• ''umrumuzda değil lan, sidon kim? takmıyoz o'lum seni'' diyenlerin, nasıl takmadıklarını sorguladığım başlık. ulan sallamıyorsan sallamazsın olur biter. sikine takmıyormuş da bilmem ne. belli. nerede ne cevap aldın kim bilir de içine oturdu acaba da geldin başlık açtın?

    sidon kimdir tanımam etmem. 2-3 tane epistemolojik yazısını favorilemişimdir en fazla. bunu da ''ateistlere giydiriyor'' diye yapmamışımdır. adam gibi bilgi veren kim olursa olsun, favorilerim. o nedenle gelip burada tanımadığım adamı övecek halim yok. ama ''takmıyoruz'' deyip de gelip başlık açarsan, tartışma adabını bilmez ''yenmek- yenilmek'' diye olaya bakarsan, kusura bakma biri gelir bunu söyler.

    dediğim gibi, nasıl yazar, nerede edit verir, bir algoritmaya sahip midir? bilmiyorum. son saat gelip de dünya yok olana kadar iman edenlerle etmeyenler var olacaktır. hatta kur'an'dan anladığım kadarıyla, inkarcılar daha fazla olacaktır. o nedenle, ateizmi çürütmek gibi bir amacı olduğunu düşünmüyorum kimsenin. kimsenin ensesine tokat atıp ''inanma boşver'' diyecek halimiz de yok, efendi efendi inanan inanır, inanmayan inanmaz. ha buna karşın, ateizme veya islam'a, yahut herhangi başka inanca eleştiri getirilebilir, bu doğaldır. ama bu çürütmekten ziyade, kendini ifade ediştir.

    bu arada, islam eleştirisi bir yığın blog yazısı görüyorum ben de ortalıkta. çarşaf çarşaf yayınlayıp reklamını yapıyorlar. e bu adam da yapsın ne var bunda? iki entryden, iki blog yazısından bu kadar rahatsız olmanın alemi ne? inancı sağlam hiçbir müslüman, ateistlerin derme çatma iddialarıyla dinini terketmez, hemen hiçbir ateist de islam'ı doğru anlama çabasında olmadığı, gidip en uyduruk meali okuduğu için de, islam'a hicret etmez. bırakın kim ne yazıyorsa yazsın. küfür, hakaret, küçük düşürme gibi rencide edici bir dil, ifade kullanılmamışsa, ağlamanın alemi yok.
  • tanımam etmem.. hatta entriler üzerinden atışmayı sevmediğim için, yazdığı bir entride düştüğü algı hatası ile ilgili kendisine aylar önce attığım ve ekşi sözlük standartlarına göre oldukça uzun sayılabilecek mesajıma tek kelimeyle bile olsa cevap vermeyerek ortada bırakmış bir arkadaştır.. mesajlaşma konusunda prensipleri var herhalde deyip üstünde durmamıştım ama epeyce bir kredi kaybetmişti gözümde..

    bu girizgahtan da anlaşılacağı gibi bir sidon muhibbi değilim, hatta kendisine kırgın sayılabilirim ama hak edenin hakkını vermezseniz aynı muameleye layık olacağınızı da unutmayın.. adam öyle veya böyle ateistlerin her adımda kendileriyle çelişerek öne sürdüğü iddiaları onların yöntemiyle çürütüyor.. ateizmin anladığı dilden, onların yöntemiyle konuşarak içine düştükleri çelişkileri net ve temiz bir dille gün yüzüne çıkarıyor..

    sanırım sidon'u tanımlamamız gerekirse; rakibin yöntemini kullanarak açıklarını bulan ve onu kazdığı kuyuya düşüren kişi diyebiliriz rahatlıkla..

    ---
    bana sorarsanız (niye sorasınız ama sordunuz diyelim); bu şekilde karşılıklı atışmayla, iddialar ve bu iddialara mantık sahasında bulunan kanıtlarla bir yere varılabileceğine inananlardan değilim.. iman, gönlün ıssız ve kuytu yerlerinde açan nazenin ve endemik bir çiçektir..

    hal böyleyken "akıl" denen buldozerle iman sahasına girmeye kalkarsanız neler olabileceğini hayal bile etmek istemiyorum..

    lafı uzattım yine;

    başlıktaki haliyle, sidon'un ateizmi kendi silahıyla güzelce vurduğunu ve çelişkilerini okuyucusuna gösterdiğini düşünüyorum..

    ancak, bize akıldan fazlası, aklı aşan bir şeyler gerek.. düşmanı düşmanın silahıyla vurmak güzel ama sonra ne olacak..? onların yöntemi içimize işledikten sonra bir farkımız kalacak mı savaştığımız kırmızı urbalılardan..?
  • bende sidon'u tanımam etmem de adam kendinden 3. tekil şahıs olarak bahsediyor size de garip gelmiyor mu bu. adam belli narsist.

    edit: bence yazıları düşünme yetilerini çok geliştirmeyen insanlar için güzel, mantıklı gelebilir. iyi çalışılmış üzerinde düşünülmüş şeyler (düşünme yetimi çok geliştirdim çok zekiyim gibi bir iddaam da yok baştan belirteyim). ama bence çöpler. ha bu arada müslümanım.
  • sidon kim amk
  • yazık, cidden çok üzülüyorum bu arkadaşa. çiğ insanın ne demek olduğunu kelimesi kelimesine gösterdi. bu ne büyük bir öfkedir içinde sakladığı ve inanmıyorum ki binde birini dahi boşaltamadı bile. bu ne büyük bir kendini kanıtlama çabasıdır ki hayatının bir yılını efsanevi ve sapkın çıkarımlarını; kalitesiz argümanlarıyla, yalanlar ve hayali, çarpıtılmış istatistiklerle doğrulamaya dayalı geçirdi. kendini kanıtlamanın nefret saçmadan da olabileceğini öğrenmesi gerekiyor. bilhassa ahlak mefhumunu ya tamamıyla anlamadığını ya da herhangi bir çocukluk travmasını örtmek için bu mefhumun yokluğu ile ihtiva ettiği nefreti yönelttiği ateistler arasında zorunlu bir illiyet bağı kurmaya çabaladığını düşünmeye başladım. üzerine bir de edindiği garip misyonerlik mağrurluğunu da ekleyince tadından yenmiyor. müslümanların arasındayım. çevrem, ailem, arkadaşlarım da müslüman. envai çeşidini gördüm, muhabbette bulundum, yazıştım, kavga ettim. ama hiçbirinde bu kadar ağzı köpüklü olan bir nifakçıya rastlamadım. yazık, ne diyeyim.
hesabın var mı? giriş yap