• birisine sarıldıktan 20 saniye kadar sonra salgılanan oksitosin hormonu, sarıldığımız kişiye daha fazla güvenmemizi sağlıyormuş. sarılmak bu sebeple öpüşmekten, sevişmekten, birlikte uyumaktan çok daha güçlü, daha rahatlatıcı, daha romantik, en çok özlenen ve akılda kalan sevgi göstergesiymiş. kavuşmalarda ve vedalarda en çok uygulanması da bundanmış.
  • uçaklar, havaalanları, havayolları ve havacılıkla ilgili akla gelebilecek her şey, özellikle son 15-20 yıldır birçok insanın hayatında daha fazla yer etmeye başlamıştır. peki bununla ilgili çok kimsenin bilmediği ama çok da merak ettiği bir takım bilgileri paylaşalım:

    - dünyanın en eski havayolu firması, 1919 yılında kurulan hollanda menşeili klm'dir. ilk uçuşunu amsterdam-londra arasında yapmıştır.

    - boeing 747-8'in tüm elektrik kapasitesini kullanarak, aynı anda 480.000 adet 32 inç tv'yi çalıştırabilirsiniz.

    - tüm dünyadaki havayollarının yıllık geliri, yaklaşık 640 milyar dolardır.

    - suudi arabistan'ın dammam şehrindeki havaalanının toplam yüzölçümü, bahreyn'in yüzölçümünden daha büyüktür.

    - uçaklardaki her bir oksijen maskesi, sadece 15 dakika oksijen verebilir.

    - dünyanın büyük havayolu firmaları, kaptan pilot ve yardımcı pilotun aynı yemekleri yemesine izin vermez. uçuş güvenliğinin olası bir mide vb. rahatsızlık sebebiyle tehlikeye atılmaması asıl sebeptir.

    - uçağın kuyruk bölgesinde oturanların kazadan sağ kurtulma şansı %40 daha fazladır.

    - uçak kazasında ölme ihtimali 11 milyonda 1 iken, trafik kazasında ölme ihtimali 5000'de 1'dir.

    - pilotların çalışma saatleri hesaplanırken, sadece uçağın havada olduğu süre dikkate alınır.

    - new york'taki jfk havaalanı'nın bir önceki adı idlewild havaalanı'dır. (türkçesi işe yaramaz, ıssız)

    - lufthansa havayolları, yıllık 10 tonun üzerinde havyar satın alır.

    - ilk online check'in hizmeti 1999'da alaska havayolları tarafından sunulmuştu.

    - ilk business-class hizmeti ise 1979 yılında avustralya menşeili qantas havayolları tarafından verildi.

    - halihazırda dünya üzerinde bilet alarak gidilebilecek en uzun mesafe auckland-dubai arasıdır.

    - istatistiklere göre her 2 pilottan 1'i en az bir defa seyir esnasındayken uyuyakalmıştır.

    - uçak kazalarının %80'i, kalkıştan sonraki ilk 3 dakikada ve inişten önceki 8 dakika içinde olmuştur.

    - dünyada her gün yaklaşık 200.000 uçak kalkar ve iner.

    - uçak yolcularının sadece %25'i first class ücretinin tamamını öder. geri kalanlar ise upgrade, loyalty programlarından yararlanır ya da o havayollarının bir çalışanıdır.

    - 2003 yılında angola'daki bir havaalanından boeing 727 çalındı. bugüne dek bulunamadı.

    - seyir esnasındaki acil durumlarda geçilen "mayday" kelimesinin aslı fransızca maidez'dir. "bana yardım et" anlamına gelir.

    - uçuş 8 saatten uzun ise uçakta 3 pilot, 12 saatten uzun ise 4 pilot bulunmalıdır.

    - 3 saatlik bir uçuşta yaklaşık her yolcunun su kaybı yaklaşık 1,5 litredir.

    - dubai havaalanı'ndaki duty-free mağazası, 2013 yılını 1,8 milyar dolar ciroyla kapatarak tüm dünyada rekor kırmıştır.

    - uçaktaki tuvaletlerin kilitleri dışarıdan açılabilir.

    - pist zemini ıslak olduğunda inişler genellikle sert yapılır.

    - çok fazla sarsılmak istemiyorsanız, koltuğunuzu uçağın kanadına yakın bir yerden almaya çalışın.
  • 9 kasım 2016 trump'ın abd başkanı olması olmasının ardından çin'de yasak şehir'i ziyaretimiz sırasında çinli bir arkadaşımın anlattığı çin efsanesi aklıma geldi. günün anlam ve önemine binayen sizlerle paylaşayım.

    pekin'de bulunan yasak şehir'in avlusunda kocaman kazanlar var.
    bu kazanların bir kısmı bronz kazan bazıları da bakır. bu kazanların hikayesi şöyleymiş; imparatorluk kahinleri bir gün imparatorun huzuruna çıkarak, çin'i çok büyük bir felaketin beklediğini söylerler. kahinlere göre 7 gün ve 7 gece boyunca bardaktan boşalırcasına yağmur yağacak, nehirlere taşacak, pek çok köy ve kent sular altında kalacak, hayvanlar telef olacak. fakat kahinlere göre asıl felaket bu tufandan sonra başlayacaktır bunun nedeni ise söz konusu felaketlere neden olacak olan yağmurun suyundan içen herkes delirecektir. kahinleri dinleyen imparator paniğe kapılır ve önlemler almaya başlar. sarayın sarnıçlarına su depolatır, yeni kuyular açtırır ve bütün sarnıç ve kuyuları yağacak yağmur suları ile temas etmemesi için mühürletir. ne kadar kap, kacak, testi vs varsa hepsini felaket öncesi sular ile doldurtur ve suları depolayacak yer kalmayınca da sarayın avlusuna büyük büyük kazanlar döktürür çünkü bu kazanları koyacak başka yer kalmamıştır.

    günler geçer ve felaketi başlatacak olan tufanın ilk damlaları çin'in üzerine düşmeye başlar. gerçekten de yedi gün yedi gece aralıksız yağmur yağar ve tıpkı kahinlerin dediği gibi pek çok yeri sel basar. sarayda yaşayanlar depolarda bulunan eski sulardan içerler ve hayatlarına normal bir şekilde devam etmektedirler. kısa süre içerisinde sarayın dışında bulunan bütün halk içtiği sular yüzünden delirmiştir. aylar sonra sarayın su stoğu azalmaya başlayınca imparator saray halkının depo ve kazanlardan su içmesini yasaklar. artık kazanları sadece kendisi kullanmaya başlamıştır. kısa süre içerisinde bütün hanedan, haremağaları, görevliler, generaller, danışmanlar saray ile irtibatı olan herkes delirmiştir. imparator bu duruma daha fazla dayanamaz çünkü insanların davranışlarına bir anlam vermez, dünya yaşanmaz hale gelmiştir. en sonunda gider ve bir akarsudan su içer. artık imparatorda delirmiştir. rivayet edilir ki o günden sonra bütün dünya çıldırmış bir haldedir fakat herkes deli olduğu için kimse bu durumun farkında değildir.

    işte çin efsanesi böyle sevgili suserlar. ne zaman bir toplumun, cemaatin veya grubun hareketlerine anlam veremesem bu efsaneyi anımsar ve gülümserim. ama ne olursa olsun yağmur sonrası suları en çok bizim atalarımız içmiş gibi, her gün bir abukluk her gün bir olaylar silsilesi. uzaktan bakınca baya eğlenceli bir ülkeyiz.
  • 1900'lü yılların fransa'sında uygulanan idamlarda, idam mangasındaki askerlerin tüfeklerinden rastgele birine kurusıkı konması, hangi tüfek olduğunu askerlerin bilmemesi gerektiği, çünkü bu şekilde askerlerin ölümcül merminin kendi tüfeklerinden çıkmamış olabileceği düşüncesiyle avunabilmelerinin sağlanması.
  • mountain men adlı history channel programı tanıtım filmi. oraya da yazdım ama buraya da kopyalıyorum.
    bu aralar süper bir tanıtımı var, hastasıyız. buyurun efendim, internette hiçbir yerde olmayan türkçe çevirisi.

    doğaya baktığınızda herşeyin doğal bir akışı olduğunu görürsünüz, doğal bir döngü içinde olduğumuzu varsayar, suyun döngüsü, yiyeceklerin döngüsü, rüzgar bile dairesel hareketler çizer, ne yaşanırsa mutlaka bir tepkisi olur, 17 yıl boyunca bir çadırda yaşadım, çadır daire şeklindeydi, kuşlar yuvalarını daire şeklinde yapar, dünyayı bu şekilde görürseniz doğadaki bütünlüğün farkına varırsınız ve dikkatli bir şekilde bakacak olursanız, doğayla bütünleştiğinizi görürsünüz.
    modern dünyaya bakacak olursanız dairesel bir şekli olmadığını farkedersiniz , sabah kare birşeyin içinde uyanırsınız, kare bir odaya uyanırsınız, dikdörtgen bir kapıdan geçersiniz, oturduğunuz masa dikdörtgendir, mısır gevreğinizin kutusu bile dikdörtgendir. sonra dikdörtgen arabanıza binip, dikdörtgen binanıza gidersiniz, tabi dikdörtgen asansöre binersiniz, üst kata çıkıp dikdörtgen bir odada yürümeye başlarsınız, dikdörtgen monitörünüzün önüne oturursunuz, klavyeniz bile dikdörtgendir. köşeli bir gün yaşarsınız.
    bunun nasıl bir döngüsü olabilir ki.. oysa doğanın döngüsü daire şeklindedir, nedense köşeli kartların, köşeli eşyaların olduğu bir dünya yaratırsınız ve buna modern ve normal amerika dersiniz. acaba ben normal olmak istiyor muyum? ı-ıh bunun daha iyi bir yolu var .

    mountain men
  • (bkz: #57885513)
  • şu fotoğrafta gördüğümüz ve yenikapı-hacıosman trenlerinin kapılarının iç kısmındaki işaretleri meğerse, "good luck (iyi şanslar)" demekmiş. çin harfleriymiş. kore'de de kullanılıyormuş. kapıların girişlerinde çıkışlarında bulunurmuş.

    koreli müdürle metroya bindik o söyledi. bu işlemeler anlama gelir acaba diye düşünüyordum gelip gittikçe, öğrenmiş oldum.

    adam trene biner binmez "hyundai üretmişti bunu" diye de ekledi. gururlular. bizim gibi 24 saat dedikodu üretmiyorlar.
  • evrak kelimesi aslında arapçada çoğul anlamıyla 'resmi kağıtlar' demekmiş. ancak biz tekil anlamı ile kullandığımızdan 'evraklar' kelimesi çoğulun da çoğulu oluyor.
  • motosiklet gidon analog saati..
hesabın var mı? giriş yap