• kafasi çok acaip çalisiyor bu çocugun. kavramlar konusundaki bilgisizligi bir yana, cidden kafasi çok farkli. literatüre yepyeni bir kavram eklemis durumda; "supheden ölüm yararlanir".

    son olaylarla ilgili olarak, "çoban sanma" mevzusunda diyor ki; "gecenin kör karanlığında israil'in sınır karakolunun yakınlarında bir hareketlilik olduğunu varsayalım. diyelim ki termal kameralara bir 'canlı' yakalanmış ancak bu hareketi üreten canlının çoban mı, terörist mi, yoksa bir hayvan mı olduğuna karar verilememiş. israil ordusu ne yapardı bu durumda? hiç tereddüt etmeden hareketliliği gördüğü noktayı dümdüz ederdi. bir dakika bile ateşi kesmez, her türlü gücüyle o hareketliliğin olduğu noktaya saldırırdı. sonunda hareketliliği yaratan dağda başıboş dolaşan bir hayvan olsa bile bunu hiç umursamaz, hiç gocunmaz, görevini yapmış olmanın gururuyla başı dik yoluna devam ederdi. ne uluslararası kamuoyuna hesap verir, ne basını bilgilendirme gereği duyar, ne herhangi birini muhatap kabul ederdi. zira bunca ateş bir hayvan için açılmış bile olsa askerlerinin canını tehlikeye atma riskini ortadan kaldırmış olacaktı. oluşacak herhangi bir hasar için de 'collateral damage' derdi; 'yan etkili ikincil zarar' der geçerdi. açıklaması da 'savaş şartları' olurdu. tıpkı türkiye'nin ordusunun içinde bulunduğu durumu telaffuz etmesi gerektiği gibi: bunun adı savaş."

    savas nedir, insan haklari nedir, hukuk nedir, gazetecilik nedir konularini geçiyorum. fil'hakika bunu mu oneriyor yani turk silahli kuvvetlerine oraycigim noktasini gecemiyorum. yaziyi duz okuyorum, ters okuyorum yine de cikan sonuc "suphelendiysen birinden, bir hayvandan falan oldur, dumduz et".

    gunluk bir gazetede yazan biridir oray egin ve guclunun yanindadir. hamdolsun.
  • twitter'da "hacıbektaş ilhan selçuk'un cenazesi" şeklinde öğürmüş olan seyyar ego. neredeyse yarım asır boyunca fikirleri ile gündemde olmuş, sevilmiş, sövülmüş, işkence edilmiş, peşinden gidilmiş bir abidenin cenazesi ile ilgili olarak sanki idolü hıncal abi'sinin beleş yemek yediği ve bayıldığı ertekin'de ziftlendiğini yazarcasına bir üslup kullanmış utanıp sıkılmadan. bilmeyen arkadaşlar için hemen belirtelim kendisi 1979 doğumlu; yani öğürtülerinde "çocuk" diyerek aklınca küçümsediği insanların bazılarından en az 15 yaş küçük.

    şimdi ilhan selçuk'un cenaze törenini gözümüzde canlandıralım: selçuk ile bir davayı birlikte savunmuş ya da fikirsel açıdan kendisiyle ters düşmüş yazarlar, akademisyenler ve toplumsal kabul görmüş pek çok insan orada son bir görev için bir araya gelmiş. bizim oray ise bir şekilde, kaderin garip bir cilvesi sonucu, oralarda olmanın, olabilmenin sevinci içinde adeta. sağında solunda pek çok duayen, halktan büyük bir katılım ve içlerinde oray. "yazmalıyım ulan bunu hemen twitter'da, reklamımı yapmalıyım hemen" diye düşünüp bir yandan yüzünde sözde acılı bir tavırla insanlara sanki rahmetli ilhan selçuk'u tanır ya da bilirmiş gibi başsağlığı dilerken bir yandan da "ulan ne sükse yaptım ha" diyor muhtemelen.

    devir hesap devri oray'ım; yerine oynadığın hıncal gelmiş 70 yaşına. o yüzden sen de kendince haklı buluyorsun kendini "böyle bir fırsat her zaman ele geçmez" diyerek.
  • çıkar kölesi olmadığı için dinci tayfanın en çok nefret ettiklerinden. dinci kadro alışmış bir kere demokrasi hesabına hepimiz akp'liyiz kolpasına, dışarı çıktın mı aforozsun.
  • 8 haziran 2010 tarihli yazısında herkesin dilindekini tekrar ediyor ekşisözlük hakkında. millete sadece ben hakaret edebilirim, boş yazıları sadece ben yazabilirim diyor kısacası. özgürlükler ülkesi burası ben de senin gibi ona buna sataşmak prim yapmak istiyorum var mı bir diyeceğin... ayrıca (bkz: #19374298)
  • neo hasan pulur.
  • israil propagandasina idf'in gazze ile ilgili tweetlerini retweetleyerek devam ediyor.
    her cephede durmadan savasiyor,dava suuruna hayranim.
  • soner yalcin'i birakip kanki arayislarina gitmeli. demodesin artik oray. yoksa, soner yalcin kendisinin batabilecegi en dip nokta mi? yok daha neler. oraycim yolunu bulur.
  • 30.06.2010 tarihli "özkök ve ben" yazısı ile güzel bir yıkama ve yağlama çekerek ertuğrul özkök'e
    -abi ben burlarda çok kalıcı değilim, al beni yanına
    mesajı yollamıştır
  • yanakları tokat atmaya gayet müsait tombullukta, her gördüğümde şiddetle, şrrrraaaak diye sert bir tokat atma hissi uyandıran eşekler kovalayası kişilik.
  • sansüre karşı olarak tanıyoruz kendisini. bakalım akşam gazetesinde uygulanan sansür için ne diyecek.

    http://www.gazeteciler.com/…ma-geldi-news18992.html
hesabın var mı? giriş yap