procrastination

• istisnasız her sınavdan, tezden, projeden, sunumdan ne bileyim daha bir sürü benzer şeyden önce çok az da olsa yapılan, yapıldığı süre boyunca bir vicdan azabı hissettiren ama yokmuş gibi davranılan, pek ilginç davranış(lar). abuk subuk resimler çekmek, tırnaklarla uğraşmak, biligisayardaki müzik dosyalarını düzenlemek, bilgisayarı düzenlemek, masaların tozunu almak, eski yıllıklara falan bakmak, kalemleri renk sırasına göre dizmek, kendi kendine şarkı söylemek, ve en basitinden boş boş duvara bakmak bu davranışlara örnektir.
• turkcede tam karsiligi olmayan bir terimdir. "kaytarmak" kelimesi de tam karsiligi degildir cunku kulaga fazla rahat gelir. "cirpinmak" diyelim simdilik, cirpindikca batmaya gonderme de olur hem. cirpinmak, son derece rahatsiz bir ruh haliyle yapilir, hic bir aktiviteden tam zevk alinmaz aslinda. yapilacak isin fazla onemsenmesi ve kocaa bir butun halinde gorulmesi baslamaya engel teskil eder. kisi daralir, daraldikca yaraticiligi ureticiligi sekteye ugrar, zihni acik degildir, uretemedikce daha cok daralir. zihin bir yandan "birseyler" yapmasi gerektigini soylediginden abuk sabuk islere yoneltir kendini. su anda tanimini yaparak kendisinden kurtulmayisim buna en guzel ornektir. isi parcalara bolerek ya da ani bir motivasyona girerek icinden cikilmazsa stres sebepli hastaliklar edinilir, kendine guven azalir, aman diyim.
• (bkz: bitmeyecek isin anasini yatmak siker)
• kaytarma yapilmasi gereken a isi ileri tarihe erteleyerek yada yapmayarak gerceklestirilir. sebep olarak a isi yerine yapilan baska birsey gosterilebilinir(b isi diyelim). eger b isi onemliyse ve hakkaten yapilmasi gerektigi icin yapilip a isi kaytarilmissa procrastration durumu soz konusu degildir. insan bu durumda procrastination in verdigi sucluluk duygusundan siyrilmali ve gercekten dogru haraket ettigini dusunmelidir.
  
  bu durumu ornekle pekistirirsek,
  a isi - ev odevi
  b isi - evi su basan yan komsuya yardim etmek.
• "some people are hiv+, some have cancer, and i am a procrastinator." - ipelies thelanokisos, a.d. 2006, ionia
• (bkz: i don t procrastinate when it comes to procrastina)tion
• (ara: ders calismamak icin)
• cok onemli ve uzun uzun incelenesi 10 sebebi vardir:
  
  1)
• bir deli kuyuya ta$ atmi$ kirk akilli cikaramami$ sozunde geçen kuyunun ta kendisi. normal zamanda yemeyeceğiniz her boku yiyebilirsiniz bu kuyuya girerek, çıkarabilene helal olsun.
  
  zaten bunu yaparken taşı da kendiniz atıp arkasından atlarsınız. atlarım.
• şöyle basit birkaç tarif için,
  akşam saat 7 den sonra,
  en basitinden cnbc-e yi açın ve bütün dizileri izleyin, iyi kötü ayırt etmeyin. iki dizi arasında ya da reklam aralarında bilgisayarın başına oturmayı ihmal etmeyin ki vicdanınız da rahat dursun.
  bitti mi bütün diziler,
  evdekilerin bir halini hatırını sorun. fazla histerik kahkahalar atmayın ki, sizden korkup muhabbete son vermesinler. ödeviniz varmış gibi davranmayın, havadan sudan boktan ne kadar konu varsa konuşun.
  evdekiler yattı diyelim,
  evet bu kısım gerçekten zor bir safha, vicdanınız ve siz, siz iyisi mi bi yine televizyonu açın, hmmm hepsini izlemişim deyin ki içiniz rahat etsin..
  ee tabi çay kahve lazım değil mi, öyle kuru kuru olmaz, biraz mutfakta oyalanın. aslında bu kısım size kalmış, aç da olabilirsiniz, yemek yapmak nerden baksanız 45 dakika ile 1buçuk saat arası zaman kazandırır.
  oturun bakalım bilgisayarın başına, msn de kimler varmış bi bakın, sağa sola laf atın şöyle bi, depresyondayım tadında şeyler yazmaktan kaçının, çok canlı ve enerjik olun ki, gecenin bu saatinde uykusu gelmiş insanlar bayılmasın. uyarı: bu safha bilgisayarın başında geçtiği için size sürekli ödevi hatırlatacağından sıksık ayağa kalkın, bi evi dolaşın, çekmecelerde neler var neler yok bir kontrol edin.
  ee bu da bir yere kadar gece kuşları da uyudu, ee sizin de uykunuzun gelme zamanı. vicdanla yapılan muhasebe sonucu saatinizi 4 ila 6 saat sonrasına kurun, hayır hayır 2 ila 4 olsun ki, alarm çaldığında hatırlamadan rahatça kapatabilesiniz.
  ooo akşam olmuş yav, nası bu kadar çok uyumuşum, başım da deli gibi ağrıyor hayallah, nası duymam bu alarmı, o kadar da ötmüş gibi klişe cümleler yerine kendi bulduğunuz cümleleri de sarf edebilirsiniz..
  afili bir kahvaltıdan sonra mümkünse kahvaltı sofrasında, ne zamandır görmediğiniz arkadaşlarınızı düşünün, bırakın hayatınız film şeridi gibi gözünüzün önünden akıp gitsin.. elinizde çay, oturun telefonun yanına, arayın telefon defterindeki isimleri birbir, arkanızdan amma da hayırsızmış hiç aramıyor sormuyor demesinler değil mi..
  içlerinden bir tanesi çağırırsa durmayın gidin, günlerdir bilgisayarın başında çok yoruldunuz, tabi ki bunu hak ediyorsunuz. gittiğiniz bu yerde işinizi en kolaylaştıracak şey tabi ki alkoldür, en az 5, 6 saat kazandıracak size..
  eve döndünüz, kafa bir milyon, ya uyuyun ya da uyuyor numarası yapın, en kötüsü hayal kurun, eve hırsız girerse ne yaparım konsepti civarında dolaşsın ki, ödev kısmına pek uğrayamasın...
  ne açsınız, ne birşey yapacak ne de birşey düşünebilecek haliniz kalmış, siz iyisi mi sözlükte kaybolun..
  
  (bkz: sözlüğe yalakalık)