• yine illegal bir şeyde zirveye oynuyoruz dedirten olaydır. ya ulan biz ne zaman normal bi şeyde ilk 3 te olacağız
  • marka değeri üretimden sayılır mı, markanın taklidi ve telif ihlali kul hakkına girer mi gibi soruları tekrar aklıma getiren ikincilik.
  • bence bu güzel bir şey. ben kısıtlı bütçemle burrbery gömlek, gucci ayakkabı, moncler mont vs. kullanabiliyorsam bu birebir taklit ürünler sayesindedir. hele omega, vacheron constantin saatlerim gerçek olmasa bile gerçeğine yakın hazzı vermektedir.

    bu güzelliklerin yanında istihdama da katkı sağlaması bile başlı başına sahte ürün üretimini desteklemem için yeterli sebeptir.

    bravo çocuklar üretin. ama dikkat edin falsosu olmasın birebir olsun.
  • şark kurnazlığının sonucudur, üretim istatistiğini yükselten, o yerli görünen taklitler çin mallarının burada montajından başka bir şey değildir.
  • hiç şaşırtmayan hatta 1. nasıl olamadığımızı duyunca şaşırdığım olaydır .
  • birincinin çin olduğunu düşünüyorum ve adamların ekonomisine bakın diyorum. yani doğru yönetilirse, gıda dışı sahte ürün bizim gibi boktan bir ülkeye yarayabilir. sonuçta zaten dünya üzerinde herhangi bir marka değerimiz yok. hani bunu isveç abd almanya filan yapsa olmaz ama biz bokuz zaten. bok üretebiliriz. sahte gıda olmasın yeter.
  • iyiye işarettir. bugün sahte mal üretimi ile başlarsın. yarın orijinal ürün üretirsin.

    japonya da 1970'lerde sahte ve dandik mal üretimi ile ünlü bir memleketti. şu anki durumu aşikar.

    utanılacak şey üretmemektir, sahte mal üretmek değil.

    keşke sahte mal üretiminde birinci olsak da yatırımdan anladığımız şey üretim kapasitesi geliştirmek olsa, değerlenecek yerde arsa kapatmak değil.
  • ağız tadı ile pazardan, spor yapmak için tayt alamamıza neden olan elim durum.

    bulmuşum misler gibi 15 tl lik tayt, alıcam 2 tane, yaz da geliyor bol tutmak lazım spor kıyafetlerini... bir bakıyorum bacak kısmında "adidas" veya "nıke" yazıyor.
    bu defa misler gibi taytı alamadan tezgahtan uzaklaşıyorum.

    arkadaş, ben adam gibi pazar malı giyemeyecek miyim? en sevmediğim şey, bir şeyin sahtesini alıp kullanmaktır. yazmasan kenarına o markanın adını, en çok ben alıcam o taytı..

    hee ben anlamam markadan da orjinal midir değil midirgibi ayrıntılardan da, ama elalem bunun avcısı!!! nasıl başardıklarını bilmesem de, 300 kilometre öteden anlıyorlar onun sahte olduğunu... ve ben o taytı alırken tek amacım, sporda giymelik, sıradan ve ucuz bir alternatifi değerlendirmekken, insanlara çizeceğim o statü atlamaya çalışan ezik kız, ne bileyim milleti kandırdığını zanneden köylü kurnazı, efendime söyliyim kompleksli yaratık imajı çizmek istemiyorum!!!

    üzerimde amblem olan bir şey giyiyorsam, bunun orjinal olmasını en kötü ihtimalle alırken orjinal olduğunu düşünerek aldığım bir ürün olmasını isterim.

    pazardan aldığım şeyin üzerinde nıke yazmasından o nedenle nefret ediyorum.

    üret adam gibi pazar malını sen... boşver markaları... pazardan alacak adam, bırak pazardan alsın. pazar malı alsın.
  • ekonomik model olarak en malca üretim şeklini seçince ortaya çıkan şaşırtmayan sonuçtur.
    tamam çakma mal üretirken herşeykolay, iyi kötü 3-5 kuruş karı var, kayıtdışı satıyosun vergi de vermiyosun, sigorta da ödeme falan ama para kazanamıyosun para. büyütemiyosun, tasarruf yaratamıyosun, bi üst lige çıkamıyosun.
    oysa biraz dizayn kassan, arge yapsan, şöyle katma değerli innovatif bikaç ürün çıkarsan dünya piyasasına kopup gideceksin ama nerde bu farkındalık.. (bkz: güney kore)
  • çok da abartılacak bir olay değildir. linkte %63.2 ile çin birinci sonra %3.3 ile türkiye 2. iken bizden sonra da kişi başına düşen geliri 50000 kusür dolar olan singapur var onlarda %1.9 ile üçüncü sıradadır.

    bu rakamlar gümrüklerde el konulma rakamları üzerindendir. kabaca örneklemek gerekirse avrupa'ya girerken sahte olması sebebiyle bir ürüne veya ürünlere el konulma vakalarının %60 kusuru çin'den gelen ürünler, %3ü türkiye başlangıçlı (originate) ürünlerdir. türkiye'ye giren nedir, ne kadarı çıkmıştır, çıkanların ne kadarını biz üretmişizdir, girenin ne kadarını tüketmişizdir vs. ne yazık ki böyle bilgiler raporun kendisinde yok.

    diğer taraftan, varış yerinde etkilenen ülkelerin ürünlerinin orijinallerinin değeri üzerinden hesaplama yapılmıştır. en çok sahtesi yapılan ayakkabı, giyim, deri ürünleri, elektrikli aletler ve saatte, en değerli markalara sahip ülke olan abd'nin başta sonra italya, fransa halinde sıralamanın devam etmesi de aynı şekilde şaşırtıcı değildir. raporun tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap