• aciliminin,

    kullanan musteri tarafinda ; satin aldim pismanim
    sap danismanligi tarafinda ; satin almasaydin pezevenk

    gibi anlamlari bulunan 30 kusur senelik erp sistemi.
  • hayvan gibi bilgi yüklenen bir programdır. çok yararlı bilgileri içerebilir. yaptığınız her satışı, gelen her iadeyi net satışları, ödenen kdv'yi yapılan harcamaları, kısacası bir şirketin karlılığını ölçmek için her şeyi görebilirsiniz ki bunlar sadece finans modülünden alınabilen bilgilerdir.

    bunun ayrıca üretim modülünden stok durumlarını, ileriki dönem satışları için ürün taleplerini*, hammadde durumunu, ürünün üretim aşamalarının hangi evresinde olduğunu görebilirsiniz.

    satın alma tarafında ise (ki bence en aksıyan bölümü budur) yapılacak alışveriş için talep girilebilir, bu talepler farklı departmanlarca elektronik ortamda denetlenip onaylanılabilir ve son olarakta satın alma departmanına yönlendirilir.

    bu sistemin en güzel yanı çok uluslu şirketlerde raporlama olayını bir hayli kolay hale getirmesidir. şirketin yurtdışındaki merkezinde kodaman abilerin uzaktan raporlara girerek satışları kontrol ettiği canlanır hep gözümde.

    şimdiye kadar ne kadar müthiş bir olay olduğunu anlattığım sistemin kötü yanlarına bir bakalım:

    her şeyin düzgün yürümesi için veri girişinin kusursuz olması gerekir ki. bu genellikle istenen seviyede kusursuz olmaz.

    sap kullanılmayı pek sevmez. windows, ms office insanına çok yabancı gelir. ms office entegrasyonu minimum seviyededir. excel'a export edilen verilerin içinden çıkmak için ya çok iyi excel bilmek ya da rain man olmak gerekir. excel çıktılarından otomatik veri almayı neredeyse imkansız hale getiren bir yapısı vardır.

    satın alma bölümündeki aksaklıkların çoğu türk insanın hayat biçimin bir parçası olan bürokrasidir. elin alman'ı bürokrasiyi ortadan kaldırmak için bir onaylama sistemi geliştirmiştir ama biz bu sistemden alacağımız onaylar yerine mal gibi kağıt dolaştırıp direktörlerden imza almayı sonrasında sistemden işlerin yürümesi için onaylamayı çok severiz.

    iyisiyle, kötüsüyle bir şirketin en çok yararlanması gereken bilgileri içeren bir sistemdir.
    değeri ilk kullanıldığı zaman anlaşılmayabilir ama biraz zaman verin olmasa ne yapardım diye düşüneceksiniz...
  • sap yazılımcısı olarak ben de biraz bahsedeyim,

    arayüzü ve kısayolları oldukça sıkıntılıdır, bilmeyen adam için kabustur. bir yanda bakıyorsun microsoft yıllarca disket logosu koymuş, kopyala koymuş, yapıştır koymuş.. bunu gören diğer programlar da bu standarta uymuş aynı şeyleri kullanmış. sen de bunun paralelinde kendini bu standarta göre eğitmişsin.

    sap ise yıllarca kendi kendine takılmış, f3 e basıyorsun geri gidiyor elin escape'e çarpıyor hooop bütün menüye yazdıkların gitti. yapıştır arıyorsun 'ekle' var. ctrl y diye kopyalama modu var ama bunu bulmak için birinin sana söylemesi lazım. bir de seçtiğin her şeyi kopyalayan modu var ki tam kabus neyse ki kimse bilmiyor onu. f5'e basarsın yenilemez, yenileye basarsın bişey yapmaz. bu dediklerim alışana kadar, alıştıktan sonra ekrana bakmadan bile işlem yapan adamlar var.

    tabi hiç bir zaman aşamadığın sıkıntısı transaction kodları. siparişe bakacaksın ama va03 nedir bilmiyorsan bakamazsın. standart raporlar vardır ama onların kısa kodunu biri sana söylemedikçe bulamazsın. bunlar için sap menüsü var ama içinde kaybolman 2 saniye sürer. faturaya nereden bakacağını bilmeyen 10 yıllık sap kullanıcısı gördüm mesela, kimseye soramamış garibim. eğitim alayım diyorsan evdeki altınları bozdurman gerekebilir.

    diğer yandan patron ve yöneticiler için çok kral programdır her bişeyi yönetir, istediğin adamı istediğin gibi kısıtlarsın. standart kısıtlamalar kesmezse user exit çakarsın senin istemediğin hiçbir şeyi göremez. istersen serbest bırakırsın at koşturur standart tabloyu siler. doğru düzgün kurulup işletiliyorsa şirketi yüksek yerlere çıkartır. süreç düzgün kurulmadıysa şirkete mortu çektirir. rapor istersin her türlü raporu şak diye verir.

    eyyorlamam bu kadar.

    danışmanlığın da, içi beni dışı seni yakar (bkz: #32972630)
  • anlatirken, satarken, satın alirken super bir erp yazilimidir. dahasi ustun alman teknolojisidir. ama boru gibidir. yasanilasi degildir. danismanlarin kendi aralarindaki muhabbetleri kasar bayar bozar insani. fi, co, am, ps, mm gibi modulleri ing. olarak telafuz etmek kamu yararinadir. danismanlar pek cok uygulamayi sizin projenizde ogrenir aslında, ama "aha bu da boylemis, vayyy" demez sizin yaninizda, utanir. hepsi okumus cocuklardır. sevilesidirler. biraz icince "sap'ının da a.. koyimm" derler. bi de abab cilar vardır. harbi adamlardir ama tehlikeli olabilirler. sakin gorunuslerine aldanip, sunu da yap, bunu da yap diyen bazı muhasebe mudurlerini yedikleri gorulmustur. ben oldum diyen bazi danısman arkadasların kendi islerini kurdukları gozlemlenmistir.

    yeni girilen sirket hep iyidir. kopulan sirket pahalicidir, ustelik isten anlamaz mantigi dogal karsilanir.

    sonuc olarak, bir kere saplandiysa, omur boyu cikmaz. ama kurumsal cok uluslu organizasyon icin daha guvenlisi ve iyisi sanirim yoktur. bizim firmalara bol gelmistir.

    sirketler bozuk duzenlerini sap'ye aktarmaya kalktiklari anda zokayi yerler.

    boyleyken boyledir.
  • "satın almasaydın pezevenk"
  • ben sap'yi yalayıp yuttum, modülümle alakalı her şeyi bilirim diyen danışmanı gönül rahatlığıyla dövebilirsiniz. aktif bir biçimde çalıştığı her gün yeni bir şeyler öğrenmeyen bir sap danışmanı doğru düzgün çalışmıyor demektir, kendisinden de bir cacık olmaz.
  • izmirliler tarafından "çiğdem" şeklinde okunan yazılım...
  • şu an 4. saatimize girdik kendisiyle... eğitmenlere sorduğum aptalca sorulara aptalca yanıtlar alarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum...

    -sizinle aynı müşteri kodunu girmeme rağmen neden ekrandaki aynı bilgileri göremiyorum?
    -aslında görmen lazım ama göremiyorsun...

    ve ben sap gibi kalıyorum
  • bir endüstri mühendisi ile bir inşaat mühendisinin birbirlerini kesinlikle yanlış anladıkları mevzubahis program
    endüstrici sap r/3 den bahseder, insaatçı ise sap 2000'den, ve eğer ikisi de diğer programın varlığından bir haberse seyreyleyin eğlenceyi:

    -- abi şu binanın donatı - güç dağılımına bakıcam bi, sap kursam olur mu senin bilgisayarına?
    -- olur da, crack'li sap'i nereden buldun oğlum, pc başına kurulumu 100000$ dan başlıyor onun?
    -- abi maltepe'de satıyorlar ya, yuh be 100000$ mı...
    -- bir de abi benim bildiğim güç falan göstermiyor o alet, sen fiyat - verimlilik olarak bakacaksın değil mi, hani sipariş miktarı ve zamanı için
    -- ney ney ney?
    -- sen şu cd'yi versene bana !
  • şimdi sap kelimesinin moonstar kullanarak anlamına bakalım;
    türkçe>ingilizce çeviri bölümüne sap yazıyoruz. karşımıza çıkan çevirilerden altıncısına bakıyoruz. ve karşımıza süper bir anlam çıkıyor: "a boy without a girlfriend"
hesabın var mı? giriş yap