• kumas parcalarini birbirine dikip anlamli bir butun olusturma cabasi..
  • entel kırkyaması.

    yokluktan ortaya çıkmış bir işin moda olmasına örnek gösterilebilecek bir uğraş.
  • boyle bir yorgan suslemektedir nacizane hayallerimi..
  • eskiden ulama denen, değişik kumaş parçalarının birleştirilmesi ile oluşturulan örtü, yorgan yüzü gibi işler, daha doğrusu eserlerdir. benim çocukluğumda anneler hep yaparlardı, halen bir ablam yapar bunlardan. şimdilerde kursu, kitapları, internet kaynakları vesairesi var. artık devir değişti, e tabii ulama da değişti ve cool bir isim bulundu ona. günümüz insanı on memur maaşı değerindeki yatak takımlarına, ya da ikea mobilyasına uzanınca üstüne ulama almaz, alsa alsa patchwork alır.

    adı üstünde ulama, temelde bir ev ekonomisi pratiği olarak evdeki eski giysi vs her türlü kumaşın kesilip yeniden değerlendirilmesidir. ona kimlik kazandıran, can veren, herhangi bir biçki dikiş işi olmaktan çıkaran da budur işte. elinize aldığınız yeni örtüye bir de bakarsınız ki, o yeni şey aslında yıllarca giydiğiniz ve doğal olarak bir bağ kurduğunuz, eskidiğini kabullenmek istemediğiniz pantolonunuzun, kim bilir ne hatıralar taşıyan bir gömleğinizin, annenizle kardeşlerinizle özdeşleşmiş giysilerinin, örttüğü şeyle bütünleşmiş bir örtünün parçanıp değişik bir şekilde birleşmesinden ibarettir. o parça utangaç ve mahçup durur yeni yerinde, sanki öğretmeninizi pazarda limon satarken görmüş gibi olursunuz.

    amerikan ailelerindeki patchwork yorgan geleneğini metafor edinmiş güzel bir film için (bkz: how to make an american quilt), (bkz: winona ryder)...
  • (bkz: kırkyama)
  • bez kaynakçılığı.
  • emekli teyze hobisi diyenleri kınıyorum. teyzeyim ama emekli değilim ve düzgün kumaş buldukça severek dikerim. bu akşam da 4-5 senedir evin muhtelif köşelerinde sürünüp duran, illa bi işe yarar diye atmadığım kumaş parçalarıyla minnoş bi kırlent yüzü diktim.
    görsel
  • sanırım türkçe kırkyama ismi verilmiş tam anlamıyla babanne sporu.
    evde birleştircek kumaş fazlası kalmayınca, bir araya gelip paçavra kovalamaya başlıyorlar. ellerinde modeller bitince internette model arıyorlar (internetti bırak bilgisayara yaklaşmayan annem, google da şimdi benden daha iyi sorgu yazıyor). modelleri birbirleriyle takas edip, bazen bireysel bazen takım halinde kesip biçip, dikmeye başlıyorlar. ortaya çıkan ürünler de torunlara gidiyor.

    bu sporu icra edenleri gerçekten taktir ediyorum. gördüğüm kadarıyla epey sabır ve el işi yeteneği istiyor. canı sıkılan babanne/annannelere duyrulur.
  • halk arasında kırkyamaya pöçbörü dendiği de duyulmuştur
  • tindersticksin renk analizli sarkisi..
    "this blue's a swirling ocean
    the green the ambition
    the red is the guilt
    there's a lot of red..."
hesabın var mı? giriş yap