• son dönemde birkaç kere kullandığım motorlu taşıma uygulaması. ancak son kullanımda başıma gelenlerle bir daha kullanacağımı düşünmüyorum.

    mesai çıkışında taksi vs bulamadığım için scotty'den motor talep ettim. gelen arkadaşa motor işine çok aşina olmadığımı ve sakin gitmesini istediğimi belirttim.

    2-3dk sakin kullandıktan sonra kudurmaya, pizzacı formatında kullanmaya başladı kendisini uyardım. biraz sakinledikten sonra yine kudurdu yine uyardım. acelem olmadığını, kendisinin acelesi varsa beni indirebileceğini bildirdim.

    bi 2-3dk daha geçince yine kudurmaya niyetlendi ki çok yol alamadan kaza geçirdik. gitmemesi gereken bir yolda sağ köşeden ilerlemeye çalışıyordu ve nizami bi şekilde sinyal verip sağa giriş yapan bir araca çarptı. ben kazayı sezinlediğim için kendimi motordan atmaya hazırlamıştım zaten ve düşerken kendimi atıp herhangi bi yara almadan kurtardım çok şükür. kendisi biraz zedelendi.

    kaskı bıraktım ödemesini yaptım ve olay yerinden uzaklaştım. sonrasında scotty'ye mail ve instagram üzerinden dm gönderdiğim halde herhangi bir dönüş alamadım. demek ki gerçekten maddi manevi bir zarar görmüş olsam karşımda bir muhatap bulamayacaktım. bu da benim için bir daha kullanmama noktasında yeterli.
  • uygulamayı 34 yolculuğumda sorunsuz bir şekilde kullandım ve pek çok arkadaşımı da scotty'e teşvik ettim ekonomik hızlı ve güvenilir olduğu gerekçesiyle. bu yolculuklarımda sürücümle ilgili hiçbir zaman bir problemim olmadı. fakat yadsınamayacak bir gerçek var ki istanbul şoförleri motorsikletleri tiye alıyor ve yokmuşçasına davranıyor. 35. yolculuğumda bir otobüs tarafından sıkıştırılıp köprü üzerinde kaza yaptık. otobüs durmadan devam etti. polis ölümsüz kaza olduğu gerekçesiyle o kadar da elzem bir konu olmadığını söyleyip plakayı soruşturmadı bile. ben parmağımdaki dikişler, bileğimdeki ağrılı burkulma ve kolumdaki ezilmeyle ölmemiş veya sakatlanmamış olmama şükretmekle kaldım. sürücüm paramparça motorunun yanında sağlık durumunun yerinde olmasıyla kaldı.

    velhasıl scotty sürücülerine güven olsa bile istanbul trafiğindeki araçlara güven olmazmış. oldu da bir kazaya karıştınız "motora binmeseydin kardeşim" gibi bi tepki almanız kuvvetle muhtemeldir. bu da şöyle bi bilgilendirme olsun.

    edit: kaza sonrası merak edildi.

    scotty'nin avukatı tarafından arandım. bir klasik olarak "çok geçmiş olsun, herhangi bir ihtiyacınızda burdayız, ifade öncesi beni ararsanız ifadede yanınızda olurum" dendi.
    kazadan 3 gün sonra da 15 tl'lik ücretsiz yolculuk kuponu verdiler 5 gün içerisinde kullanabileceğim. lakin üzgünüm scottycim motor kenarını tutabilecek güçte bir sol ele an itibariyle sahip değilim :(

    haa bir de sürücüm sağolsun çok ilgili ve beyefendi biriydi. süreçte ve sonrasında sürekli durumumu kontrol etti. birlikte hain otobüs şoförününün plakasını takipteyiz
  • orta kapı, scotty.
  • sorunsuz çalıştığı zaman süper uygulama, ama bir sıkıntı çıkınca müşteri hizmetleri insanı pek takmıyor.

    dün akşam osmanbey-cihangir arası bir mesafe için çağırdım. sürücü aradı, "ben az ötede köşedeyim, birazdan orada olacağım ama internet pakedim yok, siz yolculuğu iptal edin ama ben götüreyim" diye. salak gibi kabul ettim ben de. tanımadığın adamın arkasında motora biniyorsun, adam kendini sistemden çıkarmış, yaptığın yolculuğun kaydı yok, bir şeylerin ters gitmesi için muhteşem şartlar. ha bir de normalde uygulamanın alacağı komisyonu da kendisi alıyor ama o benim sorunum değil.

    neyse bindim, abimiz gideceğimiz yeri bilmiyor. uygulamadan çıkınca yol tarifi kalmadı tabi. tarif ediyorum onu da anlatamıyorum, oradan gir buradan git derken ben yıldım zaten. adam da nasıl agresif kullanıyor, daracık aralardan geçmeye çalışmalar, gereksiz yüksek hız, gereksiz makas atmalar falan. motor bi oraya bi buraya sallanıyor. aha dedim sıçtık. arada da bi minik kaza atlattık ama bizim tarafta hiçbir şey yok, bu çılgın motorcu abimiz başladı öteki sürücüye küfürler etmeye. taksici araçtan indi karşılık veriyor, muhteşem bi an. taksicinin müşterisi vardı da oradan kurtardık durumu, bindi gitti adam.

    gideceğimiz yere binbir macerayla geldik ama adamın önünde harita olmadığı için ineceğim yeri bilmiyor. şurada ineyim diyorum artık duymadı mı işine mi gelmedi, dolaştırdı dolaştırdı garip bi yerde inebildim. sonra oradan geri yürüdüm bi de.

    sürücü manyaktır, böyle şeyler olur, sistem kaliteliyse çözülebilir bir sorun. müşteri hizmetlerini aradım, bir şikayetim var böyle böyle dedim, sürücünün adını - plakasını verdim, "tamam biz sürücüyle de konuşacağız" dedi, o kadar. şu anda sisteme karşı über seviyede güven doluyum.

    bir daha kullanacağımı sanmıyorum.

    bir buçuk yıl sonrası editi: kullanmıyorum, eksikliğini de hissetmiyorum.
  • kesinlikle kullanılmaması gereken bir uygulama. olası bir kazada hatta ciddi bir kazada geri dönüş asla yapılmıyor.

    geçen gün gayet ciddi bir kaza geçirip ambulansla hastaneye ulaştım. scotty’den geldiğini söyleyen biri oldu fakat bana ilk söylediği ifademde scotty’den bahsetmememdi. kendisi kişisel olarak bana gerekli yardımda bulundu. bu iyi niyetten ötürü ifademde scotty’den bahsetmedim. ama sonra ne arayan ne soran oldu. bugün 3.gün kimsenin umrunda değilim. bir geçmiş olsun vs yok.

    scotty zaten yasal bir uygulama değil. bir avukatla konuşup ne yapabileceğimi öğreneceğim.

    scotty kullanmayın kullandırtmayın. kaza geçirip ölebilir, ölmezseniz de zerre umursanmazsınız.
  • cep telefonunuza indirdiğiniz “uber” benzeri bir uygulama ile motosiklet çağırıyorsunuz o an bulunduğunuz yere. gitmek istediğiniz yere trafiğe takılmadan gidiyorsunuz. sürücü, yanında bone, kask ve mont da getiriyor üstelik.

    küçüklüğünden beri bisiklete binen, on yıl kadar da motosiklet mazisi olan, gerçek bi “iki teker sevdalısı” olarak şunu söylemek isterim, binmeyin! canınızı ne idüğü belirsiz birine teslim etmeyin! acele gideyim derken ecele gider, ev yerine gömüte girersiniz vallahi. motosiklet kazası da hiçbir şeye benzemez bak. ölsen iyi, ya bi de sakat kalırsan!

    cezası da yok bunun. öldün sen diyelim, sürücü serbest. adı üstüne “kaza.” :(
  • "oh be güzel bir yolculuk yapayım" hayaliyle yola çıkıp motosiklet bekçisi olmak :)

    benzin biter, sen bekçilik yaparken sürücü benzin bulmaya gider otobüsle gitsen daha erken olurdu

    https://i.hizliresim.com/oyj86z.jpg
  • son dönemlerde bozdu mu bilmiyorum ama ben bu uygulamayı hatrı sayılır şekilde kullandım. arkadaşlarımın evine mi gideceğim, yol mu tıkalı? hemen atlardım scotty'e.
    gelelim yaşadığım olaylara; bir keresinde bozuk param yok diye motorcunun teki baya atarlı giderli davranmıştı bana, yemin ediyorum beynini makatından çekesim geldi ama sabır sabır diye kendimi sakinleştirdim.

    yeşilköy taraflarındayım bu sefer, oraya gitmeden önce de bu meşhur medeniyetler köprüsünden geçerek ataköy tarafında scotty beklemeye başladım. neyse motorcu abimiz geldi, yeşilköy tarafına doğru gidiyorum. yolun sonlarına doğru bu abimiz virajlarda gaza basmaya başladı iyice. yolculuk bitince; "abi sen napıyorsun?" dediğimde "ben geçen sene lahmacunu da böyle taşıyordum, sorun olmuyordu ya" dedi. beynim kitlendi, dil kaslarım uyuştu.

    geçenlerde eve giderken kullandım, gayet 250 cc bir motor geldi, abimiz sağolsun sağlam geldi. dizlik falan da verdi üşümemek için. motor sürüşü desen mükemmel. kısaca işini iyi yapan da var.
  • bu gece bir arkadaşımla kadıköyde alkol aldık. saate baktım 12’ye geliyor. kartal’a döneceğim, ee metro bitti, marmaray bitti. taksiye baktım 80 tl civarı gösteriyor eve. arkadaşım motor çağır dedi. nasıl ya dedim ne motoru, o ne ? uygulaması var çağırıyorsun motorla bırakıyor seni dedi. alla alla o nasıl bir şey ola ki ? indirdim uygulamayı, girdim kart bilgilerini filan onayla dedim, kapıya indim motor gelmiş. lan napıyorum ben demeye kalmadan kasklı halde motorun üstünde buldum kendimi. 42 tl kesti kadıköyden kartala, gayet de hızlı geldik. eleman da hiç artistlik yapmaya çalışmadı, güzel temiz geldik. eve gelince kapının önünde 2 tane de sigara içip muhabbet ettik motorcu arkadaşla. sevdim seni scotty, umarım saçmalamazsın ve kullanmaya devam ederim seni.
  • teoride çok iyi bir fikir gibi görünüyor olsa da bir çok güvenliği tehdit edici unsur barındıran uygulama.

    sürücülerinin parkurda test edildiği söyleniyor. kapalı alanda kurulmuş parkur ile sürücü seçiyorlarsa bu işin sonu pek hoş olmayacaktır. bir insanın trafikteki sürüşü ve sürüş karakteristiğini görmeden sürücü seçmek sağlıklı bir durum değil.

    bu sürücüler kimlerden oluşuyor ?

    riskin doruk noktalarda gezdiği istanbul trafiğinde bu sürücülerin güvenli sürüş eğitimleri var mı ?

    bu sürücüleri seçen kişilerin yeterlilikleri nedir ?

    parkur ile trafik birbirinden farklı durumlardır ve parkurda inanılmaz yetenekli olan bu arkadaşlar trafikte nasıldır ?

    herhangi bir güvenli sürüş ve kapalı alan eğitimleri var mıdır ?

    yaşanabilecek ölümlü bir kaza sonucunda uygulamanın ipi çekilir. ilk önce sürücü seçimi konusunda sağlam durmaları gerekiyor.
hesabın var mı? giriş yap