• oyunun son kısmında olgun şimşek'in okuduğu mektup yüreğe bıçak gibi girer, fakat çıkmaz. gidipte dönememeyi, dönüpte bulamamayı çok güzel anlatır. fakat burda gidenin ya da dönmeyenin, dönüpte bulamayanın bi kabahati yoktur.
    bu tamamen... kimin eşşekliği bilmiyorum ki...

    "sevgili anneciğim,
    burda mektup yazabilmek öyle zor ki, ancak şimdi yazabiliyorum.
    buraya geleli tam 72 gün oldu. "oralar nasıl, sen iyi misin?", diyorsun.
    buralar iyi. her yan çiçek. çiçekler güzel: altlarındaki mayınları saymazsan.
    çocuklar gül yüzlü, çocuklar güzel: çocukluklarını hiç yaşayamadıklarını saymazsan.
    insanlar güzel... açlıklarını ve öfkelerini saymazsan.
    bana gelince, ben çok iyiyim. göğsümdeki yarayı saymazsan...

    üzülme anne, üzülme...
    belki başka bi zaman, belki kavgasız bi dünyada, belki başka bi hayatta, senin yüzünde gülen bi çocuk olurum yine.
    yaralı bi annenin yüzüyle gülmeyi bilenler becerirler savaşsız yaşamayı da.
    anaların yaktıkları ağıt bazen türkçe, bazen kürtçe...
    ve her savaşta analar ölüyor aslında.
    hoşçakal anne, hoşçakal...

    oğlun."
  • "siz eş durumundan cennete gidiyorsunuz" repliğiyle yaran tiyatro oyunu.
  • yilmaz erdoğanın başarılı bir eseridir. otogargara giriş, sen hiç atesböceği gördün mü yükselme, bana bir şeyhler oluyor da zirve dönemlerine tekabül eder kanaatindeyim.
    her ne kadar diğer oyunlar ile otogargarayı aşmış olsa da unutulmaya yüz tutan devekuşu kabare tarzı ile özlenen tadı hatırlatmıştır.
    esprilerin kalitesi kadar yasattığı hüznün gerçekliği de takdir gerektirir.
    deniz erdoğanın -hani gitmesen diyorum- sarkısını seslendiren demet akbağ, sesiyle de hayranlık uyandırmaktadır.
    vcd ' si alınası, arşivlerde saklanası bir güzide eserdir.
  • yilmaz erdoganin yuz aki, olgun simsek ve demet akbagin oyunculuk ve sesleriyle buyuledigi oyun. olgun simsek, otograra artiz olmaya gelir, otogar timsari ile ufak bir dialogtan sonra patlatir sarkiyi. inanilmazdir. bu oyunu her izleyisimde, ki yirmiyi bulmustur, geri alir bir daha izlerim. demet akbag'in oynamadigi rol kalmaz oyunda; titiz anne, kocasi yari okuz sehre yeni gelmis koylu kadin, idealist oldugu icin surgun bir ogretmenin cefakar esi, susmak bilmeyen teyze vs. vs.
    insan bu oyundan oyunculuk tadini sonuna kadar aldigi gibi sarkilar da harikadir. hepsi alir goturur insani ya neselenirsiniz ya da huzunlenir. cok iyi bir muzikaldir vesselam.
  • anonslarını bizzat ibrahim tatlısesin seslendirdiği oyun, mu, acaba?
  • sürekli kaza yapan seyahat şirketinin adı da ayrı bir olaydır : musalla turizm
  • --- spoiler ---

    "allah mı? allah sana yerçekimi vermiş, akıl vermiş 5. kattan düşmeyecen"

    --- spoiler ---
  • elazig otobüsünün hiç gelmediği oyundur... yılmaz erdoğan'ın cebimde kelimelerde kurduğu "adam gibi ağlayamayanlar adam gibi gülemezler" (ya da böyle bir şey..) cümlesinin uygulamasını çok önceleri işlediğini gösteren müzikalidir ayrıca. tamam güldürür ama nihayetinde hüzünlüdür.

    (duzeltme: gelmeyenin elazig otobusu oldugunu hatirlattigi icin shappo'ya tesekkurler...)

    düzeltme 2: "adam gibi ağlamayı bilmeyenin kahkahasından da bir bok olmaz!" diyormuş yılmaz erdoğan, cebimdeki kelimeler'de. muge muku'ya teşekkürler.
  • oğlunu gönderemeyen anne kısmında oldukça hüzünlendiren bir oyundur.

    (bkz: hüzünlendiren oyunlar)
  • --- spoiler ---

    ne! araba kaza mı yaptı? bu arabanın sigortası... neskafeler, çokoprensler... ahh hostes leyla.(ağlamaklı bir ses tonuyla)

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap