se7en
-
filmin atmosferi oldukça karanlık ve karamsardır. müthiş atmosferin yaratıcısıda görüntü yönetmeni darius khondji'dir. filmde hangi şehir olduğu belirtilmemesine rağmen sürekli yağan yağmur, kapalı hava ve soğukluk filme yakışır şekildedir.filmdeki katilin adının ve kim olduğunun gizli kalması için yapımcıları filmin başlangıç jeneriğine ve afişine oyuncuyu koymamış, hiç bir röportaj ve reklama çıkmasınada izin vermemişlerdir. ayrıca gelmiş geçmiş en sadist ve psikopat katillerden olan bu şahıs filmde hiç bir şekilde birini öldürürken ya da sadistik bir sahnede görünmemiştir.
film sırasında oyuncu brad pitt katilden kaçarken küçük bir sakatlıkta geçirmiştir. korkunç işkencelere uğrayarak ölen kurbanlardan biri ise filmin müziklerini yapan andrew kevin walker'dır. aslında hiç silahını kullanmadığını söyleyen morgan freeman' ın karakteri silahını kullanmıştır ama sette bulunan polis memurları bunun polis prosedürüne aykırı olduğunu söyleyip düzeltmişlerdir.
ilginç ayrıntılardan biride final sahnesini değiştirmek isteyen yapımcıları reddedip eğer o şekilde olursa filmde oynamayacağını belirten brad pitt finalin değişmesine engel olmuştur. sorguda rol alan çok kısa ama müthiş performans gösteren leland orser, rolü için bir kaç gün boyunca uykusuz kalıp nefes antrenmanları yapmıştır. filmin final sahneside oldukça etkileyicidir. başından sonuna kadar gerilimli ve karamsar atmosferiyle izlenecek bu filmin final cümleside william somerset (morgan freeman) tarafından , ernest hemingway' in çanlar kimin için çalıyor kitabındaki bir cümleden gelir. filme güzel bir son koyan bu cümleyi söyleyerek bitirmek istiyorum.
'' dünya iyi bir yer ve uğrunda savaşmaya değer. ikinci kısmına katılıyorum.'' orjinali için “the world is a fine place and worth fighting for. i agree with the second part. '' -
senelerce ha izledim ha izleyeceğim derken aha daha yeni izleyebildiğim süper film. şimdi biz senelerce alıştık twist ending görmeye, hatta öyle olmayan filmler bir garip bile gelmeye başladı zaman zaman. o yüzden sonu son derece tahmin edilebilir bir film. bu yüzden "sonu şok edici" tarzı eski yorumları anlayabiliyorum. 1995 lan, düşünsene. şaka maka 16 sene geçmiş üzerinden. tabi ki "sürpriz son" algısı değişecek. zaten bu filmi sadece sonu şaşırttı diye beğenmek ayıp olur. birincisi atmosferi inanılmaz iyi ayarlanmış. öyle buram buram, göze sokulan bir depresiflik falan yok, ancak farkında olmadan içinde olduğumuz sürekli bir karamsarlık, güvensizlik ve pislik ortamı inanılmaz iyi hissettirilmiş. ikincisi diyalogları. film boyu zaten etkileyici diyaloglar sürüyor fakat özellikle son 20 dakika tavan yapıyor. ilgili konudaki tüm ikilemlerimizi, medeniyet kisvesi altında dizginlediğimiz, en azından dizginlemeye çalıştığımız bir çok şey insanın suratına suratına çarpıyor. neyse spoiler'sız ancak bu kadar. eğer benim gibi çeşitli sebepler + hıyarlıktan dolayı bu filmi bu kadar ertelemişseniz direkt atlayın.
--- spoiler ---
filmle ilgili belki de tek şikayetim, son sahnede 100 metre ötede kolide eşinin kafası dururken brad pitt'in oyunculuk açısından bence sıçması. buradan hareketle adamın ilerleyen yıllarda kendini nasıl geliştirdiğini de görüyoruz bir nevi.
john doe'nun arabanın arka koltuğunda çektiği nutukta kim adam haklı beyler demedi?
--- spoiler --- -
filmin basindan itibaren sonunun acik acik belli olmasi bile izlemeye engel degildir. 16 yil once cekilmis bir film icin yeterli aksiyona ve gerilime sahip. aradan bir 16 yil daha gecse yine de ayni tadi verecegini dusunuyorum. hatta bugun cekilen cogu filmden iyi olmakla birlikte her ne kadar tam olarak referans alamasak bile imdb puani 8,7dir. bana gore ise, 8,5. izleyin mutlaka.
-
spoiler var. çok ağır spoiler var.
"vay be john doe ne plan yapmış, hele son 2 cinayet şok ediciydi, büyük adammış vesselam" diyenler yanılıyor olabilirler. obur, açgözlü, kibirli, tembel, şehvet düşkünü. jonathan doe aslında kimseyi doğrudan öldürmüyor. oburun yiye yiye kendini öldürmesini sağlıyor, açgözlü kendini kesiyor, kibirli kendini uyku haplarıyla öldürüyor, hele ki tembel hiç bir şey yapmadan yata yata ölüyor, şehvet kurbanı fahişe müşterisi tarafından doğranıyor. kariyerine bakarsak jonathan doe'nun kalan 2 günah -kıskançlık ve öfke- için de öleceklerin planlı ve usule uygun şekilde halledilecekleri açık. bu böyle devam edecekken birden iki dedektif bir şey yapıyorlar ve telefondan şu cümleyi duyuyorlar;
"bugünkü küçük aksilikten dolayı programımı değiştireceğim."
bu telefon konuşmasından birkaç gün sonra jonathan doe elleri kan içinde polis merkezine teslim oluyor. filmin son anına kadar aklımdan geçmeyen bir şekilde filmin belki en masum karakteri dedektif mills'in karısı tracy'nin öldürülmüş olduğunu öğreniyoruz. ilk 5 ölüme bakarsak burada büyük bir tezat olduğu açık, jonathan doe bir yıl önce gerçekten bu kadını öldürüp mills'e de kendini öldürtmeyi mi planlamıştı? dahası ölümlerine üzülecek insanın pek az olacağı ilk 5 kurbanının dolaylı olarak ölümüne sebep olan bir seri katil neden masum bir kadını vahşice öldürmeyi düşünsün? ve asıl soru şu tracy'i öldüren sadece jonathan doe'mu?
katili haklı çıkarmaca oynamayacağım ama filmin sordurduğu temel sorulardan biri olan "dünya siyah ve beyaz gibi masumlar ve suçlulardan mı ibaret?" bu konuda da geçerli. tüm entrylere göz attım ama bir noktaya çok değinilmediğini gördüm. yukarıda "iki dedektif bir şey yapıyorlar" olarak tanımladığım olay önemli bence burada, iki dedektif araştırmalarına devam ederken yasadışı bir şekilde, yapmamaları gerekirken araya para ve fbi'dan tanıdıklarını sokarak yerini öğreniyorlar ve gidiyorlar jonathan doe'nun evine. eğer "sapık" katili yakalayabilselerdi elbette kimse bu olayın nasılını sorgulamayacaktı ama bir nevi zincirleme bir etkiye sebep oldular ve mills önce tembelin evinde sonra da bu hareketiyle jonathan doe'nun dikkatini çekti ve bu 7 günah için bir yıldan fazladır nakış gibi işlenen planın değişmesine sebep oldu. tracy ile birlikte iyilik timsali görünen somerset'in tracy'nin ölümüne, mills'in de katil olmasına sebep olması ne kadar da trajik aslında. ilk 5 ölümden sonra mills'in evine gidip 7 günahtan birine -kıskançlık- kapılıp tracy'i öldüren jonathan doe'nun yargılanmak, hapiste yaşamak, hatta akıl hastalığını öne sürüp sokağa geri dönmek gibi imkanları varken bir şekilde kendini mills'e öldürtüp kapıldığı günahın bedeli olarak kendi sonunu getirmesi olarak okunamaz mı filmin finali? "unutma dedektif. şu anda burada olmamın tek nedeni ben istediğim içindir." filmin polisiye yönü sıradışı sayılmaz diyenler olabilir ama yolunu açtığı bu tür sorgulamalar beğeniyi hak ediyor.
her filme bir swf kampanyasında bari spoilersız bir bölüm alalım dedik, somerset'ten kısa bir john doe analizi geliyor: http://www.swfcabin.com/open/1318182802 -
devamı bir an önce çıksa da izlesek.
--- spoiler ---
katil üstü başı kana bulanmış biçimde polis merkezine geldiğinde somerset ''olamaz, eserin tamamlanmasına daha 2 kurban var'' demişti. sonra katil ifade vermek ve itiraf etmek için diğer iki kurbanın cesetlerini göstermek için 2 kahramanımızın kendisine eşlik etmesini şart koştu. işte tam burda ben son 2 kurbanın somerset ve mills olduğunu düşünmüştüm. daha sonrasında da paket içinde tracy'nin kellesi gelip katil mills'i kışkırtmaya başlayınca ''somerset (ne de olsa emekliliği gelmiş, artık amacı kalmamış eski bi polis kendisi) silahı alır, ve mills hapse girmesin diye katili vurur'' dedim. böylece hem 7 günah işlenmiş olacak hem de bu 7 günahın keffareti fedakarlıkla ödenmiş olacak. ama olmadı mills eli titreye titreye mıhladı herifi.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
hee bi de devamı çekilecekmiş. (prison break misali) kutudaki kellenin tracy'ye ait olmadığı, katil, sırf kendisini öldürtene kadar tracy'nin aslında ölmediğini öğrenmesin diye mills'i ve somerset'i şehrin dışına -çöle- götürdüğü gibi bişi çıkarsa şaşırmam ama sevinirim.
hatta sonra da hayattan sıkılan somerset (john doe ile fikirleri de uyuşuyordu zaten), hapishaneden kaçıp seri katil olur. onu yakalamak da eski dostu ve kendisine borcu olan mills'e düşer.
--- spoiler --- -
--- spoiler ---
morgan freeman'ın görmüş geçirmiş hallerde bir rolü, kevin spacey'nin ise psikopat ama bir o kadar da soğukkanlı bir karakteri başarıyla canlandırdığı kült film. brad pitt ise iki usta oyuncu karşısında figüran gibi kalmış.
john doe'nun teslim olduğu sahne ve final sahneleri seyirciyi yerinden zıplatan tarzda. demek ki hollywood istediğinde böyle nâdîde işler de yapabiliyormuş.
--- spoiler --- -
birazdan trt 1'de başlayacak film.
-
-
evet yıl 2011 ve ben bu filmi henüz seyredebildim.
hep aklımdadır ama bir sebepten erteleyip durdum. aslında bunca sene ertelemenin çok da geçerli bir sebebi olmaz.
neyse film güzel ama yanlış anlaşılmasın filmin ilk çeyreğinde olan biteni anladım. fakat herşeye rağmen kaliteli bir yapım. seyretmediyseniz seyredin seyrettirin.
bir kaç spoiler serpeyim
--- spoiler1 ---
somerset, tracy ve mills ile evde yedikleri yemek sırasında geçen metronun evi sallaması ve mills'in evi tutarken emlakçıyla olan hikayesi sonrası morgan freeman'ın kendini tutamayarak gülme sahnesine katılarak güldüm. öyle donuk bir adam nasıl oluyor da böyle piç bir gülüş atıyor.
--- spoiler1 ---
--- spoiler2 ---
fotoğrafçıyı kovma sahnesinde tamam dedim katil fotoğrafçı. aslında olmayadabilirdi ama o an direk tüm şüphelerim fotoğrafçıda birleşti. ilerleyen sahnelerde gördüm ki bu tespitim beni yanıltmadı.
--- spoiler2 ---
--- spoiler3 ---
somerset, mills ve doe arabada giderlerken doe öldürdüğü kişilerin masum olmadığını ve masum olmama sebeplerini anlattı. o anda gerçekten söylediklerinde haklıydı. dünyayı kötüleştiren ve yaşanmaz hale getiren kişiler var. adam haklı beyler.
--- spoiler3 --- -
--- spoiler ---
wanting people to listen, you cannot just tap them on the shoulder anymore. you have to hit them with a sledgehammer, and then you'll notice you've got their strict attention.
--- spoiler ---
şüphesiz en iyi filmlerden.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap