• en az sigarayı bırakmak kadar zordur. strese bağlarsınız hayatınızdan birçok şey çıkar ama bir hafta sonra "denizi gördüm" diyebilirsiniz. insan vücuduna marsmallow bantı yapıştırmak ister.
  • avucta bir miktar seker tuttuktan sonra yapilmasi kolay olan eylem. barnahlari azicik acivermek yeterlidir. gerisini yercekimi halleder.
  • yanında un ve tuz da bırakılırsa sağlıklı yaşam kendiliğinden geliyormuş.

    (bkz: üç beyaz)
  • ilk zamanlarda tatsız bu hayat demenize sebep olacak eylem. sonra tekrar başlarsınız zaten.

    kademeli olarak gerçekleştirmekte fayda var tabi. birden bırakmak olmaz. önce çaya şeker atmazsınız. sonra kahveye. sonra şekerli şeyleri içmezsiniz meyve suyu, kola falan gibi. sonra kahvaltıda reçel yemezsiniz. sonra tatlılara gelir sıra. önce en az sevdiklerinizi yemezsiniz sonra hiç birini. derken bir süre sonra canınıza tak eder ve tekrar başlarsınız. dondurma yerken aldığını hazzı başka hangi yiyecek yaşatır ki zaten.
  • sigarayı bıraktığım gibi sessiz sedasız yaptığım eylem. (oehh çok havalı oldu beh!)
    sigarayı son 1 yıl azaltmış, sonra da nikotin bantlarının yardımıyla tamamen bırakmıştım. bunun üstünden bir yılı aşkın zaman geçti.
    şekere gelince...çayımı kahvemi yaklaşık bir yıldır tek şekerle içiyordum. eh hadi artık zamanı geldi dedim ve iki günde alıştım şekersiz çaya kahveye. hatta kahveme eklediğim sütteki şekerin tadını alıyorum, yediğim meyvenin şekeri daha bir hoş geliyor. kahve ve çay, hele bir de iyisindense, kesinlikle daha bir aromalı. olması gereken buymuş gibi.
  • azaltarak bırakabilirsin önerilerine ithafen arttırarak bıraktım. 3 yıl oldu (bildiğin bırakmışım be )
  • bugün ilk zararını gördüm bunun, şekeri bırakınca şekere duyarlılığınız artıyor, rakıyı içemiyorsunuz. hoş değil.
  • beyinde bitirmek dedikleri şey doğruymuş, ben bunu gördüm. aynı beyinde bir de sigaranın bitmesini diliyorum.

    iş yerinde çayla gelen 2. şekerleri bir köşeye attığımdan oluşan şeker dağını görerek verdiğim karardan elbette pişman değilim de 35 gün oldu hala çay özlemi içerisindeyim. alışınca şekerli çayı içemeyeceksin diyen canlar bu cümleyi kaç günde kurduklarını beyan ederlerse memnun olacağım.

    ilk etapta şekersiz çay mide bulandırıcıydı, o aşamayı geçtim ama hala çay demlemek, çay istemek, çay içmek son derece anlamsız eylemler benim için. 3 ay diyen var 6 ay diyen var, daha 1,5 ay olmadı, bekliyorum çaydan aldığım eski tadın gelmesini.

    ...7 ay sonra...
    çay artık mide bulandırıcı değil lakin çay hala çay değil benim için. arada rüyamda çaya şeker atıyorum. bu kadar direnci kendimden beklemiyordum. aman bir çay içeyim hevesi içerisine hiç girmedim. o hevesi bile özledim.

    ....19 ay sonra...
    hala gaipten buram buram çay kokuları duyup çay demlemiyorum. hala alışkanlık; kahvaltı ve yemek üstlerine, birşey içmiş olmak için.. bir çay tiryakisi olarak kana kana çay içmişliğim olmadı o günden beri. 3 günlük dünyada değer mi diye bir şeker attım geçen. ne eski çaydı içtiğim ne şimdiki, acaip bir tat. çayı birşeyler yerken içiyorsam sıkıntı yok ama ye ye nereye kadar diy mi?
  • 20li yaşların başında yapmıştım ve abuk subuk fazla kilolarımdan kurtulmuştum. sonra "yahu zayıflamak ne kadar kolaymış oğlum" diyerek tekrar şekere başladım. sonuç olarak camışın bir alt mertebesinde takılarak geçti 7-8 yılım. "lan thor yaş oldu 31 artık nah zayıflarsın böyle kalacaksın ibne" diyerekten öncelikle kolayı bıraktım. "ulan ne güzel bak kolayı da bıraktın" dedikten sonra "bari şekeri de azaltalım" diye düşündüm. ilk zamanlar ne çaydan, ne kahveden gram zevk almadım. şu anda 20. günündeyim sanırım ve kola+şeker ikilisini bırakarak, zerre spor yapmadan (çok iyiymiş gibi övün de bir de pezevenk) 3.5 kg verdim. türk kahvesi biraz sıkıntılı ama çay da herhangi bir problem yok. benim gibi sıfır azimli, iradesiz bir adam bile yapıyorsa hiç durmayın. minimum şekerli bir hayat cidden daha keyifli.
  • insanın kendi adına iyi bir şey yapmasıdır..

    sağlık açısından ne kadar faydalı olduğunu bilenler bilir, işin bir de keyif ve damak tadı yönü vardır, kahvenizi şekersiz deneyin mesela ne denilmek istendiği daha iyi anlaşılacaktır, o kahvenin enfes kokusu gelince buruna buram buram.
hesabın var mı? giriş yap