• ugruna pahali urunler kullanmanin manasiz oldugunu kavradigimdir.
    john frieda bukleler icin sac kremi, yok taftin en kral kopugu filan yalan; basiyoruz sacimiza avonun 3 liralik kremini, en guzeli oluyor.
  • (bkz: argan)
  • hello afrikalar. maviş gözlü dalanın zeytinyağlı sabunu. dalan ruğlz. düz ve ipeksi saç çılgınlığı varsa hiç girmeyin, o ayrı. da, şayet dalgalı ve gür saçtan bahsediyorsak, parlaklık ve sağlamlık açısından arkaplanda "yine de şahlanıyor am-mann" şarkısı çalacak kıvama getiriyor. keçeye döner o saç diyorsanız da, haftada bir ya da iki (sadece uçlara) bakım kremi kullanılabilir.

    bunu da burada yarim birakmisim, dalan daha yeni aranmaya baslamis olsa desek ilk yazmaya basladigimda, simdi mal varligi gittigine gore dalan sabunu da gitmis olabilir. dalan sabunu cidden onun mu, o da ayri mesele ama artik bu saatte koy gotune rahvan gitsin diye dusunuyorum nacizane.
  • kuaförümün söylediğine göre saç bakımı söz konusu olduğunda bonacure system proffesionel, kerastase gibi markalara deli gibi para akıtmaya gerek yok. bende yıllardır saç bakım ürünlerine servet yatıran biri olarak bu bilgiyi duyunca şok oldum. saçın sağlıklı olmasını sağlayan asıl şey beslenme biçimimiz. yani bol bol protein ve demir alırsan, saçların gayet hızlı ve sağlıklı uzarmış. uçlarının kırılmasını engellemek için ise öyle bir sürü ürüne para dökmeye gerek yokmuş. drugstorelardan alınan elseve, gliss gibi markalarında içeriği diğer markalarınkiyle aynıymış. bu yüzden saçları yıkadıktan sonra uçlarınının suyunu alıp bir maskeyle nemlendirmek ve sonrasında sıvı nemlenirici sıkıp, iri dişli bir tarakla tarayıp saç kurutma makinasının soğuk ayarında kurutup saçı bırakmak en iyisidir.
  • buna ayırdığım vakti-nakti herhangi bişeye ayırsam o işin ustası olmazdım tabii ki, internetten araştırdım, kuaföre- güzellik salonundaki uzmanlara sordum altı üstü.

    şimdi öncelikle saç tipinize uygun şampuan ki kuaförlerin bu konuda tuhaf yanıtları var; "şampuan fark etmez" gibi ama uygunundan alın yine de. kremleme size kalmış, iyi durulama yapamayıp yağlı saçlarıyla gezenlerden olmaya gerek yok. şampuan ve krem harici ürünlerde saç bakım maskelerine saydığım paralardan sonra bi yılan yağı kadar etkili bişey bulamadım. benim kullandığım yağın içinde jojoba, susam gibi yağlarda var, haftada iki kere onu uyguluyorum, aktarlardan bulabilirsiniz. yağı saça sürüp, streç filmi sarıp 1 saat bekletip yıkıyorum.

    saçı çabuk yağlanan arkadaşım çam terebentin şampuanından aldı, normale döndü. kendi şampuanınızın içine b vitamini de kırıp koyabilirsiniz güçlenmesi için, bal katan insanlar bile mevcut ya.

    onun dışında watsons'ın ballı-biralı bakım ürünleri var, ballısından daha memnun kaldım. bir de bal-zeytinyağı karışımını uyguluyorum haftada bi kere, bal-süt karışımı da haftada 1 kere. bu kadar bakıma basur bile iyileşir tabii ki o ayrı.
  • kendi kendime deneyip deneyip mutlu olmayı başardığım bakımdır. saçlarımı severim, güzel görünmesini de isterim.

    o yüzden 15 günde bir çilek yağı ve badem yağını karıştırıp kirli saçlarıma sürüyorum. koku ne zaman ağır gelmeye başlıyor o zaman gidip 2 kez şampuanlıyorum. sonra durulayıp kendi halinde kurumaya bırakıyorum.

    deniz kenarında kullanmak için de yine kendi kendime bir bakım uydurdum ki hem kokusu çok güzel hem de "bakımlı" olduğumu düşündürüyor. watsons'tan aldığım püskürtmeli şişenin içine bir çorba kaşığı kayısı yağı, bir buçuk kaşık çilek yağı 2 buçuk kaşık da badem yağı koydum iyice çalkaladım. şişenin dibinde bi parmaktan hallice bu karışımın üzerine daha önceden kaynamış, soğumuş suyu ekledim. çalkalayarak deniz kenarında kullanabileceğim bişi çıktı. yıpranmasın istiyorsanız ben epey faydasını gördüm bu yıl.

    bir de anneanne usulü bakım var ki yılda 2 kez yaptığım. eskiden mevsim geçişlerinde saçlarımın diplerinde sivilce gibi şeyler çıkardı, sonra kepek olurdu bunlar. bir de kaşınır geçmezdi fln fln. neyse sonunda anneannem çiftlikteki ısırgan otlarından kesip bi tencerede haşladı, bi gece bekletti, ertesi gün saçlarımı bu suyla yıkattı. (önceden uyarıyorum leş gibi kokuyor) ve 15 yıldır bunu her yıl aksatmadan 2 kez yapmaya başladım, hali hazırda kepek görmedim saçımda o kadar süredir.
  • her kadının yapması elzem olan hadise. uzun saçlı erkeklerin yapması bir zorunluluk değildir lakin yapsalar ne ala...
    hayır burada cinsiyetçilik yapmıyorum... hiç kisme bir erkeğin kafasında böyle alengirli kesilmiş çok bakımlı fönlü mönlü dalgalı bir saç aramıyor. tutup sokağa yağlı bir kafayla çıksa kimse yadırgamayacak. ancak kadın gibi bir yaratığa bu hal yakışmıyor.

    bir de özellikle vaktî ve naktî bir sorunu, derdi olmayan kişiler bunu illa ki yapsınlar onlara kesin şart cinsiyet ayrımsız.
    misafirliğe gittiğiniz yerde 3-4 saatte nur topu gibi bir saç kümesi bırakmanın bir manası olduğunu düşünmüyorum.
  • konu sorunu kökünden halletmekse bol bol susam yiyin derim. içerden beslemek en iyi sonucu veriyor.*
  • argan yağı ile yapilmasini tavsiye ettiğim bakım. kuru saclara birebir.
  • sık sık tekrarlanması gereken olay. haftada bir gerçekleştirdiğim, o güzelim saçlarıma daha da bi güzellik katan doğal karışım için tıklayı...
hesabın var mı? giriş yap