• her gun her saat her dakika her saniye daha cok seviyorum... sanirim terk edilmenin getirdigi bi yuceltme durumu.*
  • - hasta olduğunuzda, uzakta olmasına rağmen iyileşmeniz için elinden geleni yaptığı an.
    - "çocukken action man istemiştim hep, annemler nedense onu almadılar bana" diye anlattıktan sonra internetten action man almak için araştırdığı, çabaladığı, bulamayınca üzüldüğü an.
    - sabah uyandırmak için, öğrencileri bağırıp ordan oraya koşarken bile üşenmeyip seni aradığı an.
    - biraz kırgınken, gönlünü almaya çalıştığın zaman çok dayanamayıp hehe diye küçücük gülümsediği an.
    - kocaman sarılıp kokladığı an.

    az önce, dün, geçen gün, geçen hafta, geçen ay...
  • vize haftası yüzünden yığılan bulaşıkları yıkayacağınızı düşünürek eve geldiğinizde bir bakarsınız sevgili yıkamaktadır.işte bu an o anlardan biridir.size bir de mis gibi kahvaltı hazırlamışsa bu anda da onu daha çok seversiniz.
  • gereksiz birşey yüzünden kavga ettikten sonra gönlünü almak için şaklabanlıklar yapıp sarıldığımda, tribini bozmamak için kendini tutup ucundan bir gülücük kaçırmasıydı benim için.

    (bkz: boğaz düğümlenmesi)
  • elinde 6 bira ile karsinizda belirdigi andir. kesin ve net.
  • hatasını uzatmadan, bahane üretmeden kabul edip özür dilediği andır.
  • çerez tabağındaki çerezleri yiyip antep fıstıklarını bana bıraktığı an.
  • "bu akşam dönmen şart mı, gitmesen, bir gece daha kalsan olmaz mı, hem ben bu gece hiç yalnız kalmak istemiyorum" dememe rağmen, "gitmeliyim" deyip gitmesi.

    henüz bitmedi, bekleyin.

    on beş dakika sonra kapıyı çalıp, "biraz gitmiştim ama dayanamadım geri döndüm" demesi, hem de bira dolu poşeti uzatarak.
  • salonumda olduğu andır.. (bkz: ben seni salonda çok sevdim)
  • sadakat gösterdiği, egolarına yenilmediği andır.
    içten içe ona "seni çok özledim" diye mesaj atan ilk aşkını özlese de aynanın karşısına geçip "hayatımda başka birisi var, ona bunu yapamam" dediği andır.
    yeri geldiğinde masaya yumruğunu vurup "hiçbiriniz yokken o vardı!" dediği andır.
    avuçlarına dolan göz yaşlarına bakıp "bunları silen - bunlara sebep olan" ayrımını yaptığı andır.

    yok yok, böyle bir sevgilim olmadı. olsaydı "çok" sevilecekti. o tam tersini yaptı, sevilmedi.
hesabın var mı? giriş yap