• 7 senedir çektiğim hastalık. başlangıçta sadece saçımdayken son senelerde kulaklarımın içine ve arkasına sıçradı, sınav dönemlerinde, stresli zmanlarda kaşlarıma falan da indiği oluyor.

    doktorum ducray kelual ds mousse köpük önermişti ama böyle yaşamaya alıştığım için kullanmadım. sadece birileri faydalanmak isterse diye söyledim.

    çok rahatsız olursam dermovate losyon kullanıyorum, bir saat sonra yıkıyorum. kesiyor döküntüyü kısa bir süreliğine. bu hastalığı çekenlere kaltanabilmeleri için sabır, kurtulabilmeleri için huzur diliyorum zira kafamın rahat olduğu dönemlerde yok oluyor bu illet.
  • bu sorunla yaşayalı sanırım 10 sene oldu. stresli dönemlerde yüzümü insan içine çıkılmayacak hale getirdiği de oldu, birkaç ay kendini unutturup "ulan yoksa bitti mi!" dedirttiği de. fakat o artık hep benleydi. piyasadaki tüm ilaçları kullandım diyebilirim. bazıları geçici olarak sorunu hafifletiyor, bazıları hiç bir şey kullanmadığımda olduğundan çok daha azdırıyordu lezyonları. örneğin ketoral bazılarına iyi gelir; fakat ben bitlenmişçesine kaşınıyorum ketoral kullanınca. yıllar boyunca değişen tek şey başlarda kaşta ve saçımda olan rahatsızlığın; sırasıyla burun kenarlarına, kulak arkasına, çenedeki sakal köklerine ve son olarak göğsüme sıçramasıydı. son aşamada ise sırtıma sıçrayacağını düşünüyorum.

    dediğim gibi ilaçların, sadece durumu zaman zaman yatıştırdığını; fakat nihai bir sonuç vermesinin imkansız olduğunu anladım. askerden döndüğümde bu hastalığa göğsümü de kurban verince çalışma arkadaşlarıma bildikleri iyi bir cildiyeci olup olmadığını sordum. 3-4 alternatif arasında en çok oyu alana gittim. gittiğim doktorun bizzat kendisi de seboreik dermatit mağduruydu. bununla birlikte yüzünde, saçında veya herhangi bir yerinde 20 yıldır kızarıklık olmadığını söyledi. çözüm önerisi aslında çok basitti. belki de bugüne kadar normal bir insanın zaten her gün yapması gereken şeyi bana reçete olarak çıkardı.

    cildim deli gibi yağ üretiyordu ve doktora göre bu kızarıklıkları yaratan şey de bir çeşit mantarımsı oluşumdu esasında ve beslendiği şey de yüzümde ya da diğer kritik bölgelerdeki yağ oluşumuydu. "sen bu yağın önünü kesersen kızarıklık falan da olmaz" dedi. yağı kesecek olan şey ise piyasadaki envai çeşit kortizonlu ve deriyi lastiğe çeviren ilaç değildi. "öncelikle onların hepsi çöpe atılacak" dedi. cildimi incelediğinde o an itibarıyla en kötü durumda olan bölgenin saç derisi olduğunu söyledi. bunun için sadece 2 hafta kullanmam üzere bir formül yazdı. içinde katran, arab sabunu vs. olan (iğrenç kokan) siyah renkli bir şeydi bu. birkaç eczane hariç bunu yapan yer bulamazsın dedi. taksim'de rebul eczanesinden aldım. reçetenin tam tarifi şuydu:

    saçlar her gün bu leş kokan şeyle 2 hafta yıkanacak. 2 haftadan sonra her gün johnson's baby şampuanla yıkanacak
    vücut her gün johnson's baby/sebamed/nivea bebek sabunuyla yıkanacak
    yüz her gün johnson's baby/sebamed/nivea bebek sabunuyla 3 kez (sabah/işten gelince/uyumadan önce) yıkanacak
    yüz her akşam yatmadan sebamed'in yüz toniğiyle pamuk vasıtasıyla silinecek.

    bir kaç önemli husus daha vardı. yüz yıkanırken sıcak ile ılık arası suyla yıkanacak. zira yıkadığınız şeyin yağlı bir tava olduğunu düşünün. bir de yüzünüzdeki özellikle kritik bölgeleri lif benzeri bir ürünle hafif keseleyerek yıkayacaksınız. o anda yüzün kızarması önemli değil. üstteki deri atılırken bunun olması normaldir. önemli olan gün boyu kıpkırmızı yüzle gezmemek. bebek sabunlarından ise en verimli olan sebamed olmasına rağmen sentetik özelliği fazla olduğundan suya dayanaksız olması ve haftada bir tane tüketir konuma gelmemden sebep nivea ile mesudum.

    bu reçete sanırım ölene dek benimle gidecek; fakat gocunmayı gerektirmeyecek tek husus bu sayılan şeylerin esasında herkes tarafından yapılması gerektiğidir belki de.

    sonuç mu? 2 aydır uyguluyorum. kaşıntı yok. döküntü yok. kızarma yok. özellikle yatmadan önce yüzümü yıkayıp, tonikle silince alnımdaki o pürüzsüz kuruluk (orkid reklamı gibi oldu ama neyse) dünyalara bedel.

    bu arada herkesin cilt özelliği aynı olacak değil ya. benim yaşadıklarım ve sonuç ortada. doktorun adını soracak olan olursa da:

    uzm. dr. hasibe müzeyyen özkılıç
  • saçta görüneni yoğun kaşıntı; saç derisinde, özellikle ensenin hemen üstünde görülen kabuklanma ve yaralar; saçın kaşındıkça tırnakların içinin dolması ve büyük plakalar halindeki kepeklerle kendini belli eder.

    normal vücutta hücrenin yenilenme süreci yirmisekiz gündür. seboreik dermatit'te bu döngü 4-5 güne kadar indiği için deride üstüste kepek tabakaları oluşur. zamanla bunlar yaraya döner, kaşındıkça kanar vs. vs. aynı zamanda saç derisi çok fazla yağlanır, derinin ph dengesi bozulduğu için de sorun kısır döngü içinde kendisini tekrarlar durur. kullanılan pek çok medikal şampuan da saç derisini iyice kuruttuğu için saç derisi daha hızlı ve daha çok yağlanır, şampuanın kurutması nedeniyle saçlar keçeleşir, şampuan bitince sorun tekrarlanabilir. kortizonla atak evresi atlatılabilir ancak kortizon içeren ilaçlar saç derisini incelttiği için uzun süreli kullanım tavsiye edilmez.

    genelde yanlış şampuan kullanımı sonucu ortaya çıkmakla beraber banyoda kullanılan suyun saçın ph dengesini bozması gibi pek çok nedeni olup tedavi edilmezse kalıcıdır ancak uygun şampuanla tedavi edildiğinde bir daha çıkmamak üzere yok olur. tabii tedavi süreci tamamlandıktan sonra çok fazla yağlı besinler yememek ve abartı bir şekilde patlamış mısır tüketmemek şarttır.
  • tedavisinde dermovate'in kesinlikle kullanılmaması gereken cins bir hastalık. dermovate kortizon içerir, başta iyi gelir, ama daha sonra ilacın bağımlısı olursunuz, ve tekrarlıyorum, bağımlı olduğunuz ilaç kortizon içerir. bölgedeki deriyi inceltir, falan filan. tecrübeyle sabit.
  • bu kadar kişi muzdarip olunca varyasyon sandığım hastalık.*
  • kullandığım şampuan sayesinde kepeği ve kaşıntıyı atabilsem de yaptığı yağlanmayı bi şekilde yenemediğim hastalık.
  • tamam rahatsız edici ama dünyanın sonuymuş gibi anlatılması da ayıp olan hastalık. derin dökülüyor ve kızarıyor o kadar. tamam hoş bir durum değil kötü görünüyor ama olanı kozmetik bir rahatsızlık lan bu. hiç mi çevrenizde gerçekten hasta insan yok. bu arada bu kadar kafanıza taktığınız için stresten artıyor olabilir şikayetleriniz haberiniz olsun.

    neyse herkes bir tedavi yazmış ben de yazayım. herhangi bir yüz temizleyici** ile yüz her gün yıkanıp üzerine de herhangi yağsız nemlendirici yüz kremi sürünce büyük oranda baskılanan hastalık. kükürtlü sabun daha iyi geliyor. direk kurutuyor cildi. çok kuruttuğu için üzerine nemlendirici sürmeniz şart tabi. bunu her gün yaparsanız o pürüzlü görüntü zaten daha oluşmadan engellenmiş oluyor ve bu yüzden kızarıklık da olmuyor. ilk zamanlar yüzünüzü yıkayıp doktorunuzun verdiği kortizonlu kremi sürün, kızarıklıklar gittiğinde kortizonlu kremi bırakıp yerine nemlendirici krem kullanmaya başlayın hiç bir probleminiz kalmaz. saçlar için ise ketoral gayet etkili. hastalığın azdığı zamanlar haricinde haftada 1 ya da 2 kez kullanmak yeterli.
  • toni & guy kepeğe karşı şampuanın da faydalı olabileceği deri hastalığıdır.
    şahsım adına hem saç derimde hem de burun ve kaş bölgemde yaşadığım bu probleme, her iki noktada da toni & guy şampuan etkili oldu.
    hem yüzümü süper temizledi, sanki burun kenarlarımdaki döküntü ve kalıntıyı tertemiz etti, hem de kepeklerimi ve kafamdaki devasa plakalar halindeki döküntüleri çok etkili ve hızlı olarak kesti.
    umarım bu da diğerleri gibi belirli bir dönem işe yarayan bir süre sonra faydasız kalan bir çözüm olmamıştır.
    denemeye değer derim, 2-3 yıkamada etkisini belli ediyor.
  • (bkz: advantan s)
hesabın var mı? giriş yap