• iş bankası kültür yayınlarından türkçe'ye çevrilen stefan zweig'in eseri. kitapta üç kısa menkıbe anlatılıyor. rahel menkıbesi, üçüncü güvercinin hikayesi ve ölümsüz kardeşin hikayesi. 80 sayfalık bir çırpıda bitirilecek bir kitap.

    zweig’ın menkıbelerinde hikâye edilen kişiler tanrı’yı ve kendilerini ararken hayatlarının anlamını bulacaklarına dair umutlarını her daim korurlar. yazar rahel tanrı’yla hesaplaşıyor’da rahel ile yakup’un eski ahit ’teki hikâyelerini kutsal kitap’taki anlatım biçimini anıştıran bir üslupla ve elbette kendi yorumunu katarak aktarır. üçüncü güvercinin hikâyesi’ni de nuh tufanı’ndan esinlenerek kaleme almıştır. nuh’un tufandan sonra suların çekilip çekilmediğini anlamak için gönderdiği üçüncü güvercin geri dönmez. ancak zweig’ın öyküsünde güvercinin dönmeyişinin nedeni eski ahit ’teki gibi toprağın kuruması değil, her yerde ölüm ve felaket görmesidir. esin kaynağı bhagavad gita olan ölümsüz kardeşin gözleri ise virata adlı bir savaşçıyla ilgilidir. bir savaşta bilmeden öldürdüğü ağabeyinin gözleri virata’yı her yerde izler. insanlardan uzakta, günahtan arınmış olarak yaşamını sürdürmeye çalışsa da, eylemlerinin başka insanların yaşamlarını etkilemesine engel olmayacaktır.
  • stefan zweig'in üç menkıbeyi aslına sadık kalarak yorumladığı yetmiş sayfalık akıcı eseri. orijinal hikayelere yaptığı küçük eklemelerle ya da aralarını doldurarak vermek istediği mesajı veriyor. özellikle ölümsüz kardeşin gözleri'nde savaş karşıtlığı ya da daha derininde insan öldürme karşıtlığını belirtmiş.
  • benim okuduğum 56 sayfalık aperatif kitap yayınlarına ait seride 2 menkıbe bulunuyor bunlardan biri rahel ikincisi ölü kafası iki hikâyede ortak sonuç insan hayatı ve sefası her otoriteden daha kıymetlidir.
  • üç menkıbeden oluşan ince bir kitap.

    kitaba ismini veren hikayedeki rahel’in düşündükleri bence zweig’ın 1942’de ikinci dünya savaşı sırasında avrupa’nın halini görüp neden intihar ettiğini açıklıyor.

    yaşanan hayal kırıklığını ve zulmü kabullenemeyen rahel inandığı tanrıyla nasıl hesaplaşıyorsa, belki onun da hesaplaşma şekli buydu, karşısına geçip “neden?” diye sormak.
  • zweig okumaya başlamak için "ilk" olarak seçilebilecek en güzel kitaptır. din ve tanrı'yı aramak konularına zweig gözüyle bakmak, kendisine inandığı için hata yaptığını tanrının yüzüne haykıran rahel'i okumak, üçüncü güvercinin inancını ve bağlılığını kaybetmesini izlemek, virata'nın günahsız diye girdiği her yoldan bir günahla çıktığını görmek ve bunları sadece 70 sayfa içinde yapabilmek...güzel bence.deneyin.
  • vatansızlıktan ve savaştan intihar eden zweig’ın 3 menkıbesinin yer aldığı birkaç saatte okunabilecek kitabı. 3 hikayede de ortak nokta savaş ve şiddet karşıtlığı. gayet net verilmiş bu duygu hikayelerinde.
    rahel'in hikayesi içimi sıksa da son bölümdeki hesaplaşma kısmı oldukça güzel ifadeler içeriyor. biz kullar hatalarla dolu olmamıza rağmen her şeyi affedebiliyorsak tanrı'nın da sonsuz affedici olmasını vurgulayan bölüm, o ana kadar gerçekten boşa zaman kaybı yaşadığınız hissini birden ortadan kaldırıveriyor.
    dini hikayeler sevenler için 3 kısa hikayeye sahip bu kitap seve seve okunabilir.
  • ölümsüz kardeşin gözleri menkıbesinin diğer ikisinin(rahel tanrı'yla hesaplaşıyor ve üçüncü güvercinin hikayesi) önüne geçtiğini düşündüğüm stefan zweig kitabı.

    "kötülük tanrıçasının tüm dünyaya doladığı bu amansız yok etme zincirinin bir yasa olduğunun ve bilgeliğin bunu engelleyemeyeceğinin farkına varmıştı."

    "günahsız yaşamak istemiş ve vazgeçmiştim tüm eylemlerden, fakat ben de tanrıların ölümlülerin üzerine attığı ağa takılıp kalmışım ne yazık ki."
  • kitap üç menkıbeden oluşuyor. bunlardan ikisi, rahel tanrıyla hesaplaşıyor ve üçüncü güvercinin hikayesi eski ahitten alınmıştır.
    zweig savaşın avrupada yarattığı yıkımında beraberinde getirdiği şiddet, güç, iktidar gibi kavramlara hint felsefesinin, halkının farklı, insancıl bakış açısından etkilenmiştir. kitaptaki üçüncü menkıbe olan ölümsüz kardeşin gözleri ise bir hint efsanesinden alınmıştır.

    "yakup, kız kardeşimin rahmine tohumlarını ektiğinde kıskanmıştım bende, tıpkı şimdi benim çocuklarım senin yerine başka tanrılara tütsü yaktığında senin kıskandığın gibi. fakat güçsüz bir kadın olan ben bile öfkemin üstesinden gelmiştim. senin için, merhametli olduğunu sandığım senin için merhamet etmiştim lea'ya ve yakup da bana merhamet etmişti
    ...
    senin kutsal boyunduruğuna isyan ediyorlar, fakat sen tanrıysan her şeyin efendisiysen o zaman hoşgörünün onların kibrinden, merhametinin onların hatalarından daha büyük olması gerekmez mi?
    ...
    eğer merhametin sonsuz değilse, sende sonsuz olamazsın. o zaman sen de tanrı değilsin."

    (bkz: stefan zweig)
    (bkz: türkiye iş bankası kültür yayınları)
  • "kılıç güç demektir, güç de adaletin düşmanıdır" (ölümsüz kardeşin gözleri, s. 34).

    kitapta yer alan 3 menkıbe'den hikayeleştirilmiş öyküden üçüncü güvercin'in hikayesi'ni daha çok beğendiğimi söylemeliyim. dini öyküler hiç ilgimi çekmese de bu öykünün mitolojik yanı çok hoşuma gitti.
hesabın var mı? giriş yap