• paris'te konaklama konusunda, otel seçerken dikkat edilmesi gereken detaylar ve en iyi lokasyonlara göre örnek otel önerileri listesi için bkz:

    paris'te nerede kalınır? otel seçerken dikkat edilmesi gerekenler ve örnek otel önerileri listesi

    gelen sorular üzerine edit: bu yazıda paris'in hangi bölgelerinin tercih edilmesi gerektiğine yönelik bilgiler, otel rezervasyonunda dikkat edilmesi gereken paris'e ilişkin kriterler hakkında bilgiler var. paris'e yerleşmeden önce bugüne kadar pek çok otelde kaldım. benim hangi otellerde kaldığım, linkleriyle beraber yazının üçüncü paragrafında yer alıyor. ideal lokasyonlar hakkında fikir versin diye oluşturduğum -şimdilik- 70'e yakın örnek otel listesi ise yine linkleriyle beraber yazının sonunda. paris'te otel ararken işinizi kolaylaştıracağını düşünüyorum. listenin zenginleştirilmesi konusunda yeni otel önerilerine açığım. teşekkürler.
  • güzel,istanbul kadar güzel ve eski ama istanbul'dan daha şanslı şehir.korunmuş,kollanmış,hak ettiği değeri ve ilgiyi her daim görmüş,gezip görülesi şehir.insanı tayfun talipoğlu duygusallığına sürükleyen şehir.layıkıyla gezmek için en az beş gün gerekli şehir, öyle "hızlı hızlı gezersin,üç gün yeter"diyenlere:"ne gördün üç günde ?"diye sormak lazım.yalnız gerçekten kısıtlı zaman varsa louvre es geçilebilir onun dışında en yüzeysel,en turistik gezi için bile bence en az beş gün idealdir.otel konusunda seçici olmamak lazım zaten seçici olmak için bütçeyi geniş,ferah tutmak lazım.merkeze yakın(manyak metro ağı sayesinde her yer seviyorum merkez gerçi de fazla uzaklaşmamak da yarar var yine de ),banyolu odalar yeter.yorgunluktan anca uyumak için kullanılacak odalara gereğinden fazla para gömmek tercih meselesi olmakla birlikte tercih edilmemesi daha mantıklı olandır.gezilecek görülecek çok yer var o yüzden metro kullanmak avantaj,yani gönül ister yerüstünden,göre göre gitmek ama vakit nakittir.ya aslında demem o ki bana bu dağınık entryi yazdıran güzel şehri gezilecek yerler listenize mutlaka alın,giderseniz de mümkün olduğunca hafızaya atın gördüğünüz güzellikleri foto çekmekle gerekli gereksiz uğraşmayın.
  • yaşaması değil gezmesi güzel şehir. sanki fransızdan çok uzak doğulu ve güney afrikalı barındırıyor ve siz de onlarla birlikte bir filmdeki figuranlarsınız. quartier marais ve quartier latin ilk benimsediğim bölgeleri diyebilirim.
    bide açsanız ve bir assiette du jour a 14-15 euro bayılmak istemiyorsanız. bastille de relais de bastille var baget sandviç etli metli dönerli filan hatta bol soslu patates kızartmalı ağzınıza kadar doyacağınız menüsü 7 euro. daha ucuza doyurucu yer bilen yazsın sevap niyetine.
    dikkat bol edit görecek entry dir.
    saglam bir edit cekelim su entry e buyrun buraya alalim : #74784488
  • sadece 3-4 gunlugune gidenler icin nacizane birkac tavsiyede bulunmak isterim. kendisini dorduncu kez gezdim ve artik sanirim baya baya olgun bir plan haline getirdim gibi hissettim. follow responsibly efenim...

    1. gun:
    - eiffel kulesini gorun. ama metroya binip bir-hakeim duragina gitmeyin. gideceginiz durak trocadero. burada chaillot sarayinin bahcesinden eiffel'e bakin; selfilerinizi cekin tek basiniza ya da sevgilinizle. zira en guzel eiffel kareleri buradan yakalaniyor. bu kisimda muhtemelen bir yarim saat gecirmek uygun olur. daha sonra gun batimina 2.5 saat kala (bu kismi onemli); eiffel'e gelip kuyruga girin. aslinda yapabiliyorsaniz biletinizi online olarak gun batimindan 1 saat oncesine alin. eiffel'e cikmak icin en guzel zaman gun batimindan hemen once. bu sekilde parisi hem aydinlik hem karanlik gorme sansina erisiyorsunuz. bizim gittigimiz gun asiri bir sira oldugu icin eiffel'in zirvesine cikmamiz yaklasik 3 saati buldu.
    - aksam "pasco" isimli restaurantta yemek yiyin. ziyadesiyle guzel bir fransiz restauranti. eiffel'e 1km mesafede bulunuyor. yuruyerek gitmeniz tavsiye edilir. hotel des invalides'in hemen arkasinda.
    - yemekten sonra champs elysee'de biraz yuruyus yapilabilir.

    2. gun:
    - metroya atlayip cite duragina gidin; ile de la cite'yi bir guzel gezin. oncelikle notre dame'a bir girin.
    - sayet sira abartili degilse saint chapelle'e girin ardindan da. ancak bizim gittigimiz gun asiri bir sira oldugu icin bu gidisimizde giremedik biz.
    - sonrasinda seine nehrinin diger kiyisina gecip pantheon ve saint-étienne-du-mont'u gezin. pantheon'un icinde victor hugo, emile zola, marie curie gibi unlulerin mezarlari bulunuyor. asagida bulunan bazi bos mezar yerleri hakkinda aptal espiriler yapmayi ihmal etmeyin. diger kilise* hakkinda bir trivia vermek gerektigini dusunuyorum bu noktada. bu kilisenin merdivenleri; midnight in paris filminde gil'in oturup tarihte yolculuk yaptigi merdivenler. ayrica o sokak da cok sirin. hemen yaninda da bombardier diye bir bar var. orada bir bira icilmesi salik verilir.
    - aksama dogru louvre muzesine girin. louvre carsamba ve cuma gunleri aksam 9.45'e kadar acik. yalniz bu muzeyi gezmek oldukca yorucu. dolayisiyla buraya gireceginiz gun enerjinizi iyi saklayin. sayet louvre'a gideceginiz gun carsamba veya cumaya denk gelmiyorsa sabah erkenden gidip siranin az oldugu zamanda girmeniz salik verilir.

    3. gun:
    - sabahtan kalkip montmartre'in yolunu tutun. blanche duraginda inin, moulin rouge'u bir gorun disaridan.
    - sonrasinda amelie filminde gecen cafe des deux moulins'da oturup kahvalti yapin omletli kruasanli. sanki amelie yapmis gibi dusunun mutlu olun.
    - sonrasinda o sokaktan yukari dogru yurumeye baslayin. burada van gogh'un iki sene boyunca yasadigi evi goreceksiniz. gerci disaridan pek bir numarasi yok; ici de gezilmiyor bildigim kadariyla ama bir arastirin yine.
    - montmarte'i gezmek icin lonely planet'in yuruyus rotasini takip edebilirsiniz. bu rota sizi sonrasinda place du tertre'e cikaracak. burada "la virgule" denen cafenin dis kismina oturup bir kahve icin. yine tek basiniza ya da sevgilinizle beraber karakalem portrenizi yaptirin kahvenizi yudumlarkene. yalniz ressaminizi iyi secin. bizim amca baya deli gorunuyor diye guvendik ama adam cok fazla serbest takildi gibi geldi*. bize hic benzemeyen iki kisiyi cizmis gibi gelse de; yine de cok guzel bir hatira. yaptirmaniz tavsiye edilir. iki kisilik portreye adam ilk basta 120 eur dedi; ama 50 eur'ya aldik. dolayisiyla pazarlik yapin. pazarlik yapmayi hic beceremeyen ve sevmeyen ben bile boyle bir basariya ulastiysam, bu konudaki basarili suserler eminim ustune para bile alabilirler modellik ucreti olarak.
    - portrenizi de yaptirdiktan sonra sacre coeur bazilikasini gezin. sonrasinda merdivenlerden asagi inip le mur des je t'aime'i gorun. burada her dilde seni seviyorum yaziyor.
    - hemen duvarin yanindaki metro duragi (abbesses); en guzel duraklardan biri. onunde fotograf falan cektirin. surada ekstra bilgi var.
    - sayet tekrar aciktiysaniz ya da beni dinlemeyip amelie'nin cafesinde kahvalti yapmadiysaniz, burada harika bir cafe var kahvalti icin: le coquelicot. siddetle tavsiye edilir.
    - montmartre bolgesini bitirdikten sonra metroya binip saint-germain-des-près bolgesine gidin ve burada cafe des deux magots' ya oturup insanlari izleyerek birer bira icin. burasi zamaninda hemingway'in, picasso'nun bira tokusturduklari cafe. icinizdeki kucuk yazar disari cikmak isterse saliverin gitsin.
    - biralari yudumladiktan sonra jardin du luxembourg'a dogru yola koyulun. bugun program biraz yogun oldu farkindayim ama madem yogun program istemiyorsunuz biraz daha uzun gelecektiniz paris'e yapacak bisey yok. luxembourg bahcesi ve sarayini da gordukten sonra aksam yemegi icin birkac restaurant tavsiye etmek ister deli gonul:

    * les rillettes (bunu denedik biz, oldukca basarili kucuk bir restaurant)
    * le petit canard
    * la jacobine
    * le procope (servis berbat diyorlar ama paris'in en eski restaurantiymis)
    * chez les artistes
    * comme chai toi

    restaurantlari the fork, foursquare ve tripadvisor'i dikkate alarak oneriyorum. soyledigim gibi sadece pasco ve les rillettes'i deneyebildik biz. bu arada the fork uygulamasini telefonunuza yukleyip, rezervasyon icin kullanmaniz salik verilir. fevkalade ise yariyor.

    4. gun:
    - metroya binip charles de gaulle etoile duragina gidin. arc de triomphe'i gorun, champs elysee'de biraz yuruyun concorde meydanina dogru. sag tarafinizda grand palais ve petit palais isimli iki bina goreceksiniz.

    - sonrasi biraz zevke kalmis. eger muze gezmeyi seven insanlarsaniz; son gununuzde orsay muzesi, rodin muzesi ya da picasso muzesinden birini gezebilirsiniz. yok bana louvre yetti biraz paris sokaklarinda dolasayim diyorsaniz le marais bolgesine gidip parisin en eski sokaklarinda yuruyebilirsiniz. burasi yahudilerin ve gaylerin yogun olarak takildigi bolgeler. cok guzel cafeler bulunuyor bu kisimda. centre pompidou'dan yurumeye baslayip bastille meydanina kadar yuruyebilirsiniz. benim nacizane tavsiyem bu sekilde le marais bolgesini yuruyerek gezmeniz ve sonrasinda metroya atlayip pere lachaise mezarligina gidip edith piaf, balzac, la fontaine, moliere gibi unlulerin mezarlarini gormeniz. hatta ahmet kaya'nin mezari da burada bulunuyor. ahmet kaya'nin mezari 71. bolgede bulunuyor. yalniz dikkat edin 71. bolgenin iki kismi var. bizim yaptigimiz gibi 20 dakika yanlis kisimda aramayin mezari. etraftaki turklere falan bakin. kesin birileri oradadir zaten, (ayrica o mezar tasinin ustune adini yazan almanya'dan bengu. yontulmamis kutuksun bilesin. aferim sana)

    neyse. 4 gune ancak bu kadar sigar canlar. daha fazlasi icin asagidaki listeden ilginizi cekenleri ekleyin keyfinize gore.

    bonus aktiviteler:

    - seine nehri uzerinde nehir turu. bunu tur olarak da yapabilirsiniz, ya da hop on-hop off bilet alip ulasim amaciyla da kullanabilirsiniz.
    - musee d'orsay'da pek cok ressamin en unlu eserlerini gorun.
    - musee rodin'da dunyaca unlu "le penseur" yani dusunen adam heykelini gorun
    - centre pompidou (avrupanin en buyuk modern sanat muzesi)'yu gezin
    - montparnasse kulesine cikip bu cirkin binayi gormekten kurtulun ve geriye kalan paris'e bakin.
    - midnight in paris filminde hemingway'i gordugumuz polidor restaurantinda yemek yiyin.
    - cafe de flore'de biseyler icin.
    - alisveris ilginizi cekiyorsa la fayette'e gidin. opera binasi da o bolgede. yeterli zamaniniz varsa operaya gidin.
    - sayet kaldiginiz sure 4 gunden uzunsa, versailles sarayina gidin; cok guzel diyorlar. ben sahsen gormedim henuz.
    - yine kaldiginiz sure 4-5 gunden uzunsa disneyland'a gidilebilir.
    - laduree'den macaron almayin! cok meshur oldugu icin cok pahali ama macaron'lar ancak ortalama seviyede. ben de kiz arkadasim da cok begenmedik. yedigimiz en guzel macaron chocolats damyel'de idi. biz trocadero'ya yakin olan subesinden aldik ve fazlasiyla lezzetliydi. ozellikle frambuaz'li olana bayildik. sonrasinda salaklik ettik hediye olarak gittik laduree'den aldik ve cok da begenmedik. ustune ustluk laduree neredeyse 3 kat daha pahali.
    - moulin rouge'da bir sov izleyin. sampanya dahil sovlar 140 eur civarinda kisi basi. oldukca pahali ama ilginizi cekiyorsa yapilabilir.
    - place des voges'a gidin. burasi le marais bolgesinde bulunuyor ve paris'in en eski meydani. victor hugo'nun evi de burada bulunuyor. bastille meydanina cok yakin.
    - arc de triomphe'in tepesine cikilabilir. ben hic cikmadim ama cikanlar guzel diyor.
    - notre dame'in kulesine cikin. sadece merdivenle cikilabiliyor ama sayet usenmezseniz; kulede bulunan heykeller oldukca guzel.

    not 1: ilk gun icin sadece eiffelden ibaret gibi bir plan gorunmesinin bir sebebi var. parise oglen saatlerinde varacaginizi varsaydim nedense. ben hep oyle vardim; belki ondandir. sayet sabah erken saatte vardiysaniz ve ilk gun eiffel'e gidecekseniz; o bolgeye yakin bulunan hotel des invalides'i gezip napolyon'un mezarini gorebilirsiniz. ya da yine ayni bolgede bulunan rodin muzesi iyi bir alternatif. sonrasinda eiffel'e cikabilirsiniz.

    not 2: bu plani yaparken; genelde lokasyonlari gun bazinda ayni bolgede secmeye calistim. ulasim sirasinda kaybedeceginiz sureyi minimize etmek gerek. sonucta oldukca buyuk bir sehir. her yeri yuruyerek gezmeniz imkansiz.

    not 3: bu plan aslinda "gorulen yer / zaman" paritesi acisindan cok verimli olmayabilir. daha fazlasi elbette yapilabilir. plan sevdicekle beraber gezecekler icin optimize edildi. biz hicbir gun 10'dan once cikmadik evden.

    not 4: umarim birilerinin isine yarar bilgiler.
  • hic gitmedigim, ve her giden tarafindan fazla abartildigini duydugum sehir.
  • arkadaş tam zamanında gitmişiz , bizden 1 hafta sonra charlie hebdo olayı yaşandı , e şimdide baskınla yaşanan katliam , çok zor çok , güzel şehir , hisli şehir , paris diyince gerçekten heyecanlanıyorum ya.
  • yürüyerek gezmeyi sevdiğim şehir. le chat noir, montmartre'da gitmenizi önereceğim güzel bir brasserie'dir. soğan çorbasını öneririm. moulin rouge'a gitmeden dönmeyin.
  • şehirde sanal bir tur yapmak için şu video'ya göz atın.
  • bu şehre gidecekler için faydalı bir otel rehberi; http://www.pariste.net/…de-kalnr-otel-secerken.html
  • ''romantik şehir" diyerek, pazarlama dünyasında duygusal başlıkta yerini almış bir şehirdir.

    ilk gittiğimde kornaların karşılamasıyla hayal kırıklığına uğratan şehir. ertesi günü şehrin fiziksel olmasa da yapısal olarak ikiye bölünmüş olduğunu keşfettim. biri bildiğiniz kirli metropol paris idi, biri de açık hava müzesi gibi korunmuş paris.
hesabın var mı? giriş yap