• pasif agresif kişiliğin sosyal hayatı sürdürmeye engel olacak aşamada yönetimi ele geçirmesidir.
  • günümüzde bu kişilik bozukluğundan muzdarip insan sayısı giderek artmaktadır. belki de değişen toplum algısı ve tüketimdeki seçicilik kıstasları, bireyleri buna itiyordur. bu tip bireyler içlerinde barındırdıkları agresif duygu ve düşüncelere pasif bir yolla, olumsuzluk katarak dışavurum gerçekleştirirler. bu durumla mücadele ederek hayatlarını sürdürmek zorunda kalan insanlar genelde asosyaldirler ve diğer bireylere göre intihara olan yatkınlıkları daha fazladır. pasif agresif kişilik bozukluğuna sahip kişiler kendilerini ifade ederken ya da duygularını açığa çıkarmaya çabalarken rahat hissedemezler. bu nedenle ya söylememeyi ya da dolaylı olarak anlatmayı tercih ederler. ancak söylemediklerinde veya "hayır" demeyerek kabullenmiş gözüktükleri konular olduğunda, sonradan durumu sabote etmeye çalışabilirler. gerek sorumluluk duygusundan duydukları rahatsızlık, gerekse de suçlanma ve yetersizlik duyguları dolayısıyla karşılarındaki kişiyle yüzleşmekten kaçınırlar. bu kişileri toplumda ayırt etmenizi sağlayacak bazı faktörlere gelecek olursak da şunlar söylenebilir:
    kendisine iletilen bir fikri, kendi içerisinde yarattığı baskı dolayısıyla destekler gibi görünse de sonrasında gerçekleşmemesi adına yaptırımlar uyguluyorsa,
    kendi bulunduğu ortamda başka insanların takdir edilmesi sonucu o kişilerin eksik yönlerini göz önüne getirmeye ihtiyaç duyuyorsa,
    çoğu kişinin takılmayacağı, ufak denilebilecek sorunlara saplantı duyarak alınganlık gösteriyor ve başkalarını suçlama yoluna gidiyorsa,
    kendisine yüklenen sorumluluktan kaçarak, neden yapamadığına dair bahaneler üretiyor ve işini yapmadığı hatırlatılana kadar halletmek adına bir çaba sarfetmiyorsa,
    başkalarıyla empati yapmaktan kaçınıyor, daha doğrusu empati nasıl yapılır bilmiyor ve buna rağmen kendisinin anlaşılmadığını, kendisine dair empati kurulmadığını düşünüyor ve insanlara bu nedenle öfke duyuyorsa vs.
    bu tip insanlar kendilerini gizlemeyi, alaycı bir tavınarak farkedilmemeyi başarmakta ustadırlar. içlerinde bulundukları durumun farkına varmaları oldukça zor gerçekleşse de bunu başarabilen bireyler hayattan zevk alma noktasında sıkıntıya girerler. bu tip insanlarla arkadaş olan bireylerin anlaşılamaz birçok davranışla karşılaşmaları kaçınılmazdır. ayrıca çoğu zaman farkına varmadan geliştirdikleri öfke dolayısıyla bezgin bir tavrın yanısıra kendilerini önemsenmemiş, değer verilmemiş hissederler. bu bağlamda sürekli olarak kırgın ve üzgün olmaya müsait bir yapıya sahiptirler. kendilerinin yanlış anlaşıldıklarını düşünseler de, tıpkı duydukları öfke konusunda olduğu gibi bu konuyu dillendirmekte de sıkıntı yaşarlar. sonrasındaki anlaşılmaya ve farkedilmeye duydukları istekten öte ihtiyaç hali ise, onları içlerinde bulundukları durumun anlaşılması adına davranışlarda bulunmaya iter. bu davranışlar ise negatif bir kişilik profili çizmelerine sebep olabilir. bu yüzden de birçoğu toplumdan soyutlar kendini. ancak bu soyutlanmadan, yine toplumu ve çevresini sorumlu tutacaklardır.
  • "çeşmeye gitmem demez,testiyi kırar getirir."
  • kelimeden de anlaşılacağı gibi pasif-agresiflik (saldırganlık), ince hakaretler, usulca laf sokmalar, somurtkan davranışlar, inatçılık veya gerekli görevleri yerine getirmede kasıtlı bir başarısızlık gibi eylemler yoluyla düşmanlığın dolaylı ifade edilmesi eğilimidir.

    pasif agresif davranışlar örtülü veya dolaylı olduğu için, psikolojik sonuçlarını hissettiğinizde bile fark etmek zor olabilir.

    peki gunluk hayatta ya da is yasaminda bize yapilan ve anlam veremedigimiz bazi hareketlerin pasif-saldirgan hareketler oldugunu nasil anlariz?

    sessiz kalma (muamele)
    sessiz kalma, başka bir kişiyi tamamen görmezden gelmekten, kişinin sorularını yanıtlamayı reddetmekten ve hatta belki de varlığını kabul etmeyi reddetmekten ibarettir. bu tür bir sessizlik, çok açık olduğu için özellikle pasif-agresif değildir. ancak, bir kişinin sizi sessiz muameleye tabi tutabileceği daha incelikli yollar vardır. örneğin, iş yerinde koridorda sizi "yanlışlıkla" gormeyebilir. bu, sadece rastgele gerçekleşir, o yüzden kasıtlı mı yoksa tesadüfi mi olduğunu bilmekte zorlanırsınız. aynı şey toplantılarda veya diğer etkinlikler sırasında da olabilir. meslektaşınız yorumlarınızı bilerek görmezden gelebilir, ancak bunu tutarsız bir şekilde yapar, bu nedenle kasıtlı olup olmadığını gerçekten anlayamazsınız.

    ince hakaretler
    çoğumuz alenen hakarete uğradığımızı anlarız. ancak ince hakaretleri anlamak daha zordur. bir meslektaşınız size iltifat ediyormuş gibi görünebilir, ancak bunu düşünme şansı bulduğunda, bunun kılık değiştirmiş bir hakaret olduğunu anlarsınız. örneğin, bir raporu patronunuza teslim edersiniz. kitabı okur ve size iyi bir iş çıkardığınızı söyler (bir iltifat), ancak sonra raporun "neredeyse ahmet'inki kadar iyi" (ince bir hakaret) olduğunu ekler.

    ince hakaretler, alakasız şeylere verilen atiflarla da yapilabilir. mesela bir meslektaşınız hacettepe mezunu, siz de ankara üniversitesi mezunu olun. her ikisi de iyi universiteler olmasina ragmen meslektaşınız okulunuzla ilgili sık sık alakasız atıflarda bulunuyorsa ve bunun iyi bir okul olmadığını ima ediyorsa, bu muhtemelen ince bir hakarettir.

    somurtkanlık
    huysuz, asık suratlı, kasvetli, ekşi veya karamsar insanların yanında olmak rahatsızlık vericidir. örneğin, bir kişi - size cevap vermek istiyorsa - sizin sorunuza veya yorumunuza biraz olumsuz bir şekilde cevap vermeyi seçebilir. somurtkan bir kişi, bir arkadasiniz espri yaptığında ve ofisin geri kalanı yüksek sesle gülse bile gülümsemeyecektir. somurtkan davranışlar sergileyen insanlar, etraflarındaki her şeyden ince bir şekilde şikayet edebilirler, bu da işyerindeki herkesin neden böyle hissettiğini tam olarak bilmeden rahatsız ve üzgün hissetmesine neden olabilir.

    inatçılık
    inatçı olmak, bazı durumlarda faydalı bir kişilik özelliği olabilir, özellikle de bir tavır alırken ve pozisyonunuzu korurken önemlidir. ama bazen inatçılık sadece birini cezalandırmanın da bir yoludur. dolaylı olarak inatçı kişi tipik olarak konumunu veya bakış açısını titizlikle savunur ve iyi argümanlara sahip olur, bu nedenle muhakeme eksikliğine dayanarak söylediklerini basitçe reddedemezsiniz.

    görevlerin tamamlanamaması
    çoğumuz inatçı çocuklara aşinayız. çocuklar belli bir yaşa geldiklerinde kendilerine söylenenleri yapmayı reddederler. ama çocuklar çocuktur. bir yetişkinin bu şekilde davrandığını anlamak daha zordur. neredeyse her zaman tamamlaması gereken görevlerden kaçınmanın bir yolunu bulan bir meslektaşınız olabilir. tüm sorumluluğu başkalarına bırakırlar veya bir görevi üstlenirler ve sonra zamanında bitirmezler. bu, işle ilgili stresin veya evdeki sorunların bir sonucuysa pasif-agresif davranış durumu olmayabilir. ancak sıksa ve açıkça bağımsız, dış etkenlere atfedilemezse, kasıtlı pasif-agresif davranış olarak kabul edilebilir.

    pasif agresif biriyle baş etmenin en iyi yolu nedir peki? bu durumdan rahatsiz oldugunuzu soylemeniz genelde cozume yardımcı olmaz. hatta, bir düzeyde, ne yaptıklarını zaten biliyorlar ve eğer konuyu açarsanız size yaptiklari kötü davranışlarını tırmandırabilirler.

    en etkili yaklaşım, davranışı görmezden gelmek ve fark etmemiş gibi davranmaktır. eger pasif agresif hareketler sizi etkilemiyor gibi görünüyorsa, tepki vermediğiniz için davranışı durdurabilirler.

    pasif-agresif davranışı görmezden gelmek mümkün olmadığında, belki de sizi psikolojik olarak olumsuz bir şekilde etkilediği için, yapabileceğiniz en iyi şey kişiden mümkün olduğunca uzak durmaktır.

    saldırgan yakınınızda çalışan bir arkadasiniz ise, işyerinizde başka bir yere transfer edilip edilemeyeceğinizi sorun, böylece her zaman o kişinin yanında olmak zorunda kalmazsınız. bu sorunu çözebilir. hareket edemiyorsanız, bireyle yalnızca minimum düzeyde etkileşim kurmak için elinizden gelenin en iyisini yapabilirsiniz.

    kaynak
  • ailecek boyle olan bir tanidigim var. hep mahsun, hep gariban, hep melankoligi oynuyorlar. bir sey mi oldu diye soruyorsun oyle surat bes karis gorunce, 'yok bir sey' diyorlar. o zaman ne sallandiriyorsun suratini karsimda acimami ister gibi.
    anne,baba nasil agizlarina sicti ise bunlar cocukken. olan biz normallere oluyor, bu hasta beyinlilerde bizim agzimiza siciyor.
  • sorunlarını dile getirmek yerine dolaylı yolları tercih eden, üstünü örten veya yüzleşmekten kaçan kişilerin hastalık tanısı. bu kişiler asık suratları, düşük enerjileri ve dengesiz ruh halleriyle bir sorun olduğunu net bir şekilde farkettirmelerine rağmen, durum bilgisi vermek yerine çözümü hayal dünyanıza bırakırlar. sürekli olarak kaygılı olduklarından yüksek sesle başladıkları konuşmalara volümü düşürerek devam ederler. aslında kendi içinde sürekli bir saldırganlık halinde olmalarına rağmen gerçekleri duymaktan korkmalarından kaynaklıdır bu durum. karşı tarafa alaycı yaklaşımlarıyla sürekli mesaj vermeye çalışırlar. uzun süreli sessizlik ve yokmuş gibi davranma en büyük silahlarıdır. ehhh dedirtirler.. psikolog değilseniz bulaşmayın derim.. bu hastalıklı ruh halinin altını eşeledikçe maalesef çocukluk travmaları çıkacaktır ki bu da uzaklaşmanızı zorlaştırır..
  • genel sorun ''hayır'' diyemedikleri şeyleri içlerinin kabul etmemesi olabilir mi ? diye düşünüyorum. yalnız kalmamak veya onay alma ihtiyacı belki başka içsel nedenlerle yönlendirdiğiniz bir isteğe son derece doğal bir cevap olan ''hayır'' cevabını veremedikleri ve bu isteği isteksizce yerine getirmeye çalışmanın ruhsal zorlaması nedeniyle bir süre sonra içsel götübaşı dağıtma ile tüm nükleer sızıntıyı sizlere geçirme durumu oluşturmaları ile sonuçlanan, korkunç toksik bir insan haline dönüşümü sağlayan bir bozukluk. özgüven sıkıntısı eşlik eder.
    agresyon ile savaşmak veya uzaklaşmak daha kolay. pasif agresif ile muhabbet sis içinde bir ormanda yürümeye benziyor. sakin ve dingin bir görüntü altında aslında oldukça tehlikeli bir saldırının odağı olabilirsiniz. sisin içerisinden götünüzü kapmaya koşan bir ayı, bir kurt ile karşılaşabilme huzursuzluğu gibi.

    hayatınızı korkunç derecede boğabilecek, tartışılması neredeyse imkansıza yakın, sanki her defasında bu sefer anladı galiba diye düşünmenizi sağlayıp, anlamış olsa bile sizi siklemeden bildiğini okuyacak arkadaşlar bunlar. genç yaşlarda tahammül edebilirsiniz ama bunun gereksizliğini anladığınız yaşlar geldiğinde aslında hiç çaba sarf etmeden kenara bırakıp hayata devam etseniz çok daha iyi bir iş yapmış olacaktınız hissi ile genellikle 30 sonrası hayatınızdan çıkarttığınız yada minimum düzeyde görüştüğünüz insanların çoğu pasif agresiftir. göte göt diyemez ima eder, tavşan olarak dağa küserler, zart diye muhabbeti kesip, zurt diye dönebilirler.

    en kötüsü çalışma ortamınızda bu dalyaraklardan bolca olabileceği ve mücadele ederek hayatınızdan yemeye devam edeceğiniz anlamına gelebilir. bu sebeple mümkün olduğunca iş yerinizde resmiyetinizi ve mesafenizi koruyarak bu guruptan uzak durabilir, işe alım sürecinde bir pozisyona sahipseniz bu arkadaşları biz sizi arayacağız diyerek aramama yoluyla sağlıklı personelinizi koruyabilirsiniz. enerji sikici olarak niteleyebileceğimiz bu gurubu 3 hayırla uğurluyoruz.

    dip not: kişilik bozukluklarını tamir edebilmeniz pek mümkün değildir. ya bu şekilde kabul veya yol vermek seçimini yapın. boş yere hümanist yaklaşarak düzeltebilirim diye düşünmeyin. hiç bir sik yiyemezsiniz. son olarak çocuklarınıza iyi davranın. bir çok sıkıntı çocukluk travmalarıyla alakalı.

    uzak durulması gereken diğer kişilik bozuklukları;

    paranoid kişilik bozukluğu.
    şizoid kişilik bozukluğu.
    şizotipal kişilik bozukluğu.
    anti sosyal kişilik bozukluğu.
    borderline kişilik bozukluğu.
    histriyonik kişilik bozukluğu.
    narsistik kişilik bozukluğu.
    çekingen kişilik bozukluğu.
  • bu problemin ne yazık ki bende olduğunu hissediyorum artık.
    birine gıcık olduysam ona, onun anlayamayacağı düzeyde hakaretler ederken, alaya alırken buluyorum kendimi. karşı taraf ciddiyet içerisinde olduğumu düşünürken bense içimde ona olan öfkeyi bu yolla kusuyorum.
    bir de sessizlik halim var benim. birine gıcık olduysam o ne derse desin sessiz kalıyorum. örmek olarak birisi neden cumaya gitmiyorsun diye bir soru sormuştu. aha şimdi bu soruyu soran kişiye niye bir insan sinirlenip gıcık olmasın? e tabii ki tepki göstermem gerekecek ama bunu dolaylı yoldan yaparken buluyorum kendimi.
    hayır bir de bunu istemli bir şekilde yapmıyorum, istemsiz bir şekilde oluyor bu sessiz kalma durumu.
    zor, hayat gerçekten çok zor.
    bu durumdan bu sorundan kurtulabilen varsa bir yeşil uzağınızdayım.
hesabın var mı? giriş yap