350 entry daha
  • sivilde bir sürü başka örneği vardır ama kendi adıma söylüyorum: insan zimmetlemek.

    pazar günü. askerliğimin son kolluk nöbeti. mehmetçik gazinosunu kolaçan ederken, nizamiyeden bir uzman çavuş "sosyal hizmetin nöbetçi çavuşu gelsin" demiş. gittik. kapıda 1.90 boyunda, 100 kilo, kafası kel ve o koca kafanın en sekiz yerinde yarıklar bulunan, kolları yakuza elemanı gibi dövmeli, façalı bir eleman. uzman bana dönüp "bu arkadaş yarın sabah bölüğe teslim olacak, sana zimmetli. kaybolmasın. sabah 9'da albaya götürürsün" dedi. "neden albay, zimmet ne, bu arkadaş kim" demeden sarışın zangiefi önüme katıp bölüğe gittik. ismini sordum "yakup cemil" dedi. "bismillah dakka bir gol bir, şaşırmadım". memleket? rize. o da güzel.

    üniformasını verdik, postalını ayarladık, aç mısın diye sorduk. korkarak haşa ben yemem filan dedi. böyle ürkek ceylan gibi. ortada bir hikaye var besbelli. gazinoda tost çay filan masayı kurduk, anlat dedim... firari misin kaçak mı?

    "... mecidiyeköy'de otoparklarımız var. askere geleli üç olmuştu, otoparkta sorun çıktı. firar ettim, temizledim geldim. hem o yaptığım için hem de firar için mamak'ta* yattım 18 ay. berbattı. ama olsun. a sonra dondük vazifeye. epey vakit geçti. köyden haber geldi, benim sevdiğimi başkasına yapacaklar. yine firar ettim, kızı kaçırdım, bir kaç hafta saklandık, yine teslim oldum. araya başka şeyler yaptım, 18 ay daha yattım. yine mamak. a bu mamak'ta ne var bimiyorum hep oraya ataylar. sonra yine döndüm. a bu sefer komutanın biri kıllık yaptı inceden kapıştık yine mamak. mamak'ta beni herkes bilir, allah korusun düşersen haber ver. sonra işte bugün bitti cezam. buraya getirdiler. ben berberim aslen."

    yakup cemil'e, "aman koçum sakın firar etme, edeceksen, yarın 9'dan sonra et hatta on gün sonra filan kaç. gözümü seveyim" dedim. "merak etme çavuşum bıraktım o işleri, zaten bana çürük verecekler" dedi. çürük müsün dedim, "mamak adamı çürütüyor" dedi.

    tuvalate, koğuşa, sigara içmeye, çay almaya, kibrit almaya, çekirdek çitlemeye beraber gittik. sabah sağ salim teslim ettim. cüssesine ve yaşadıklarına tezat bir sakinliği vardı.

    kaşarlı tostu iftar masasındaymış gibi tevekkülle yerken, "yakup cemil'i tanıyor musun" dedim, "yok çavuşum o kim" dedi. "osmanlı zamanında bir fedai, çok mazlumun kanına girmiş bir tetikçi. böyle abdullah çatlı gibi biri işte" deyince, gözleri parladı "ölü mü" dedi. çoktaan dedim. "allah rahmet eylesin" dedi.
  • komutan tarafından kulağından tutulup bükülmek suretiyle yan yatırılmış ve o halde bir yerlere götürülen bir çocuk gördüm kalabalık koridorda. hem de herkesin bakışları arasında. sakin sakin götürüyor elemanı. dedim nereye götürüyor acaba? hemen döndüm takip için. arkalarından gidiyorum ince ince. yürüdük yürüdük hala bırakmıyor kulağı herif. neyse, sevk işleme girdiler, ben de durdum sevk işlem kapı çıkışında.

    -: bu pezevenk ne arıyor lan benim orda? size ne dedim ulan ben... hee? ne dedim. ne dedim olm?

    bıraktı çocuğun kulağı, kaldırdı sevk işlemdeki iki arkadaşı vurdu kafa kafaya. bir daha... bir daha... bir daha... nasıl ses geliyor kafalardan bir görsen. dedim bunlardan bir daha hayır gelmez. o kafalar normal çalışamaz mümkün değil yani. öbür askerin gözleri hala fal taşı gibi dayak sırasını bekliyor öyle.

    dövmedi ama onu. çekti gitti.

    meğerse mesele şeymiş, ara ara alakasız hastayı bu komutanın bölümüne sevk ediyorlarmış yanlışlıkla, bu komutan da uyarmış bunları bir çok kere, en son bir saat önce olmuş. uyarmış. en son bu eleman gidince patlamış herif, tutmuş çocuğun kulağından istikamet sevk işlem.

    çocuğa sordum, sevk kağıtlarını uzattım ayağa kalkıp aniden kulağıma yapıştı büktü götürmeye başladı dedi. hiçbir şey dememiş çocuğa. çocuk da sanmış kağıtta kötü bir şey yazıyor bununla ilgili. yol boyunca ne yazıyor acaba diye düşünmüş. çocuk da haklı ne olabilir başka yani.
  • gece 3-5 nöbeti sırasında kafasına bir cisim düşen askerin heyecanlanıpel bombası atiyler nidalarıyla ortalığı ayağa kaldırması ve kışla içerisindeki tüm rütbelileri olay yerine toplaması
    daha sonra yapılan incelemeyle kafaya düşen cismin el bombası değil kozalak olduğunun anlaşılması
    telaşlı erin 7 günlüğüne diskoya yollanması.
    (bkz: mebs okulu)
  • "aç aç" esnasında birisinin binanın elektriklerini kesmesi ve akabinde sahneye hücum eden bir tabur piyade (vasati 1000 atlı nefer). sotede bekleyen tedarikli kurt komutan sayesinde, hiç bir güzide dansözümüzün saçının teline bile zarar gelmeden 15 saniye içinde gerçekleşen kusursuz tahliye ve sonucu: 8 yaralı, 4 hafta çarşı iptali*...
  • albay herkesin üniversitede okuduğu bölüme göre görev dağılımı yapmaktadır...

    -ali veli konya emret komutanım.
    +üniversitede hangi bölümü okudun?
    -finans komutanım,
    -finans,finans,finans çamaşırhane *
  • tanımadığınız insanların canını almak.
  • soyut ya da somut herhangi bir varlığa selam çakma kültürü.

    ağaça selam vermek mesala..

    kıdemli başçavuş ya da subayları anladım da, doğadan ne beklentiniz var ?
  • para üstü olarak nefte verilmesi.
  • 3 ncü
    5 nci
    49 ncu

    şeklinde imlayı daha başka yerde görmedim ben. hayır bir de 3'üncü yazınca "yanlış" diye kızıyorlar ya en çok buna şaşarım.

    (bkz: askerlikte mantık aranmaz)
3893 entry daha
hesabın var mı? giriş yap