• shirdi sai baba (sai baba of shirdi ya da kelimenin getirdiği anlam ile shirdi'li sai baba), herkesin tanıdığı 1926 doğumlu sathya sai baba değildir. shirdi sai baba 1918 yılında ölmüştür. o, hint ve müslüman dindar takipçileri tarafından evliya olarak saygı görmüş bir hint gurusu, yogi ve fakirdir. bazı hint sofuları onu lord dattatreya'nın enkarnesi olarak görürken, ünlü shri sai satcharitra'yı yazan hemadpant dahil birçok hint sofusu ona, lord krishna'nın enkarnesi olarak bakmaktadır. bazı sofuların inanışına göre ise o, satguru(aydınlanmış sufi piri) ya da insan-ı kamil'dir.

    shirdi sai baba'nın doğum yeri ve tarihi gibi gerçek adı da bilinmemektedir. sai adı ona, maharashtra'nın batısındaki shirdi kasabasında ortaya çıkışının üzerine verilmiştir. yerli ibadethanenin rahibi mahalsapati, onu müslüman evliya olarak tanıtmış ve onu "hoşgeldin sai'" anlamına gelen "ya sai!" kelimeleriyle karşılamıştır. sai, sufi evliyalarına verilen, farsçada abdal, fakir anlamlarına gelen ünvan olmakla beraber sanskrit terimi olan "sakshat eshwar" ya da ilahi kelimelerini de refere etmektedir. yüceltici "baba" ifadesi ise hint-iran dil ailesinde (türkçe'deki gibi) "baba, büyükbaba, ata, yaşlı adam" anlamlarına gelmektedir. böylece sai baba, kutsal baba ya da aziz baba anlamlarına gelmektedir.

    shirdi sai baba, özellikle hindistan'da popüler bir evliya olarak kalmıştır ve dünyadaki birçok insan tarafından ilahlaştırılmıştır. fani şeylere sevgi duyulmamasını talep etmiştir. yegane ilgisi kendini kavrayıştır. o, sevginin manevi kanununu, bağışlayıcılığı, insanlara yardım etmeyi, yardımseverliği, memnuniyeti, içsel huzuru ve tanrı ve guruya adanmışlığı öğretmiştir. sai baba'nın öğretisi, hinduizm ve islamiyet unsurlarının karışımıdır. yaşadığı camiye, hintçe dwarakamayi adını vermiş, hint ve müslüman ritüellerine çalışmış, iki gelenekten çizilmiş kelime ve figürlerin kullanılışını öğretmiş ve shirdi'de gömülmüştür. iyi bilinen vecizelerinden biri olan "sabka malik ek" ("tek tanrı her şeyi yönetir"), islamiyet ve sufilikle bütünleşmiştir. o, daima "allah malik." ("allah bilendir.") demiştir.

    shirdi sai baba'nın öğrencilerinden bazıları, örneğin mhalsapati, shirdi'deki kandoba ibadethanesinin rahibi ve upasni maharaj, ruhani figürler ve evliyalar gibi ünlü olmuştur. shirdi sai baba'ya, bidkar maharaj, gangagir, janakidas maharaj ve sati godavari mataji gibi diğer evliyalar tarafından saygı duyulmuş; birçoğu, özellikle swami samarth maharaj'ın öğrencileri, onu "kardeşim" olarak atfetmiştir.

    not: http://en.wikipedia.org/wiki/sai_baba_of_shirdi sayfasından elimden geldiğince çevirmeye çalıştım. küçük hatalar olabilir.
  • satya sai baba denen şarlatanla karıştırılmaması gereken "yüce kişi". meher baba'nın anlatımı ile:

    "sai baba, allah'ın fakiri

    "allah fakirlerin koruyucusudur. o'ndan başka hiçbir şey yoktur. allah'ın adı her şeydir!"-sai baba

    yıllar boyunca binlerce kişi sai baba'ya akın etti - birçoğunun aklında maddi kazanç vardı. bazen sai baba insanlardan tüm paralarını ister ve günün sonunda fakirlere dağıtırdı. sai baba bir keresinde onun himmetini arayanlar hakkında şöyle demişti: "onları arayıp bulan ve buraya getiren benim; kendi istekleriyle gelmiyorlar. bazıları yüzlerce mil uzakta olsalar bile, onları ayaklarına ip bağlanmış serçeler gibi kendime çekerim."

    hazret babacan meher baba'ya sık sık tekrarladı, "oğlum, aradığın bir hazine ve o hazinenin anahtarı bende değil! onu sana verecek olan ben değilim. hazine senindir - sadece senin içindir - bunda hiç şüphe yok, hazine senindir! ama oğlum, anahtar sende olmalı... anahtarı almalısın!"

    hazret babacan bu konuda her zaman şifreli bir şekilde konuşurdu - ne demek istediği belirsiz görünüyordu. sonra bir gece çok net bir şekilde konuştu: "hazine artık senin! anahtar orada, shirdi'ye git oğlum. orada bir sai var - kutsal bir sai... git ve sai'yi gör. bak bakalım şimdi sana anahtarı verecek mi... anahtarı sai'den al!"

    sai baba'nın ne kadar büyük olduğunu asla tam olarak anlayamazsınız. o mükemmelliğin ta kendisidir. eğer o'nu benim tanıdığım gibi tanısaydınız, o'nu yaratılışın efendisi olarak adlandırırdınız.

    gözleri eşsizdi. dünyada hiç kimse böyle gözlere sahip değildi.

    bu fakir ruhani hiyerarşinin başı ve zamanının önde gelen kutb-el-irşatı idi. tüm dünyaların ve evrenlerin anahtarını elinde tutan o, shirdi adlı küçük bir köyde pejmürde bir dilenci olarak ortaya çıktı." görsel

    osho'nun anlatımı ile:

    "geçtiğimiz yüzyılın en güzel insanlarından biri shirdi sai baba'ydı. sai baba gerçekten de budalar kategorisine ait bir adamdı. kimse onun hindu mu yoksa müslüman mı olduğunu bilmiyordu; bir gün aniden bir köyde ortaya çıktı. kimse adının ne olduğunu bilmiyordu; sai baba bir isim değildir. sai aziz anlamına gelir ve baba da yaşlı adam anlamına gelir - dede gibi yaşlı adam ve aziz. bu onun adı değildi, çünkü insanlar ona ne zaman adını sorsa gülerdi. "kimse bir isimle doğmaz; ben de bir isimle doğmadım" derdi.

    "nereden geliyorsun?" - insanlar nereden, hangi köyden, hangi eyaletten olduğunu bilmek istiyordu. o da her zaman gülerek şöyle derdi: "kimse nereden geldiğini bilmiyor - neden bana kimsenin yanıtlayamayacağı sorular sormakta gereksiz yere ısrar ediyorsunuz? sen nereden geliyorsun?" gerçek şu ki, kimse nereden geldiğini bilmiyor."
  • (bkz: sai baba)
hesabın var mı? giriş yap