• bir johnny depp hayranı olarak iyi ya da kötü, denk gelen veya özellikle indirdiğim bütun filmlerini izlerim. gerilim filmi çok izlemediğimden midir bilinmez ama ben bu filmi başarılı buldum. evet yönetmenimiz ve senaristimiz david koepp süprizi bozmuş ama yine de bu filmin yarıda kesilip kapatılacak kadar kötü bir film olmadığını düşünüyorum. kendini izletmeyi başaran bir konusu var.

    cool johnny depp , en sevdiğimden haşlanmış mısırlar ve ilgimi fazlasıyla çeken çift kişilik probleminin işlendiği bu filme çok kötüymüş demek bence haksızlık olur. tavsiye edilir.
  • klasik bir senaryoya sahip olan, ancak alışılmadık bir sonla biten johnny depp filmi. bu filmi izledikten sonra emin olduğum tek şey varsa, o da kesinlikle johnny depp'in oyunculuğunun abartılmadığıdır. adam oyuncu olmak için doğmuş resmen. o mimikler, o konuşma tarzı, o tonlamalar...

    --- spoiler ---

    filmin konusunu okuduğumdan itibaren neyle karşılaşacağımı tahmin etmiştim. bir kere ''kendisini, kendisinden bile iyi tanıyordu." cümlesi her şeyi açığa çıkarıyor. bir de yazarların şizofren olması senaryosuyla o kadar çok karşılaşıyorum ki... sanırım şizofreni için en uygun meslek yazarlık.
    --- spoiler ---
  • ayrıntıları ayrı güzel olan filmdir.

    --- spoiler ---

    mort'un eşinin evini izlediği sahnede araba aynasında gördüğümüz yazının zira başka anlamı olamaz:
    "ayrıntılar güzeldir! "

    --- spoiler ---

    ayrıca, sürekli çalan o ev telefonu beni benden almıştır. çok çok tatlıdır çünkü. eskiden, 80'lerden hatta gelir.. şimdinin akıllı telefonlarını ..ötünde sallar , naifliğiyle...
  • john turturro'yu gözümde bikaç tık daha büyütmüş filmdir gerisi klasik hollywood sineması.
  • stephen king'in klasiklerinden biri
  • konusu daha doğrusu finali itibariyle biraz sıradışı bir filmdi sanki.en azından benim için öyle.
    evet filmin ortalarından itibaren sonunu aşağı yukarı tahmin edebiliyorsunuz fakat hem johnny depp'in başarılı oyunculuğu hem de karaktere cuk oturması sizi filme çekiyor.
    orta düzey bir filmdi,boş vaktiniz varsa izleyebilirsiniz.ben beğendim açıkçası.
  • yapılmasa da olurmuş dedireten filmlerden. stephen king uyarlaması deyince kaçılması gerektigini bir kez daha kanıtlamıştır. not: kitapları da o derecede kötüdür.
  • oyunculara laf yok ama izlediğim en kötü filmler listemde top 5 yeri garanti olan film
  • mısır tarlaları, hmm, çokzel. mısır tarlalarını stephen king de işlemişti. çocuk katiller vardı. politik doğruluktan uzak bir kısa hikayeydi. ama iç gıdıklayıcıydı *.

    avrupada hangi sınırlar arasındaydı bilmiyorum ama kilometrelerce mısır tarlalarından sonra otobüsle binlerce haçın olduğu anıtımsı bir yerde durmuştuk. tahtadan oyulmuş kaslı isalar vardı. stephen king yanılmıyorsam hayaletin garip huylarında* yazmıştı children of corn'u. içim ürpermişti ama binlerce hacın arasında yürümek hoşuma gitmişti. kardeşimin komikli birçok karesi var o mekanda.

    (bkz: ne yaptığını bilmemek)
    (bkz: hayatı david lynch filmi gibi yaşamak)
  • you know
    the only thing that matters
    is the ending.
    ıt's the most important part
    of the story, the ending.
    and this one is very good.
    mort rainey'in etrafında dönen bir film. klasik bir senaryo gibi görünüyor filmin başlangıcından uzun bir süreye kadar fakat sonlarına doğru şaşırtıcı bir şekilde son buluyor.
    başlarda mort rainey'i iyi bir karakter olarak karşımıza çıkarılıyor, sonrasında ise bambaşka biri olduğunu anlıyoruz. tabi bu kadar basit olarak yorumlamanın dışında hayal gücüyle çok daha farklı, karakterleri tamamen zıt olarak da değerlendirmek mümkün:
    john shooter'ın cinayetleri tamamen kendisinin de işlemiş olabileceği veya bir kısmının kendisi tarafından bir kısmının ise mort tarafından işlenmiş olabileceği yorumunu da yapmak mümkün!..
hesabın var mı? giriş yap