• bir çocukluk rüyası benim için. fakir bir çocukluk geçirmedim, oyuncaklarım vardı, o evrenselleştirici tabirle "çocukluğumu yaşadım", ama trenim hiç olmadı. belki geriye dönüp baktıkça büyüttüğüm bir fantezidir bu, aslında çocukken o kadar önemli değildi belki, bilmiyorum. ama şimdi, sık sık aklıma geliyor oyuncak trenler, oyuncakçılara ya da hobi dükkanlarına girdiğimde mutlaka arayıp buluyorum, arada bir internetteki modellerine bakıyorum, fiyat karşılaştırması yapıyorum.

    neden böyle, bir tren çocuğa, ya da çocukluğuna bakan bir adama ne ifade eder, bunun üzerinde düşünmeye çalışıyorum. modernitenin en önemli simgelerinden biri ve her vesileyle gözümüze sokulan bir imajı var(dı), bozkırları, çölleri yara yara medeniyeti götüren, evet. red kit'ten onuncu yıl marşı'na, bize kendimizi iyi, güvende, ulaşılabilir hissettiren bir araç olarak gösterildi tren. kovboy fimlerine fon oldu, figüran oldu hatta bazen bayağı bayağı yan rollerde yer aldı.

    kişisel sebepler de var. tren beni anneannemlere götürürdü, haydarpaşa'dan bozkırlara. trende hep aynı kitabı okurdum. yataklı vagonda, üstteki yatakta, ayaklarımı cama dayayarak, erkenden uyurdum. ovanın ortasında uyanır, her zaman birkaç saat rötarla anneannemlere varırdık. bir tür ritüeldi, başka türlü yaşansa eksik olacakmış gibi gelen. çocukluğuma baktıkça, kendimi tam hissettiren.

    ama oyuncak trenleri düşünürken aklıma en çok takılan görüntü the addams family'deki oyun odası ve oradaki tren. evet, onlar da oyuncak trenle oynuyorlardı. ama trenle ilişkileri, onu izleyen öküzünkinden çok, onla etkileşime girmeye çalışan yerliler ya da haydutlar gibiydi. hani filmlerdeki gibi. trenin yoluna tuzak kurar, tren belli bir noktadan geçeceği sırada yolu havaya uçururlardı. sanırım en çok buna özendim. piyasada satılan bir oyuncakla, oyuncağı tasarlayanların düşünmediği şekillerde oynamak, hatta belki direnmek?

    oyuncak tren istiyorum. kendi evim olması lazım. yurt odasından çıkmam lazım. büyümem lazım. oyuncak tren almak için büyümek istemek, işte çocukluk böyle garip bir şey.
  • bir oyuncak trenin muhteşem kanada yolculuğu

    http://www.mymodernmet.com/…en-canadian-ghost-train
  • daha cok cocuklarina diye alan babalarin oynadigi oyuncaklardandir.
  • en bildik markalar arasında lima vardır daha çok büyük çocuklar içindir. günümüzde bütün evini raylarla kaplamış manyaklara da rastlanır...
  • genellikle pilli ve küçük raylarda giden trenler
    (bkz: model tren)
  • cocuklugumun ne kadar igrenc anisi varsa bir sekilde bu oyuncak trenlere baglanabilir.. carpilmisligim,ezilmisligim,dayak yemisligim,pilini yutmaya calisirken bogulmuslugum,sigaraya baslama girisimlerim hep bu oyuncak trenler yuzundendir.

    simdi bilen bilior tek cocuk olmama ragmen fakir bir ailede yetistim. öyle sahane bir oyuncak tren alicisi degildim. ama bi sekilde merakliydim ve zamanin küçük ev dizisi oyuncak trenlere merakimi körüklüyordu. komşumuz vardi bir tane onnar zengin olduklarindan direk raylara elektrik verilerek giden trenleri vardi.. her neyse arkadaslar kisa devre ile tanismam bu noktada gerceklesmistir. bi metal makas bulup raylarin ikisine ayni anda degdirirseniz kisa devre olur ve bu sizi carpar.. buraya kadar normal. benim kadar salak bir cocuksaniz bu carpma sizi delirtecek ve anneniz sizi gelip saclarinizi diken diken bulup dovene kadar carpilmaya devam edeceksinizdir..

    veya zar zor aldirilmistir bi sekilde oyuncak tren ama duman cikartmiyordur.. işte orada babanizin ictigi sigaraya meyletmelisiniz.. annenizden sakli icer babaniz ama sizden saklayamaz.. en azindan benden hicbir sey saklayamadi adam yahu.. hayatimda izledigim ilk porno film babamin kisisel arsivindendi sanirim..

    bu maceranin sonu da annenizin sizi yakalamasi ic bakalim karsimda ic diyip agzinizi burnunuzu kirmasi ile sonuclanacaktir..

    pili degistirirken veya tren geri gitsin diye ters yerlestirirken etrafinizda manyak arkadaslarinizin olmamasina da dikkat etmelisiniz.. korkutup pili yutmaya calismaniza akabinde hirlayarak hastaneye goturulmenize ve tüm hastaneye kendinizi "pil yutan cocuk ahahahah" die reklam etmenize neden olacaktir dikkatli olun..

    ama yine de

    özünde sahane bir seydir pilli oyuncak tren. yani dogru ellerde diyebilirim.. mesela al bi tane tren o daire cizsin bu hic bir atraksiyonu olmayan hadiseye de belli bir yasa kadar salak kalmaya genetik olarak programlanmis cocugunuz baksin kalsin.. donuor lan? sadece donuyor.. bununla nasil eglenmemi beklersin ki sen benim? yetiskin!! (küfür olarak algilayin bunu)

    tabi muhabbet kuşunu raylara baglamassan.. aha neyse yahu kendimi bu kadar manyak lanse etmek istemiyorum burada bu muhabbeti kesecegim..
  • genelde;

    ''acaba ne kadar ağır yük taşıyabilir'' ya da ''du bakalım ütüyü çekebilecek mi??'' gibi çocukluk yaratıcılığının kurbanları olurlar..

    yani sonu böyle olur bu trenlerin hep...
  • yaramaz bir çocuğu saatlerce bıkmadan oynanabildiği oyuncak.

    sanat eseri kalitesinde olanları da mevcuttur.

    (bkz: marklin)
  • rayların birbirine eklenmesi ve vagonların birbiri arkasına çengellerden geçirilmesi suretiyle kurularak çalıştırılan tren.

    tam ne denir bilmiyorum ancak anlaşılacaktır sanıyorum; lokomotif bacasından duman salınımı yapabilenler, ışıklılar ve sadece dönüp duranlar olarak ayırmak mümkün.

    günümüzün tablet işlevini, vaktiyle çocukların kendisine avel avel bakmasını sağlayarak başarıyla yerine getirmiştir. benimse kendisiyle doya doya oynayamamak içimde uktedir. nasıl oynamaksa işte, izleyememek diyelim.
hesabın var mı? giriş yap