleri görmezlikten gelmenin kabul edilebilir bir yanı yoktur; (araf 7/3): “rabbinizden /sahibinizden size indirilen ne ise siz ona uyun; onun dışında yetkili saydıklarınıza uymayın. doğru bilgileri ne kadar az kullanıyorsunuz!
    --- spoiler ---

    (bkz: #127056276)
  • almanya'da, (o zamanlar deutsche reich/ almanya imparatorluğu) resmî nikahın yürürlüğe girdiği tarih 1875.
    kilisede kıyılan dinî nikah popülaritesini gene de kaybetmemiş. (günümüzde de kaybetmiş değil.)

    kırsal kesimlerde, 20. yüzyıla kadar, gelinler diğer önemli etkinliklerde de giyebilecekleri siyah renk gelinliğe bağlı kalırken; şehirlerde 19. yüzyılın sonlarına doğru siyah gelinlik yerini beyaz renge devretmiş.

    ister siyah, isterse beyaz gelinlik giyenlerdeki ortak nokta, bakireliği/saflığı simgeleyen, mersin çiçeğinden yapılmış sade ve yuvarlak bir taç ile beyaz duvaktan ibaretmiş.

    imparatorluk zamanında, evlilik büyük ölçüde, maddi güvence, toplum statüsü, dinî ve ahlakî nedenler yüzünden, bir nevî zorunluluk zemini üzerine kuruluyormuş, aşk evlilikleri ise oldukça nadirmiş.

    kaynak:

    https://www.dhm.de/…eich/alltagsleben/hochzeit.html
hesabın var mı? giriş yap