• gülmek
  • friends izlemek. önce başka sezonlardan ayrı ayrı bölümlerle başlayıp sonra karışık olarak komple sezonları izlemek.
  • hemen başka birini aramak.

    es verin, belki normal bir zamanda tanışsanız o başkası hayatınızda çok önemli bir yer tutacak, aceleye getirip harcamayın.
  • sırasıyla,

    -kenarda beklettiğim, yeni bulduğum, irili ufaklı kadınlarla yatmak (sadece kadınlar bekletecek değil ya).

    -kadınlardan bezecek raddeye gelmek.

    -psikolojik tedaviye başlamak.

    -eve kapanmak.

    -tedaviyi bırakmak.

    -müptezel olmak.

    -dışarı çıkmak.

    -artık erkeklerin de iş atmaya başlaması.

    -yeni hobi bulmak ve sadece hobiyle ilgilenmek.

    -zorunluluktan düzen değiştirmek.

    -hayattan keyif alamamak.

    -intihara meyilli olmak.

    -ilgiye muhtaç olmak.

    -ölümsüz olduğunu düşünmek.

    -adrenalin bağımlısı olmak

    -önüne gelenle yatmak, ama keyif almamak.

    -artık heyecanlanmadığını anlamamak.

    -daha tehlikeli hobiler aramak.

    -hayatın bir karmaşaya dönüşmesi(kaos ve anarşi).
  • daha da kimseyle sevişmek istemiyorum diye düşünüp, henüz içinden 3 tane kullanılmış prezervatif kutusunu alıp, yere atıp, üstünde tepinmek. az biraz sakinleyince, içindekileri tek tek açıp acaba patlayan çatlayan var mı diye bakmak. evet, tek tek balon gibi şişirerek.
    zarar görüp görmediklerini söylemeyeceğim, o artık benim know-howım.
    edit : imla
  • yapılan saçma şeylerin sebebini, hiç bir şeyden keyif almamaktan kaynaklandığını düşünmekteyim.
  • nevzat tarhan'ın kadın psikolojisi kitabını alıp okumak. enteresan bi kafa evet.
  • 50'lık bır (bkz: ballantines) ıle geceyı laptop basından film izleyerek ve bır bucuk paket sıgara ıle sabaha karşı yataga 60 yasında bır ınsan gıbı gıdıp sakınce gozlerını kapatıp hıc bısey dusunmeden hava koyu mavıye donerken uykuya dalmak...
  • neredeyse yurttan 20 adım ileride terkedildim. düşmemek için zor tuttum kendimi içer girerken güvenliğin beni yurda kadar götürdüğünü hatırlıyorum sonra yanımdan geçen ilk kişiye sarıldım böğüre böğüre ağladım evet.
  • kendini suçlamak, ağlamak, bazen çok ağlamak, kendine zarar vermek. toparlanması uzun sürebiliyor ama sonunda yine mutlu olabiliyor insan, tünelin daha başındayken ucu çoook uzak gözüküyor ama o ışığa yine de ulaşabiliyorsun ya, o kısım harika işte. mesela bugün.
hesabın var mı? giriş yap