parfum theremine

• l'ımpératrice grubunun odyssée albumundeki can yakan masalsı şarkısıdır. şarkıda iç ürperten teremin sesi vardır.
  
  sözleri için:
  
  misleading me
  when lights are awake
  what ı can see
  ıs just a shade of you
  
  and you know
  ı only feel you through
  the scent
  of the wave
  
  finding the key
  while touching the air
  soft odyssey
  delusive is the view
  
  and you know
  ı only feel you through
  the scent
  of the wave
  
  misleading me
  when lights are awake
  what ı can see
  ıs just a shade of you
• yaklaşık son bir haftadır bir ev dolusu insanın kalbini kırmış l'imperatrice şarkısıdır.
• uzun süredir nasılsın sorusuna verilecek bir cevap arıyordum.
  buldum.
  https://www.youtube.com/watch?v=5ksp63rjuau
• masalsi guzellikte bir parca gercekten.
  
  (bkz: ilk dinleyiste asik olunan sarkilar)
• biliyorsun
  seni yalnızca
  dalgaların
  kokusundan tanırım
• hayatımın sonuna kadar tek bir şarkı dinleme hakkım olsa, bu şarkıyı seçerdim. o derece hayranım. özellikle 2.48 ve 3.20 arasına. grubun 28 eylül zorlu konserini kaçırdığım için o kadar üzgünüm ki. umarım bir daha gelirler.
• mest edici bir şarkıdır kendileri
• her dinleyisimde 3.26’dan itibaren derin bir ic cekmeme sebep olan, spotify gif’teki aracin arka koltugunda oturma istegi uyandiran ve benim icin “dalgalar” kitabiyla ozdeslesen buyuleyici sarki
  
  “and you know i only feel you through
  the scent of the wave”
• bi süredir ofiste imaginary battaniyemi kafama çekince dinlediğim şarkı. bişey sormak için gelenlere de camlı kapıdan kulağımdaki kulaklığı işaret ederek calldayım der gibi hareketler yapıyorum. soft odyssey. delusive is the view.
  bi de biraz uyuşturuculu yalçın dümerli eski türk filmi çağrışımı var.
• bazı şarkılar vardır hem herkesin duymasını istediğiniz hem de sadece size ait olmasını istediğiniz, bu şarkı da onlardan biri benim için. günlerdir kızmaktan başka bir şey yapmıyorum. çoğu zaman düşünmemek için başka işlerle uğraşıyorum. kendiliğinden gelecek dinginliği bekliyorum. kelimenin anlamını fiziksel olarak yaşıyorum sadece. maneviyatım kopmuyor bir türlü. bu ayrılışı istemediğimi de biliyorum. ama beraberlikle olabilecek bir bütünlük değil istediğim. onun için aynı düzlemde akmalı kelimelerimiz. anlamları beraber üretmek değil o anlamları çoktan birbirimizi bulmadan önce bulmalıydık. dengesizliğin geldiği nokta olarak adlandırıyorum burayı. isim koymak gerekiyor ya bazı yaşanmışlıklara ben onu yapmak istemiyorum en azından şimdilik. isim koymak geride bırakmak olacak çünkü. oysa ben giderken yanımda taşımak istediğim bir olmazlığı her gün aynada görmek istiyorum. bir gün o yarım gülüşe ne anlamlar yüklediğimizi konuştuğumuzda neden şimdi mesafemizin olduğunu kabul edebiliriz.