• türk edebiyatının ilk romancısıdır sözü ilk bakışta tepki uyandıracak olsa da evet öyledir. üzerinde durduğu konu bu coğrafyanın en kadim sorusudur: "ne olacak bu memleketin hali?" arkasından ahmet hamdi ve hatta nobelli romancımız orhan pamuk aynı temaları değişik ölçeklerde ve zaman-mekan boyutlarında işlemiştir.

    ilk romancıdır derken batılı anlamda/kalitede ilk romancıdır demek daha doğru. yok efendim mehmet raufun "eylül"ü, uşaklıgil'in "mai ve siyah"ı "aşk-ı memnu"su (recaizade falan filan efendinin araba sevdası komedisini saymıyorum bile) var gibi iddialar lise edebiyat kitaplarını doldurmak için uydurulmuş malumatçıklardır.

    bir de milliyetçilik isimli çıkmaz sokağa dalmasa imiş daha iyiymiş. zaten sol entelektüellerin gündeminde hiç duramamasının sebebi de budur.
  • dokuzuncu hariciye koğuşu ile adama buried hissi veren yazardır. sanki kemikleriniz bir araya gelir, nefes alamaz olursunuz. anlattığı yaralar sizin yaralarınız olur.
  • 9.hariciye koğuşu, yalnızız, bir tereddüdün romanı, bir akşamdı ve biz insanlar romanlarını okuduğum ve özellikle psikolojik tahlillerin, entelektüel değerlendirmelerin ağır bastığı kitaplardan hoşlananlara kesinlikle tavsiye ettiğim yazar.

    saydığım kitapların neredeyse tümünde özellikle orta-üst sınıf mensuplarının evlilik ve aşk konusundaki bunalım ve kararsızlıkları da genişçe yer alıyor nedense. safa'nın da aynı dertten muzdarip olduğunu düşünüyor insan.
  • matmazel noralyanın koltuğu kitabını okuduktan sonra, sevdiği kızı gece gündüz düşünmekten dolayı artık sevdiğine kendisinin ve kendisine de sevgilisinin hayaletinin görünmesi olayının sadece bana ait olmadığını, aslında bunu başkalarının da yaşamış olabileceğini öğretmiştir bana.
  • yarış atı modunda yetiştirilen öğrencilerin sadece ismini ve eserlerini bildiği değerli bir yazarımızdır.
  • aşk hakkında şöyle bir yazısı vardır: http://kisalink.tk/kzs
  • büyük yazar çok.

    "delilik şüphesiz aptallıktan iyidir.
    delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur;
    aptallık, var olmamış bir zekanın var olmamağa devam edişidir.
    deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı.
    aptallığın şerefli bir tarihi bile yok"

    [peyami safa
    matmazel noraliya'nın koltuğu]
  • samet ağaoğlu'nun ilk köşe isimli anılarını derlediği eserinde, ruh çağırma seansları düzenlediğinden bahsedilen yazar.

    "ruh çağırmayı peyami öylesine jestlerle, seslerle yapıyordu ki heyecanlanmıyor değildim. bir masanın çevresinde oturuyorduk. o elini masaya koyuyor, ahenkli bir sesle yavaş yavaş davete başlıyordu: 'ey ruh hazretleri, ey efendimiz; lütfen bize iltifat et. sana ricalarımız olacak. yardımına muhtacız. ey ruh geldiğini şu masanın ayağını üç defa kaldırıp indirerek haber ver.'

    peyami bunları söylerken nefesi sıklaşıyor, sesi titriyor, kısılıyordu. bu arada içimizden birinin ayak oynatması, bir kımıldanışı hafif sesler çıkarabiliyordu. peyami bunu işitince 'işte geldi' diyor; istediklerini birbiri arkasına sıralayarak, 'ey ruh bunlar olacak ise masanın ayağını üç defa kaldır' diyor; arkasından da şu ve bu sebeple masadaki kımıldamalardan çıkan sesleri yorumluyordu."

    seans esnasında ruha(?) efendimiz, hazretleri falan da diyormuş. böyle biri olabileceği kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. değişik bir insanmış.
  • kendisi türkiye'deki rejimin sosyalist rejim olduğunu ifade ederek "her sosyalist milliyetçi değilldir, fakat her milliyetçi sosyalisttir" demiştir. kendisine bir şiirle cevap vermek istiyorum;

    nazi almanyası dediğin katliam çılgını
    milliyetçilik dediğin sosyalizm istismarı
    belki yahudiler yine ölmezdi amma
    senin bu ideolojilerin bizi bitirdi peyami!
  • pek makbul bir adam olmadığı hususunda, kendi döneminin aydınları tarafından fikirbirliğine varılan yazar.
hesabın var mı? giriş yap