• yaşamın zıttı değil, parçası..
  • ölüm, aklımıza düştüğü an bir şekilde uzaklaştırmaya çalıştığımız, yok saymayı tercih ettiğimiz bir "kavram". hepimizin başına geleceğini biliriz ama yine de düşünmemeyi seçeriz. ha bazen tam tersi bir şekilde sürekli ölümden bahsederek normalleştirmeye, sıradanlaştırmaya çalıştığımızda olur. ya da bazı insanlar böyle başa çıkar ölümle ama genellikle düşüncesi bile ürperten, insanın kanını donduran bir şeydir ölüm.

    sevdiğimiz, yakınımız, yakınımız olmasa da her gün bir şekilde gördüğümüz, iletişim kurduğumuz birileri öldüğünde üzülürüz. yakınlık derecesine göre kahroluruz, bir daha hayat eskisi gibi olmaz ya da 1-2 gün sonra hayat yeniden devam etmeye başlar, vs...

    bence ( bu harika bir kelime nereye koysan oluyor), yakınımız olan, birebir iletişim kurduğumuz kişiler dışında olan ölümler bize üzüntüden başka bir duygu yaşatıyor. çok farkında olmayabiliriz bu duygunun ama, özdeşim kurduğumuz, bir şekilde bir özelliğini kendimize benzettiğimiz (barış akarsu'nun genç olması mesela) kişilerin ölümü kendi ölümümüzü hatırlatıyor belki. ya da bu olmasa bile bu kadar erken yaşta bir ölüm zihnimizden uzaklaştırmaya çalıştığımız "yokoluşu" gözümüze sokuyor. medya unutturmuyor, sözlük unutturmuyor. atv haber yaklaşık 15 dakikadır barış akarsu'yu anlatıyor örneğin. sözlükte son baktığımda barış akarsu başlığına bugün girilen entry sayısı 100 civarıydı. yakın çevremizde mahalle sakinleri dışında kimsenin tanımadığı gençlerin ölümü de hayatı sorgulatır, üzer, perişan eder. tek farkı bütün türkiye'nin yas tutmuyor oluşudur. medyatik ve ünlü olan, sanatçı olan kişiler öldüğünde, -en azından sözlükte- bu kadar popüler olmamışlardı. bunu sadece ölen kişinin gençliğine bağlıyorum.

    bütün bunlardan ayrı olarak, bizim oralarda cenaze evleri ile ilgili bir söz vardır. o evlerde herkes kendi ölüsüne ağlar denir. kendi ölüsüne, dolayısıyla kendi yalnız bırakılmışlığına, kendi çaresizliğine, kendi ölümüne, ölüm karşısında çaresiz kalışa.

    sözlükte yazarken ölenlerin ya da bu kadar popüler kişilerin ölümlerinin ardından adlarına girilen entrylerin hepsinin samimiyetine inanıyorum. entry girmeyenler üzülmüyormuş gibi bir anlam çıkacakmış gibi herkesin aynı şekilde entry girmesine anlam veremiyorum sadece. ölüm üzer evet, ölüm kimseye yakışmaz ama...
  • "bir ölü nedir ki bir ölüm nedir
    acıyla kirlenmektir, acıya sevinmektir."*
  • iki tekerlek üzerinde karşılaşmazsak, hatrımın kalacağı gerçektir. en güzeli yola çıkıyorum diye evden çıkıp da, dönmemektir..
  • hayallere son verdiği için acıdır.
  • birey olarak yaşamını sürdürenler, sürdürebilenler için hasarsız bir şekilde huzura götüren kapı..
  • ...

    beyaz bir gemidir ölüm

    siyah denizlerin hep
    çağırdığı

    batık bir gemi

    sönmüş yıldızlar gibidir

    yitik adreslere benzer
    ölüm

    yanık otlar gibi

    #5098379
  • insanın zihni ile yozlaştıramadığı yegane olgu.
hesabın var mı? giriş yap