• inatçı olma durumu.
  • kişinin bir konuda aldığı kararda aşırı ısrarcı olması ve bu karardan vazgeçmemesi halidir.
    (bkz: ayak diremek)
  • doğuştan gelen bir özelliktir. zira 2,5 yaşındaki bir bebeğin* doktorun "nefes al" komutuna nefesini tutarak karşılık vermesi bilinçle yapılacak bir hareket değildir.

    evet, "nefesini tut" diyince nefes almışım.
  • kadın silahlarından biridir.
    silahtan da öte tam bir bombadır. (gözyaşı bombası) ve fakat fünye zamanlaması tutturulamazsa çoğunlukla elde patlar. e haliyle çevre ağlak insanlarla dolar. derken, ambulans gelir, görevli personel keşke pansumanı yapar.
  • birisinin size bir şey yaptırmaya çalışırken üstelemesi normal, sizin bunu yapmak istememeniz inatçılık ya. ben buna çok hasta oluyorum işte. ulan sen 50 kere aynı şeyi söylerken normal bir insansın, ben ilk keresinden beri istemediğimi belirttiğim halde inatçıyım ha. hassiktir ulan diyorum.
  • "ooo ben çok inatçıyımdır" vb. lafları binlerce kez duymuşuzdur. kendisine eleştirel bakma özürlü ahmakların kendilerinin her özelliğiyle böbürlenebilmeleri ayrı konu. burada sadece inatçılıktan söz edeceğim.

    inatçılık olumlu bir karakter/kişilik özelliği değildir arkadaşlar. kesin tedavisi mümkün olmuyorsa da en azından bununla övünülemeyeceği kabul edilmelidir. insan uyarıları da dinlemeli, gerektiğinde vazgeçmeyi bilmelidir. inatçılık yüzünden yaşanmış milyonlarca gereksiz iflas, ayrılık, aşk acısı ve saire vardır. inatçılık kördür. çoğu zaman kararlılıkla karıştırılır. oysa kararlılık kör değildir. inatçılık ego'yla ilgilidir. hatasında direten, inatçı insandır, kararlı insan değil.

    sizi sevenlere ve özellikle de size mahkûm olan aile bireylerinize hayatı zorlaştırmayın. inatçılığınızı inatla yenmeye çalışın. bari bir işe yarasın.
  • kişinin anlamlı, belli ve kabul edilebilir bir nedeni olmaksızın bir harekette ısrar edilmesi, davranışı, düşünceyi durumu değiştirmeye direnmesidir. 18 aydan 4 yaşına kadar olan dönemde inatçılık doğal bir gelişimsel özelliktir.
  • kararsız olan kendisi değilmiş gibi kararından dönmeyen, inatçı şey..

    (bkz: inatçı/@ibisile)
  • sebat etmek ile arasında çok büyük fark bulunmaktadır.
  • "karakter gücünden söz etmişken, onun soysuzlaşmış bir şekli üzerinde de durmamız gerekir, inatçılık.
    belirli durumlarda karakterin nerede bittiğini ve inatçılığın nerede başladığını saptamak genelde çok zordur. buna karşılık ikisi arasındaki soyut farkı tayin etmek o kadar kolay değildir.
    inatçılık bir zeka eksikliği değildir; üstün bir muhakeme yeteneğine boyun eğmemekte direnmeyi tanımlayan bir deyimdir. bunu da zekaya mal etmek yanlıştır, çünkü zeka muhakeme yeteneğinden başka bir şey değildir. inatçılık mizaca ait bir kusurdur. iradenin bu bir çeşit eğilmezliği, her türlü karşı fikre karşı bu tahammülsüzlük aslında bencilliğin özel bir biçiminden başka bir şey değildir. inatçı insan sadece kendi ruhi faaliyetlerinin emirlerine uyar ve başkalarının da yalnızca bu emirlere uymasını ister. buna bir çeşit kendini beğenmişlik de diyebilirdik, ama aslında bunun da ötesinde bir şeydir. kendini beğenmişlik dış görünüşle yetinir, oysa inatçılık bir şehvettir. "

    carl von clausewitz
hesabın var mı? giriş yap