*

  • harry potter'ın okulu hogwarts'ta gryffindor kulesini mesken tutmuş hayalet.
    kafasını kesen işini bitiremediği için kafası ve boynu incecik bir deri parçasıyla bitişik kalmıştır, adını da buradan alır.
    bu sebepten nick kendini yer bitirir, karizmasının dağıldığını düşünmektedir.
    ayrıca bu durum kafasızlar avına çıkmasına da engeldir.
    iyi huylu, çocuklara yardım etmeyi de seven bir hayalettir..
  • chris columbus tarafindan cekilen filmde unlu monty python oyuncusu ustad john cleese tarafindan canlandirilmi$tir.
  • kafasının kesilişininin (yoksa kesilemeyişinin mi desem?) hikayesi, kendi sözleriyle:

    it was a mistake any wizard could make
    who was tired and caught on the hop
    one piffling error, and then, to my terror,
    i found myself facing the chop.
    alas for the eve when i met lady grieve
    a-strolling the park in the dusk!
    she was of the belief i could straighten her teeth
    next moment she'd sprouted a tusk.
    i cried through the night that i'd soon put her right
    but the process of justice was lax;
    they'd brought out the block, though they'd mislaid the rock
    where they usually sharpened the axe.
    next morning at dawn, with a face most forlorn,
    the priest said to try not to cry,
    "you can come just like that, no, you won't need a hat,"
    and i knew that my end must be nigh.
    the man in the mask who would have the sad task
    of cleaving my head from my neck,
    said "nick, if you please, will you get to your knees,"
    and i turned to a gibbering wreck.
    "this may sting a bit" said the cack-handed twit
    as he swung the axe up in the air,
    but oh the blunt blade! no difference it made,
    my head was still definitely there.
    the axeman he hacked and he whacked and he thwacked,
    "won't be too long", he assured me,
    but quick it was not, and the bone-headed clot
    took forty-five goes 'til he floored me.
    and so i was dead, but my faithful old head
    it never saw fit to desert me,
    it still lingers on, that's the end of my song,
    and now, please applaud, or you'll hurt me.

    (rowling'in ilk başta planladığı sırlar odası kitabındaki partisinde bunu şarkı olarak söyletmekmiş, ama editörün pek de hoşuna gitmeyince çıkarmış kitaptan bu bölümü.)
  • dört binanın hayaletlerinden en yardımsever olanı.diğer hayaletlerin harry potter'a nasıl davranacakları belli olmazken nearly headless nick gryffindor hayaleti olmasının da etkisiyle harry'e sıklıkla iyi davranmıştır.
  • bir ihtimal boyun kütürdetmek eylemini gerçekleştirirken hakkı rahmetine kavuşmuş da olabilir, şahsen beceriksiz cellat hikayesine inanmadığım; casper'dan sonraki en sevimli hayalet.
  • asıl adı nicholas de mimsy-porpington, hogwart'ta yaygın olarak bilinen adıyla neredeyse kafasız nick, gryffindor kulesinin yerleşik hayaletidir. öğrenciliğini de aynı bölümde yapmış olan sir nicholas, mezun olduktan sonra şövalye ilan edilmiş ve 7. henry'nin kraliyet kortunda yer almıştır. heyhat, parlak bir gelecek vaat ederken yaşadığı talihsiz bir kazanın bedelini kellesiyle ödemiştir.

    kraliyet bahçesinde dolaştığı bir gün kederli hanıma rastlamış ve çarpık dişlerini bir çırpıda düzeltebileceği yönünde kendisini ikna etmiştir. kederli hanım, sürekli alay konusu edilen dişlerinden kurtulabilme ümidiyle bu teklifi mutlulukla kabul etmiştir. ancak sir nicholas'ın büyüsü geri tepince, kederli hanımın dişleri düzelmek şöyle dursun, ağzından iki koca fildişi uzayıp çıkmıştır. asasına el konan sir nicholas derhal tutuklanarak zindana kapatılmıştır. ertesi gün hücresine bir rahip yollanmış ve son duasını etmesi sonrasında idama yollanmıştır. ancak bilinmeyen bir sebepten ötürü celladın baltasını bilemek için kullandığı taş ortadan kaybolunca onun yerine kütük kullanılmış, fakat zavallı sir nicholas'ın kaderini artık hepimiz bildiğimiz üzere bu yeterli olmamıştır. 45 balta darbesine rağmen başı gövdesinden ayrılmayı reddeden sir nicholas böylece 1492 cadılar bayramı'nda son derece başarısız bir infazla hayata veda etmiştir. ölümden bir hayli korkan sir nicholas, öteki tarafa geçmek yerine arkada kalmayı yeğleyerek hogwarts'a yerleşmiş ve takip eden birkaç yüzyıldan günümüze değin de bina hayaleti olmayı sürdürmüştür.

    öte yandan kederli hanıma ne olduğu ya da dişlerinden kurtulup kurtulamadığına yönelik herhangi bir bilgi bulunmamaktadır(`st. mungo sihirsel hastalıklar ve sakatlıklar hastanesi` sonraki yüzyıla kadar kurulmadığı için 1600 yılından önceki vakaların kaydı tutulamamıştır). gezici bir sirkte tanıştığı fil kulaklı bir adamla evlenerek minik hortumları olan ikizler dünyaya getirdiği ve hatta dişleri için avlanarak yaşamını yitirdiği yönünde birbirinden uçuk rivayetlere konu olmuşsa da herhangi birini destekleyecek bir bulguya bugüne dek rastlanmamıştır.
  • (bkz: john cleese)
  • öncelikle kibar bir karakter, çok naif. kendini kafa tası avcılarına kabul ettirme çabası, istemem yan cebime koy hevesi ve bu gruba katılma talebinin reddine ilişkin mektup hasebiyle harry ile yaptığı sohbeti okuduğumda kırılgan ve naif yalnızlığında kendimi gördüm. kendisiyle alay edilmesi de cabası. henüz okula yeni başlamış ukala bir öğrenci tarafından bile alaycı bir dille "nasıl neredeyse kafasız olabilir ki" diye eleştiriliyordu yine de naifliğinden ödün vermeyip cevap veriyordu.

    sir nicholas, benim yeryüzündeki mevcudiyetimin harry potter evrenindeki tezahürü adeta... bir iyilik yapmaya çalışırken başına gelen talihsizliğe mi üzülmeli, kafasının gövdesinden ayrılamayışına sebep olan türlü bahtsız tesadüflere mi bir büyük açmalı yoksa ölülerin bile dışlayıp zerre müsamaha göstermediği bir ruh olmasına mı 40 gün 40 gece çilingir sofrası kurmalı bilemedim. hani demeyiz ama olur ya birine ilenecek olursanız "kafası kopasıca" demeyin, aksine "kafası kopamayasıca" deyin ki sir nicholas'ın talihsizliğini tatsın, ölüm bile huzura kavuşturamasın, ne ölmek işine yarasın ne yaşamak... arada kaldığına bile bin pişman olsun. böyle aidiyetsiz, muhtaç, naif, kırılgan ve talihsiz bir ruh için cehenneme ihtiyaç yoktur, ne yaşıyorsanız sizin cehenneminiz odur. 500. ölüm yıl dönümünüzde bile!
hesabın var mı? giriş yap