proksemik

• vücudun bulunduğu ortam içindeki durumu ve konumuyla ilgili demek.
• (bkz: proxemique)
• amerikalı antropolog edward t. hall'n etimolojiye kazandırdığı bir kelimedir.vücudumuzun etrafında çevrelediğimiz görünmez bir halkadır. nasıl bir ülkenin sınırları varsa, devlet o sınırlarından içeri izinsiz girilmesini bir şekilde engelliyorsa, insanlarda da böyledir.
  15-45 cm ----------mahrem
  46-1.22 cm--------yakın
  1.22-3.6 m---------uzak
  3.6 ve üzeri------- kalabalık
  
  cm oranlarından da anlaşıldığı gibi, mahrem olarak adlandırılan bölgeye sevgilimiz, ya da çok yakın dostlarımızla paylaşırız. tabi bir de bize zarar vermek isteyenlerle. gelip de gırtlağımızı sıkmak isteyen insan da bu bölgeye girecektir. tanımadığımız insanlar bu bölgeye girdiğinde vücudumuz fizyolojik tepkiler verir.
  yakın mesafe, eş-dost kısmıyla paylaştığımız bölgemizdir. kişisel bölgemizdir.
  uzak, sosyal bölgemizdir. iş yerine gelen müşteriler, bakkal vb. insanlarla paylaşmak zorunda olduğumuz alandır.
  kalabalık diye adlandırılan da ortak alanımızdır. insanın kendini en güvende hissettiği alanlardan biridir.
• iletişim sürecinde kişisel alan ve sınırların nasıl kullanılacağını araştıran bilim dalı. (bkz: proxemics)
• vucut mesafeleri.
  
  distan ice dogru kisisel alan mesafeleri
  1. genel alan (3,7 m ile 7,6 m arası)
  2. sosyal alan (1,2 ile 3,7 m. arası)
  3. kişisel alan (45 cm. ile 1,2 m. arası)
  4. mahrem alan (0 ile 45 cm. arası)
  kisisel alan mesafeleri
  (bkz: kisisel alan)
• hall, “the hidden dimension”da (1966) tüm canlılar arasındaki uzamsal mesafelerin iletişimde oynadığı rolden bahsetmektedir. bu çalışmasında proksemi kavramından yola çıkarak, tüm canlıların evrimsel ve kültürel açıdan kendi gerekleri doğrultusunda, merkezde kendilerini –farkında olarak veya olmayarak- konumlandırıp, uzamın içerisindeki diğer nesnelerle ve canlılarla olan ilişkilerinde, mesafelerin belirli anlamlarına göre davranışsal ve duygulanımsal tepkiler gösterdiklerini öne sürmüştür. bu mesafelerin anlamları kültürden kültüre değişiklik gösterse de hall, genel olarak tüm canlıların uzamı bir şekilde çeşitli sınırlara ayırdığı ve bu sınırların üzerinde olan devinimlerin canlılarda bazı etkilere yol açtığı üzerinde durmaktadır.
  
  hall canlıların uzamsal alanını; özel (15-45 santimetre), kişisel (45-120 santimetre), sosyal (120-360 santimetre) ve kamusal (360 santimetreden sonrası) mesafe şeklinde ölçülebilir alanlara ayırmıştır.
  
  özel alan olarak adlandırılan alan, düşük seviye seslerin anlaşılabildiği mesafedir. tanımadıklarımız bu bölgeye girdiğinde tedirgin oluruz. kalabalık otobüste ya da asansörde insanların göz göze gelmekten nasıl kaçındığını gözlemleyebilirsiniz.
  
  kişisel alan birisiyle konuşmak için rahat bir alandır. etkileşimde olan kişi ile temasa rahat geçilebilir ya da bir kol uzaklığında tutarak temas riski olmadan özel bir şeyi konuşabilirsiniz.
  
  sosyal alanın yakın bölgesinde hizmet verenle konuşmak gibi kişilerarası görüşme yapabilirsiniz. bir patron oturan personelinin başında bu uzaklıkta durabilir. sosyal alanın uzak bölgesi ise daha çok resmi iş görüşmelerinde kullanılır. yöneticisi masanın arkasında oturur çalışanıyla arasına mesafe koyar. evde karı-koca televizyon izlerken bu uzaklıkta oturabilirler.
  
  kamusal alan genelde resmi olmayan toplantılarda kullanılır. öğrenci-öğretmen arası ya da çalışanlarıyla konuşan bir yönetici bu mesafededir. 600 santimetreden uzak olan bölge politikacılar ve ünlüler içindir.
• edward hall'un bilime kazandırdığı terim. insan mekan ve uzaklığın iletişimdeki etkisini temsil eder.
  
  bazı yönleriyle doğru olarak ele aldığı konular olsa da aşağıdaki konuları ele alırken bilimsel bir dayanak sunamamaktadır.
  
  temas edilmiş ya da edilmemiş insanlar olarak dünyadaki insanları ayırır.
  kültürel stereotipler belirlemiştir. arapları bedenleri dışında özel alanları olmayanlar olarak tarif eder.
  konsept olarak karışıklık içerir - biyolojik ve kültürel determinizmi belirsiz bir karışım olarak sunar.