sashimi

• (bkz: saşimi)
• hastalık aşermesi diye birşey var, bilir misiniz..
  
  ben hastayken canım hiçbir şey yemek istemez ama bazı şeyleri de aşerir. hep olmayacak saçma şeyler olur bunlar.
  
  bu gün de bu çıktı :)) sake sashimi.
  
  çoğu insan sushi sevmez, sevenlerin de büyük çoğunluğu sashimi sevmez. halbuki sushi sevmeyen insanlar genellikle ilk etapta kokusundan rahatsız olur. kokunun temel kaynağı ise yosundur. sashimi eğer taze ise kokmaz ve kokudan rahatsız olanların gayet rahat yiyebileceği bir şeydir. hem de çok lezzetli ve oldukça kaliteli bir protein, yağ, vitamin ve mineral kaynağıdır.
• japon ve kore mutfağında ince dilimlenmiş şekilde servis edilen, genellikle deniz mahsulü çiğ veya tütsülenmiş etlerden yapılan yemek.
• sashimi - street food in japan
  https://www.youtube.com/watch?v=--pwin6od_o
• japoncada çiğ balık demektir. özenle kesilir, soya sosu ve wasabi ile yenir. yeterince taze balığın tadı narin, dokusu sıkıdır, aromasında tatlı bir tazelik havası bulunur, bazı pişmiş balıklarda bulunan kuvvetli koku hissedilmez. en kaliteli sashimi, sudan çıkalı en çok bir gün geçmiş taze balıktan yapılır.
  
  çiğ balık, deniz kıyılarında yaşayan halkların beslenme düzenlerinde merkezi bir yerdedir ve her kültür, kendisi için önemli olan türleri hazırlamanın özel yollarını geliştirmiştir. farklı balık türlerini sashimi için kesmenin özel teknikleri, her birinin çiğ olarak lezzetini belirler. kesimde uygulanan birkaç temel kural, yaygın olarak pişirilen pek çok balığın çiğ olarak da zevkle yenmesini sağlar. balığın ızgara veya başka yollarla pişirilecek kısımlarının tamamı, sushi veya sashimi antreler olarak hazırlanabilir.
  
  tonbalığı, kılıçbalığı, köpekbalığı, mürekkepbalığı, ahtapot gibi çok sert etli deniz ürünleri genellikle küp şeklinde kesilir. biraz daha az sert etliler, örneğin levrek, morina ve mercan ise kağıt inceliğinde dilimler halinde kesilir. daha hassas dokuya sahip olan balıklarda ise çeşitli kesimler kullanılır ve yaklaşık yarım santim kalınlığında dilimler elde edilir.
  
  sushi ise başka bir hikayedir; pirinç, nori deniz yosunu ve bazen başka sebzelerle birlikte hazırlanmış çiğ balık anlamına gelir.
• leventte meşhur bir japon restoranında o kadar çok yemişim ki farkında değilim, sabah kusarak uyandım, meğer zehirlenmişim. serum fln… iyi mi çok iyi japonlar bu işi çok iyi yapıyor.
• bilinenin aksine bir suşi çeşidi değil; aksine suşiye versus olabilecek bir japon yemeğidir. sashimide orkinos veya somon balığı kullanılır. bu balıklar ince ince dilimlenir ve çoğunlukla çiğ servis edilir. ancak sushiden en önemli farkı pirinçsiz servis edilmesidir. ortada sadece balık vardır ki, zaten japoncada anlamı "pierced flesh" dir.
  
  çogunlukla çiğ servis edilse de balığın türüne göre pişmiş de olabilir dilimlenmiş balığınız. (mesela yılan balığı, karides pişirilmeden servis edilmez)
• belçika'nın genk şehrinde yer alan şık ve nefis bir japon restoranı. tapas tarzı küçük küçük porsiyonlar halinde 60 çeşit yemek, çorba, suşi vb subuyorlar. mutfağından garsonlarına kadar tüm ekibi japonlardan oluşuyor. bir yolunu bulup uzun yollar katederek arada bir mutlaka gittiğimiz bir restoran sashimi.
• (bkz: altıncı nesil yazar)
• mars'a gönderilen spirit uzay aracının ilk çektiği fotoğraflarda gözüken iki taş parçasından birinin adı. diğeri için
  
  (bkz: adirondack)